Kur'an'dan Küfürler

116 Yorum
Kuran'da inanmayanlara (İslama ve Allah'a inanmayanlara) sırf bu nitelikleri yüzünden çeşitli hakaretler edilmektedir. Bazı Müslümanlar ise, çeşitli polemikler sırasında duydukları sözlerden rahatsız olup, inançlarına saygı gösterilmesini isterler. Bu garip çelişki nedeniyle Kuran'a ve içerdiği küfür ve hakaretlere şöyle bir göz atalım. Bakalım Kuran'da hangi kelimelerle hakaret ediliyor:

HAYVAN
BAKARA (171) : İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

A'RÂF (179) : Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

FURKÂN (44) : Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.

MUHAMMED (12) : Şüphesiz Allah, inanıp salih ameller işleyenleri, içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. İnkâr edenler ise (dünya zevklerinden) yararlanırlar ve hayvanların yediği gibi yerler. Onların kalacakları yer ateştir.

MÜDDESSİR (51) : Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

MÂİDE (60) : De ki: “Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lanetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”

MERYEM (86) : Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!

YALANCI
EN'ÂM (28): Hayır, (bu yakınmaları) daha önce gizlemekte oldukları şeyler onlara göründü (de ondan). Eğer çevrilselerdi elbette kendilerine yasaklanan şeylere yine döneceklerdi. Şüphesiz onlar yalancıdırlar.

TEVBE (107) : Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, mü’minler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resûlüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, “Bizim iyilikten başka hiçbir kasdımız yok” diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şâhitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar.

NAHL (39) : (Diriltecek ki) ayrılığa düştükleri şeyi onlara anlatsın ve kâfir olanlar da kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler!

NAHL (105) : Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.

MÜ'MİNÛN (90) : Hayır, biz onlara gerçeği getirdik, fakat onlar kesinlikle yalancıdırlar.

ŞU'ARÂ (222) : Onlar, her günahkâr yalancıya inerler. (223) Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.

ZÂRİYÂT (11) : Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve “Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun!

MÜCÂDELE (18) : Allah’ın onları hep birden dirilteceği, onların da (kendilerini kurtaracak) bir iş üzerinde olduklarını sanarak size yemin ettikleri gibi Allah’a da yemin edecekleri günü düşün! İyi bilin ki, onlar yalancıların ta kendileridir.

AZGIN
BAKARA (15) : Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir.

A'RÂF (186) : Allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, bocalayıp dururlar.

YÛNUS (11) : Eğer Allah insanlara, onların hemen hayra kavuşmayı istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların ecellerine hükmolunurdu. İşte biz, bize kavuşmayı ummayanları, kendi azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız.

MÜLK (21) : Peki, Allah rızkını keserse, kimdir size rızık verecek olan? Hayır, onlar azgınlık ve nefretle direnip durdular.

KALEM (31) : Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”

MUTAFFİFÎN (12) : Onu, ancak her azgın, günahkâr kimse inkar eder.

SAPIK
FÂTİHA (7) : Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

BAKARA (16) : İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu yüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolu bulamamışlardır. (175) İşte bunlar hidayeti verip sapıklığı, bağışlanmayı verip azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar(!) (256) Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O halde kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

ÂL-İ İMRÂN (90) : Şüphesiz iman ettikten sonra inkar eden, sonra da inkarda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir. (164) Andolsun, Allah, mü’minlere kendi içlerinden; onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.

NİSÂ (116) : Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür. (136) Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur.

A'RÂF (146) : Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her âyeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu (hemen)yol edinirler. Bu, onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan hep gafil olmaları sebebiyledir.

İBRÂHİM (3) : Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler. (18) Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (ahirette) yararını görmezler. İşte bu derin sapıklıktır.

NAHL (36) : Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” diye peygamber gönderdik. Allah onlardan kimini doğru yola iletti, onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.

HAC (12) : O, Allah’ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar. Bu da derin sapıklığın ta kendisidir.

NEML (81) : Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inanıp da müslüman olmuş olanlara duyurabilirsin.

ŞU'ARÂ (97) : “Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”

SEBE' (8) : “Allah’a karşı yalan mı uydurdu, yoksa onda delilik mi var?” Hayır öyle değil! Ahirete inanmayanlar azap ve derin sapıklık içindedirler.

ZÜMER (22) : Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah’ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay haline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.

FUSSİLET (52) : De ki: “Ne dersiniz? Eğer o (Kur’an) Allah katından olup da siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir?”

ŞÛRÂ (18) : Kıyamete inanmayanlar, onun çabuk kopmasını isterler. İnananlar ise, ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki, Kıyamet günü hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.

ZUHRUF (40) : Sağırlara sen mi duyuracaksın; yahut körleri ve apaçık bir sapıklık içinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?

AHKÂF (32) : Kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah’tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.

KÂF (27) : Arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi.”

ODUN
ENBİYÂ (98) : Hiç şüphesiz siz ve Allah’tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız.

CİN (15) : “Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”

AKILSIZ
BAKARA (13) : Onlara, “İnsanların inandıkları gibi siz de inanın” denildiğinde ise, “Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?” derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.

MÂİDE (58) : Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır.

KAFİR
Bu aşağılama sözünü tek tek aramaya gerek yok sanırım, Kuran’ın her yeri inanmayanlar kastedilerek sarfedilmiş bu sözle doludur. Kafir, kelime anlamıyla “küfür eden” demektir. Kullanım anlamı, “Allah’a inanmayan, reddeden”dir. Çünkü Allah’a inanmamak, ona küfür etmektir. Bu da Kuran’ın yaratıcısının mantığı ve yaklaşımıdır.

BAŞKA İNANÇLARA SAYGI
EN'ÂM (74) : Hani İbrahim babası Âzer’e, “Sen putları ilah mı ediniyorsun? Şüphesiz, ben seni de, kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti.

HAC (30) : Bu böyle. Kim Allah’ın hükümlerine saygı gösterirse bu Rabbi katında kendisi için bir hayırdır. Haramlığı size okunanların (bildirilenlerin) dışında bütün hayvanlar size helal kılındı. Artık putlara tapma pisliğinden kaçının, yalan sözden kaçının.

MÂİDE (41) : Ey Peygamber! Kalpten inanmadıkları halde ağızlarıyla “İnandık” diyenler (münafıklar) ile yahudilerden küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, (Yahudiler) yalan uydurmak için (seni) dinlerler, sana gelmeyen bir topluluk hesabına dinlerler...

MÂİDE (51) : Ey inananlar! yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

MÂİDE (64) : Bir de yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar!..

MÂİDE (82) : (Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün...

TEVBE (30) : Yahudiler, “Üzeyr Allah’ın oğludur” dediler. Hırıstiyanlar ise, “İsa Mesih Allah’ın oğludur” dediler. Bu onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkar etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!

AHKÂF (5) : Kim, Allah’ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapıktır? Oysa onlar, bunların tapınmalarından habersizdirler.

TEHDİTLER
Allah, kendine inanmayanlara vereceği cezaları sıralarken, en insafsız insanın bile düşünmekten çekineceği sapıklık ve vahşette işkenceler anlatmaktadır. Bunları tek tek örneklemenin gereksiz olduğunu sanıyorum. Kuran, bu kanlı ve acılı ceza yöntemlerinin ballandıra ballandıra anlatılmış detaylı tanımlarıyla doludur. Allah, ihanete uğramış siyasi parti başkanı gibi, gücü eline geçireceği günü beklemekte ve o gün rakiplerine çektireceği pişmanlığı şevkle ve şehvetle anlatmaktadır.

İslamın Allah’ı, olabildiğince insanımsı, duyguları, hatta aşağılık duyguları olan bir Tanrı görünümü çizmektedir. Kendini inkar edenlere ettiği küfürler ve işkence tehditleri, ne yazık ki değiştirilemeyeceği söylenen Kuran’da yazdığı için, inananların da elini kolunu bağlamakta, karşılık olarak gördükleri hakaretler için onları çaresiz bırakmaktadır. Ama Allah’ın bunu düşünmemiş olması, müslümanların inançlarına saygı duymayanların değil, bizzat kendisinin hatasıdır.

Bu nedenlerle, müslümanlara, asla ve asla kimseye karşı; “inancıma saygı göstermeni bekliyorum” gibi bir söz sarfetmemelerini tavsiye ediyorum. Çünkü böyle bir sözün arkasını dolduracak dayanaktan yoksunlar.

Kaynak

116 yorum:

  1. nasil bunlari buraya yazarken sanki aynaya bakiyorsunuz gibi hissettiniz degilmi gercekler acidir. madem sizi yaratan yok bir tayin eden yoneten yok ozaman uyumayin veya hic uyanmayin veya olmeyin veya kendi isteginize gore yaslanmayin vs... uzarda uzar akil sahibi insan cok iyi bilirki sebepsiz nedensiz ve sahipsiz hicbisey olmaz yazik uzuluyorum size velevki diyelim allah yok hepimiz olecez yok olacaz kimsenin kaybi olmayacak karida olmayacak ama velevki allah varsa ozaman ona inanmayanlar zararda inananlar gene zararda degildi mantiken bile sizin hic kariniz yok akledin dusunun 530 megapixellik gozun tesadufenmi oldu yani yazik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya tanrı varsa ha ! Çıkar ilişkisine dayalı bir tanrı inancından dolayı yüzün kızarmıyor mu?

      Sil
    2. Yaratıcı yokadar demiyorki kuranin allahı evreni yaradan bir yaratıcı olamaz diyor

      Sil
  2. Ben bir tanrı yok demedim asla. Dinlerdeki tanrı tasvirine ve dinlerdeki ahlak yapısına karşı eleştirilerde bulundum. Allah ile tanrı farklı kavramlardır. Bunun için ilgili bir yazı var blogda.

    Gelgelelim allaha inanmak içten gelen bir şey olmalıdır. Hadi inanıyorum demekle inanç olmaz. Yalan yere ibadet etmekle allahı mı kandıracağız? Cennet için yalakalık yapmak saçma geliyor. Çünkü zaten allahı kabul etmiyorum.

    Bir de şöyle düşünmekte fayda var, ya sizler yanılıyorsanız? Yani diyelim ki zeus gerçek varolan tanrı ya da ra ya da afrodit... Sonuç olarak müslümanlar da bir çok dini reddeder islam uğruna. Ya reddettiğin dinden biri gerçekse? Onlarında ibadetlerini de gerçekleştirsenize.

    İşte nasıl diğer dinleri siz gözden çıkarmış ve kendi yolunuzu çizmişseniz bizler de sizler kadar haklı bir yol çizdik.

    Ayrıca göz dahil vücudun her yeri evrim ile oluşmuştur. Sizler vucüdun bir parçasının topraktan veya çamurdan ayratıldığını bilimsel yolla ispatlayabilir misiniz? Hayır, ama bizler evrim ile bir çok şeyi ispatlarız.

    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. var olan her şey yada var saydığımız her şeyi ancak zıttıyla tanımlarız çünkü bir şeyin zıttı diğerinin varlığına delildir. Şimdi ayetlere gelince, hayvan yakıştırması yapılıyor da insanın ne olduğunu bizlere gösterdiği için mi nu kadar tepkilisiniz, hayvanın tanımını bu kadar eksiksiz yaptığı için mi yoksa siz insansınız hayvanlar kadar sağır dilsiz ve kör olmayın diye uyardığı için mi?
    Azgın sapık yada yalancı ... iyi ile kötünün farkı daha nasıl ortaya koyulabilir sizce hangi sıfatlar daha uygundur? Bu yazılanların mantığına göre gece de gündüze göre bir küfürdür? Aa bidakka küfür neydi ki? doğru ya küfürün anlamı bir şeyin üzerini örtmek onu saklamaktı... dolayısıyla küfürün de kötü bir anlamı yok!!
    Şimdi soruyorum size hiç bir inancı olmayan ahlaktan yoksun anasını bacısı doğrayan, kardeşlerine tecavüz eden hatta küçücük bebeklere tecavüz eden hak hukuk tanımayan işçinin emeğini tek öğünde midesine indiren hertürlü yolsuzluğu yapan ya da allah adına insan öldürdüğünü savunan bunca ( insana) siz hala insan deme haksızlığını mı yapacaksınız kendinize yoksa hala uyarmayacakmısınız? Sağır kör ve dilsiz lerden mi olacaksınız, sapıklığa göz mü yumacaksınız? Yalancılarla bir mi olacaksınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küfür bir şeyin üstünü örtmek ise, o zaman sen gece üstünü örtüyorsan bu küfür oluyor. O zaman ne yapılsa küfür, o zaman insan kafir.

      Böyle anlam olmaz.

      Sil
  4. "Var olan her şey ya da var saydığımız her şeyi ancak zıttıyla tanımlarız çünkü bir şeyin zıttı diğerinin varlığına delildir."

    Böyle bir çıkarımda bulunmak çok iddialıdır. Her varlığı zıttı ile tanımlamak mümkün değildir. Zira zıtlığın ne olduğu çok önemldir. Mesela insanın zıttı nedir? Hayvan mı? Bence insan zıttı olan bir varlık değildir.

    Dolayısıyla zıtlık, eşleştirme, neden-sonuç kapsamı Hume'un da dediği gibi insanın algısal kolaylık sağlamak için geliştirdiği bir yöntemdir. Yani bizler -insanlar- algılama biçimi olarak kullanırız bunları, gerçekte bunlar olduğu için değil. En azından benim de katıldığım görüş budur.

    "İyi ile kötünün farkı daha nasıl ortaya koyulabilir sizce hangi sıfatlar daha uygundur?"

    İlgili ayetleri okur ve Kur'an'ın genel havasını incelerseniz iyi ile kötü ayrımı için aşağılamalar da bulunulmamaktadır. Allah'ın varlığını inkar edenlere yöneltilmiş aşağılamalar bulunmaktadır. Yani bir insan ne kadar iyi bir birey olursa olsun sırf bir yaratıcıya inanmadığı için aşağılanmakta ve dışlanmaktadır. Böyle bir tavrı ilahi olduğu söylenen bir dine asla yakıştıramam.

    "Küfürün de kötü bir anlamı yok"

    Eğer bireysel ve nihilist bir tavır benimserseniz elbetteki yoktur. Ancak toplumsal soyut gerçeklerin varlıklarını da dikkate alırsak buradaki küfür aşağılama, hor görme, dışlama, kötüleme amacı içermekterdir. Ders verici bir yönde veya uzlaşmacı bir üslup yoktur.

    "hiç bir inancı olmayan ahlaktan yoksun..."

    Şunu çok iyi anlamanız gerekmektedir; ahlak için din gerekli değildir. Hatta günümüzdeki bir çok ahlaksal kavram din sayesinde gelişmemiştir bile, kendi kendine insanlar ahlaksal kavramlarıı geliştirmiştir. Çünkü insanlık birbirine muhtaçtır ve en uyumlu şekilde en verimli ortamı oluştururlar. Bunun için de ahlak kaçınılmaz olarak zaten uygulanır.

    Şu önyargıyı kırmak gerekir; inancı olmayan biri ahlaksızdır. Nitekim ben inançsız biri olarak ahlaksız değilim, hatta doğruyu söylemek gerekirse inançsızların çok daha güçlü ahlaksal yapılarının olduğunu da söyleyebilirim.

    Bir de biraz empati yapalım; yukardaki ayetlerin inananlar için böyle ithamlar içerdiğini ve böyle bir "kutsal metin"i kabul etmeniz gerektiğini hayal edin. Gerçekten rahatsız olamdan "aa ne güzel de demiş" diyecek miydiniz?

    YanıtlaSil
  5. Peki okuduğunuz surelerde ahlaklı insanın nasıl olması gerektiğiyle ilgili ayetlere rastladınız mı hiç? Hani şu sözünde ve işinde doğru olan hükümde adaletli olan,OKU'yan, Akleden, toplumsal ilişkilerde nazik ve hassas olması gereken eğer bir kusur görürse bunu örtmesi ve düzeltmesi daha uygun görünen ahlaki yapıya sahip insan tipinden bahsediyorum bu kelimeler benim değildir ayetlerde geçen kelimelerdir ve sadece birkaçıdır.
    ...hatta doğruyu söylemek gerekirse inançsızların çok daha güçlü ahlaksal yapılarının olduğunu da söyleyebilirim.
    peki doğru söylüyorsunuz güçlü ahlaksal değerleriniz var olabilir ama iyi düşünün kuranın yaratmak istediği ahlak sizin değerlerinizden daha güçsüz mü?
    Eğer bir ahlakınız varsa bir inancınızda vardır iyi ye inanıyorsunuzdur örneğin yada doğruya bu da bir inanç şeklidir.Kastettiğim buydu; eğer bir ahlak sisteminiz yoksa inancınızın da olamayacağıydı bir tanrıya inancı olmayanı ahlaksız olarak nitelendirmek değil amacım kaldı ki ne dindarlar görüyoruz da ilk yazımda bahsettiğim kötü işleri yapan?
    Benim karşı olduğum nokta bu ayetler deki uyarıların "işte insanları aşağılıyor küfür ediyor" diyerek ayetin ahlaklı insana mı yoksa ahlaksız insan yönelik mi olduğunun gölgede bırakılması, gizlenmesidir. Bu da bir çeşit küfürdür.
    İyi bir ahlaka sahip olduğunuzu iddia edebilirsiniz bir Allaha inanmayan olarak,bende en az sizin kadar iyi bir ahlaka sahip olduğumu iddia edebilirim Allah'a bir inan olarak ama bunlar sadece iddia da kalır ama eğer eminsek ahlaki yüceliğimizden sizde şimdi bir Allah'a inan olarak düşünün birilerinin sizin ve daha milyarlarca insanın kutsal saydığı ve inandığı dinin Allahı na küfür baz yakıştırması yaptığını? Empati kurma sırası sizde? Kuranı okuyup incelemekte herkes serbesttir, okunmadıkça bir şey üzerine uzun uzun düşünmedikçe akledilmedikçe o şey anlaşılmaz, kaldı ki bu iman ettiğim Allahın emridir, ama ricam o dur ki bizim kutsalaımıza bu tür yakıştırmalar dan uzak durmanızdır. Emin olun sizin okuduğunuz şu ayetleri sizden daha fazla okumuşuzdur ama bu bizi daha ahlaklı olmaya itmiştir ve bu kadar insanı iyi işler yapmaya yöneltmiştir bu da bizim iddiamızdır. O halde eminim ki sizin ahlak sisteminizde de başkalarının kutsal saydıkları yaratıcıya küfürbaz yakıştırması yapmak gibi kötü bir eylem yoktur çünkü bizim yaratıcımız bunuda bize yasaklamıştır. Oku'yun,Üzernde düşünün,Akledin,yazın,çizin ama lütfen küfretmeden!!!

    YanıtlaSil
  6. Sanıyorum ahlak sorununu aşağı yukarı çözdük. Zira baştada dediğim gibi insanların ahlaklı olmasının din ile çok ilgisi yoktur. Yüzeysel bakılırsa din ahlak bekçisi gibi görünebilir ancak dindeki ahlaksal yapı statik olduğundan ahlakın dinamik yapısına er ya da geç ters düşer.

    Yukardaki ana islamiyet sayfasında not düşmüştüm, burada yazılanlar dinin gösterilmeyen ve en azından göreceli kötü tarafları diye. Yani benim burada yapmak istediğim İslam tamamen berbat ve iğrenç bir dindir demek değil. Eğer İslam hak din ise kusursuz bir şekilde mükemmel olmalıdır. Ancak Kur'an'ı incelediğimde o mükemmelliği ve kusursuzluğu göremiyorum.

    Buraya da özellikle eksik gördüğüm taraflarını koyuyorum. Aslında sırf ülkemizde İslam yaygın diye İslam'a yönelik yazılar fazla. Yoksa dünya genelinde yüzlerce din var ve İslam'ın diğer dinlerden hiçbir farkı yok. Her din kadar iyilik emreder ve her din kadar da eksiktir.

    Sizler en çok karıştırdığı nokta İslam felsefesi ile İslam dinidir. Yani sizler sadece İslam felsefesini görüyorsunuz ki İslam felsefesi İslam dininin içindeki sadece iyi yerleri alır. Oysa İslam dini başlı başına ilkel ve eksik, iyi ve kötü yanları olan alelade bir dindir.

    Son olarak siz kutasılınıza saygı göstermemizi istiyorsunuz ancak şöyle düşünün; puta tapan bir insan görseniz siz de elinizden geldiği kadarıyla onu kendi doğru yolunuza çekmeyi istemez misiniz? Yanlış bir yolda olduğu size göre apaçıkken hem putlara saygı gösterip hem de onun inancının doğru olduğunu nasıl anlatabilirsiniz? İşte ben de böyle bir şekile elimden gelmeyi yapmaya çalışıyorum.

    Gelgelelim ben din eleştirisi yapan onlarca arkadaştan en tatlı dillisiyim bile denilebilir (:

    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  7. Eyvallah... dinde uyarmak esastır zorlamak değil bunu yapmak ise biz islama inanların görevidir.
    Dediğim gibi bir Allaha inanlar olarak bize insanların onurlarını kırmadan alay etmeden onlarla konuşmalarımız emredilmiştir bizde elimizden geldiğince uyarız uymayanlara gelince bu onların kusur ve ayıbıdır dini bağlamaz. Allah bağışlayan ve kusurları örtendir. Selametle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küfür bir şeyin üstünü örtmek ise, o zaman sen gece üstünü örtüyorsan bu küfür oluyor.

      Sil
  8. Kur'an, Peygamberimiz (sas)'e indirilen, mushaflarla yazılı, Peygamberimizden bize kadar tevâtür (İçinde yalan ihtimâli bulunmayan ve birbirlerine kuvvet veren haberlerden oluşan büyük bir topluluğa ait haber) yoluyla nakledilmiş, okunmasıyla ibâdet edilen, insanlığın benzerini getirmekten âciz kaldığı ilâhi kelamdır.

    Kur'an, insana saadete giden yolları gösteren hakiki bir mürşittir. O, insanoğlunun en büyük ve etkili terbiyecisidir. Kur'an, insana yaşadığı âlemin sırlarını anlatır. Hayata ait bazı olayların arkasındaki gizli hakikatleri, onların hikmetlerini haber verir. Kâinatın, bütünüyle Rabbimize ait mesajlar silsilesi olduğunu anlatıp, bu mesajların nasıl okunabileceğini öğretir. Bununla kalmaz, gayb âleminin de perdesini sıyırır, oradan da haberler verir. Kur'an, ahiret aleminin çok mukaddes bir haritası gibidir. O âleme ait olan -Sırat, Cennet, Cehennem gibi- neler varsa, onlarla bizi bilgilendirir. Oralarda güvenli bir şekilde yol alabilmenin usul ve adabını gösterir.

    Kur'an, kendisine tutunanları hiçbir zaman yarı yolda bırakmamış, ışığından istifade etmek isteyenleri asla karanlıkta koymamıştır. O her zaman, insanları en doğru yola ve en isabetli tutuma yöneltmiş, güzel ve makbul işler yapan müminlere nail olacakları büyük mükafatı, ahirete inanmayanlara ise gayet acı bir azabı müjdelemiştir. Manasını anlamadan okuyanlara bile sevap kazandırmış, onların da gönüllerini feyizle doldurmuştur.



    Tatlı dil dediğiniz meleklerin bile bakmaya imrendiği bir peygambere demediğiniz kötü kelime kalmamış. Unutmayın yarın kapınıza bir mektup gelecek ve hakkınızda dava açılacak. Siz inandığınız he ne ise, başkasının inandığı kutsal şeylere hakaret etme hakkına sahip değilsiniz. Ya onları oradan kaldırırsınız ya da hakkınızda kutsal olan bir varlığa peygambere kötü söz ithafında bulunmaktan dava açılır. unutmayın saygılarımla kelimesi bile kullandığınız o kadar kötü kelimenin sonunda bile saygısız olduğunuz kaidesini değiştirmiyor. Sizin kadar dine laf atan kötü kelimeler kullanan birisini görmedim. Çok yazık size çokkk

    YanıtlaSil
  9. Hem Allah'ı mı kandıracağız diyorsunuz hem etmiyorum diyorsunuz. Kandıracağız derken bile O(c.c.)'nun varlığını kabul ettiğinizin farkında değilsiniz. Siz istediğiniz kadar kabul etmeyin dilinizden çıkan her kelime, parmağınızın bastığı her tuş O'nu reddederken bile O'nu kanıtlıyor. Dünyanın en akıllı insanlarından biri olan Einstein bile Allah'ın varlığını kabul ederken, Goerge Bernard Shaw bile Peygamber Efendimiz(s.a.v)'e

    "Müşkülün müşkül üstüne, problemin problem üzerine yığıldığı günümüzde, bütün problemleri bir kahve içme rahatlığında çözen Hz. Muhammed'e, beşeriyetin çok ihtiyacı vardır."


    derken sizlerin bu hiçsizlik yalanında dolanıp asıl gerçeği görememeniz ne acı ne acı :)

    YanıtlaSil
  10. Mükemmel irdelenmiş çalışmalar olmasa da bu kadar çalışma var blogda Kur'an üzerine ve siz onları önemesemeden yine kendi bildiğinizi okuyorsunuz. Daha nasıl sizlere gerçeği gösterebilirim bilmiyorum.

    Dava açılacağını düşünen arkadaş, öncelikle dava edilecek zaten bir ithamım olmadı ikincisi de bu şekilde baskı kurarak dinin kötülüğünü mü gizlemeye çalışıyorsunuz? Baskı ortamı oluşturup bir İran ya da Afganistan gibi dinin hegomanyasına mı almaya çalışıyorsunuz? Ortada hiçbir kötü itham yokken bu tehdit savurmalar acizliğin göstergesi değil mi? Türkieye'deki inanç özgürlüğüne ne oldu? Ben dinleri kabul etmiyorum derken siz bana rahatça saygısız diyebilirken sizin sözde kutsal insanınız Muhammed için tapınma göstermeyince mi ifade özgürlüğü kötüye kullanılmış oluyor? Yapmayın etmeyin.

    Allah'ı mı kandıracağız derken Allah varsa bile demek istediğimi belirteyim. Ben sizler gibi şartlandırılmadım, yanılma ihtimalim elbette olabilir ve belki de Allah vardır, ama burada belki diyorum büyük ihtimalle yok. Onun için yazdıklarımı tekrar okuyun.

    Ayrıca Einstein'in böyle bir konuşması oldu mu gerçekten bilmiyorum. Olduysa bile orada Allah değil Tanrı kelimesi geçer ve geçmelidir. Allan ve Tanrı'nın farkı adlı bir yazı da blogda mevcut. Yani Einstein haklı bile olsa Allah'ı zerre ırgalamaz o durum. Çünkü Allah dünyada gelmiş geçmiş binlerce Tanrı figüründen sadece biridir. Allah'ın varlığı için Tanrı'nın varlığı yanında Kur'an'ın doğruluğu da ispatlanmalıdır.

    Gelgelelim Einstein agnostik veya en iyi ihtimalle panteist idi. Aradaki farkı iyi bilmek gerekiyor.

    Şunu da unutmayın yaratıcının varlığını savunmak farklı, dinin varolduğunu savunmak farklıdır. Benim görüşüm de şudur; dinler insan uydurmasıdır, yaratıcının varlığı hakkında da yorum yapmak mümkün değildir.

    YanıtlaSil
  11. Yani Peygamber olarak kabul ettiğimiz Yüce bir insana tecevüzcü demek normal öyle mi? ayrıca siz belkilere takılıp kalmaya devam edin, belki de siz bi aptalsınız hiç bişeyi anlamamk için kendinizi koşullamış bi anksiyeteye kapılmış biri olabilirsiniz? Peygamberin özellikleri bölümünde etmediğiniz hakaret kalmamış; aslına bakarsanız sizin anlamayacağınız kesin olduğunuza göre sitenizi takip edip daha fazla reytinginizi artırmayayım :) Allah ile Tanrı farklıdır diyorsunuz. Allah .... tanrıdır diyorsunuz. Çelişki içinde çelişkidesiniz. Evrenin Tek bir yaratıcısı vardır O da ALLAH tır. Kimseden korkumuz yok Allah tan başka. Aciz olan kimmiş öldükten sonra göreceğiz. Ayrıca Allah varlığını kabul etmiyorsunuz. Yokluğunu tek bir cümle ise varsayımlara dayandırmadan, belkilere girmeden, şöyle düşünelimlere dalmadan kanıtlar mısınız? Ama nasıl kanıtlayacaksınız ki olmayan bişeyi nasıl kanıtlayacaksınız :) Ee kanıtlayamadığınıza göre O gerçek ve Rahmandır Rahimdir.

    YanıtlaSil
  12. Senin peygamberine nerede tecavüzcü dedim ben? Lütfen bunu nereden nasıl çıkardığını bana anlat.

    Ayrıca benim aptal olma ihtimalimi düşünmen felsefi açıdan gerçekten kayda değer bir çalışma. İşte bu kuşkuculuğunu dine doğru kaydırırsan ne demek istediğimi çok daha rahat anlayacaksın.

    Gelgelelim Allah ile Tanrı'nın farkını bu kadar yazmışım ama görünen o ki ya ben anlatamamışım ya sen anlamamışsın. İşin özü şu; Allah denilen varlık bir çeşit Tanrı'dır. Ama Allah'ın özellikleri vardır. Mesela Allah iyi bir varlıktır ya da Allah akıllıdır, mükemmeldir gibi kalıpları vardır. Sen Allah'ın sapık ya da aptal olma ihtimalinin olduğunu kabullenir misin? Tabi ki hayır. Demek ki Allah'ın belli başlı olması gerektiği bir kalıp vardır. Oysa benim düşüncemdeki Tanrı iyi olmak zorunda değildir. Ya da mükemmel olma zorunluluğu yoktur. Benim anlatmya çalıştığım Tanrı'nın yaratma gücünden emin olabiliriz. Tanrı için mükemmeldir ya da iyidir demek temeli olmadan sallamaktır. Umarım ne demek istediğimi anlamışsındır.

    Son olarak Allah'ın olmamasının ispatına geleyim; Tanrı'lardan biri olan Allah'ın varolması için Kur'an'daki ifadelerin kesinlikle doğru olması gerekir. Oysa bana göre Kur'an çok vasattır. Ve kutsal kitabın bana göre bile vasat olması o kitabın diğer herhangi kitaplardan farkı olmadığının da bir göstergesidir.Allah'ın varlığını ispatlayacak Kur'an çok eksikli olduğu için Allah yoktur diyebiliyorum. Mesela sen Zeus'un ya da Posseidon'un varolduğunu düşünmüyorsun heralde? Peki neden düşünmüyorsun? İşte aynı sebepten ötürü de ben Allah'ın olmadığını düşünüyorum. Yani senin için Zeus ne kadar değerliyse, Allah da benim için o kadar değerli.

    Umarım benim penceremden hayata bakıp ne demek istediğimi dürüst olarak anlayabilirsin.

    YanıtlaSil
  13. Oysa bana göre Kur'an çok vasattır. Ve kutsal kitabın bana göre bile vasat olması o kitabın diğer herhangi kitaplardan farkı olmadığının da bir göstergesidir.

    Kutsal bir kitap için "bana göre" diye değerlendirilip bir sonuca varılarak Allah'ın yokluğuna kanıt bulamazsınız. Biz insanların düşünceleri belli bir sınıra kadardır. Ayrıca insan ait hiç bir özellik Allah'a ithaf edilemez. Yaratıcı bir Allah var ve bunun delilleri çok. Sizi değerli bir büyüğüme anlattım. Bana:

    - İnsanların bazıları anlamak istedikleri konuları çok iyi anlar. Ancak anlatan kişinin de bunda çok büyük payı vardır. Sen anlat-a-madıkça o iddialarında güçlendiğini hisseder. En iyisi şunu söylemek gerekir : "Ben bun işin ehli değilim. Siz bu işin daha iyi bir bileni ile görüşün."

    Haklıymış. Size "anlamak" nasip olduğunda görüşmek üzere. Allaha Emanet olun.

    YanıtlaSil
  14. 5- Anlatmada, muhatabın gönlüne seslenilmelidir. Her cümle samimiyet ve
    sevgiyle başlayıp, aynı şekilde sona er­melidir. Karşımızdakine veya
    düşüncelerine yönelik herhangi bir huşûnet, anlatacağımız şeylerin tesirini
    bütün bütün kıra­cağı gibi, muhatabı da küstürecektir.


    Burada; şu nokta da, asla hatırdan çıkarılmamalıdır:

    Muhatabımız yanımızdan ayrılırken, samimiyet gamze­den davranışlarımızı,
    tebessüm eden bakışlarımızı ve vücudu­muzun her tarafından akıp dökülen
    ihlâs ve inanışımızı alıp götürecek ve hiçbir zaman unutmayacaktır. Bir de
    buna, ikin­ci bir defa karşılaşma arzusunun duyulduğunu ilâve edecek
    olursak, anlatılması gerekli olan şeylerin büyük bir kısmını anlatmış
    sayılırız.

    6- Muhatabın yanlış düşünceleri, isabetsiz beyanları, gururuna dokunacak
    şekilde tenkit edilmemelidir. Hele, baş­kalarının yanında onu küçük
    düşürecek şeylere asla tevessül edilmemelidir. Maksat, onun gönlüne bir
    şeyler yerleştirmek­se, icabında bu uğurda bizim onurumuz çiğnenmeli ve
    bizim gururumuz kırılmalıdır. Kaldı ki, karşımızdakinin “demine-da­marına”
    dokundurarak, ona bir şey kabul ettirmek de kat’i­yen mümkün değildir.
    Aksine, onu her örseleyiş, bizden ve düşüncemizden uzaklaştıracaktır.


    Sizden özür dilemek istediğim için konuyu birine daha danıştım. İYi günler dilerim.

    YanıtlaSil
  15. Buradaki yaklaşım gerçekten çok hoş lakin bilinmesi gerekirki bunlar en fazla "İslam Felsefesi"nde şekillenmiş düşüncelerdir. Yani bu kadar erdemli olmanız İslam'ın yüceliğinden değil, İslam'a şekil veren düşünürlerin yüceliğindendir.

    Ve işte en çok kafa karıştıran şey de budur; İslam barış ve güzellik dinidir derken aslında İslam "Felsefesi" barış ve güzellik felsefesidir gerçeği saklıdır bunun altında. Yoksa İran veya Afganistan gibi ülkelerde de İslam var ama onlar da aynı güzellik yok. Bunun sebebini sizler, insanların dini yozlaştırması olarak görseniz de aslında sizlerin de yaptığı dini güzelleştirmektir. Yani din asla tam olarak uygulanmaz, insan mantığıyla şekillendirilir.

    Şöyle bir söz vardır; "İslam'da huzur dolu ayetler de bulabilirsiniz, savaş dolu ayetler de. Seçimi siz yaparsınız" Aynen bu durum geçerlidir işte.

    YanıtlaSil
  16. siz ne biçim insanlarsınız ya! en başta bunun başlığının "hakaret" olarak seçilmesi yanlış! tamam Kuran'a inanmayabilirsiniz, ama hiçbiriniz bana o ayetlerin anlamlarının TAMAMIYLA doğru bi şekilde tercüme edildiğini söyleyemezsiniz! böyle bir sayfa açtığınız için sizi kınıyorum!

    Başlığı görüp açtım ve birkaç ayetten sonra yazdıklarınızın ne kadar büyük bi saygısızlık olduğunu anlayınca okuma gereği bile duymadım!

    YanıtlaSil
  17. "siz ne biçim insanlarsınız ya!"

    Üzgünüm ama İslam dini ve müslümanlar inanmayanları hep aşağıda görür. Bizlerin gönül gözü kördür, aklımızı iyi kullanamıyoruzdur veya rahat yaşam uğruna inkarcı ve yalancıyızdır.

    Sanırım siz de böyle düşünüyorsunuz. Ve aslına bakılırsa böyle düşünmenizin sebebi de zaten küçüklüğünüzden beri fikirlerinize işleyen inanan iyidir, inanmayanda bir eksiklik vardır düşüncesi.

    Ayetler gayet açık. İsterseniz çeşitli çeşitli çevirilerine bakın, durum maalesef ki bundan ibaret.

    Haa ama yok siz Arapça biliyor ve Kur'an'ın orijinalini okuduğunu söylüyorsanız ve buna göre çevirilerde hata olabileceğini düşünüyorsanız, buyurun siz çevirin doğrusunu bir de öyle bakalım.

    Ama yoksa siz de mi Arapça orijinalini okumadınız? Eğer okumadıysanız neyin doğru neyin yanlış tercüme edildiğini nasıl bilebiliyorsunuz? Yoksa sadece size göre mi yanlış tercüme edilmiş olmalı? Yani tamamıyla doğru tercüme edilmiş olma ihtimali de var mı?

    YanıtlaSil
  18. Bakın ben orada sizin inanıp inanmamanızı değil, islam dinine ve Kuran'a olan saygısızlığınızdan ötürü o cümleyi (siz ne biçim insanlarsınız ya!) yazdım. Siz ise, anlamak istediğiniz gibi yorumladınız.

    Ve bir yerde kusur buluyorum: "Üzgünüm ama İslam dini ve müslümanlar inanmayanları hep aşağıda görür." cümlesinde bütün müslamanları içini katmışsınız. Bir genelleme yapmanız bence son derece yanlış. Her müslümanın böyle olduğu sonucunu nereden çıkardınız? Benim amacım ne sizi aşağımak ne de sizin "gönül gözü kör" insanlar olduğunuzu ima etmek... Benim üzüldüğüm ve okuduğumda sinirlendiğim olay başlık.

    Belki şuanda bana kızıyor ve sırf bana kızgınlığınızdan bütün müslaman insanları ve İslam dinini kötülüyor, uzaklaşıyor olabilirsiniz. Lütfen önyargıya kapılmayın.

    Daha önceki yazdıklarınızı okumadım. Size neden Allah'a, İslam'a ve Kuran'a inandığımı dilim döndüğünce anlatabilmeyi çok isterdim...

    Ben ne orta yaşlı ne de 30lu yaşlardayım. Yazdıklarınıza bakınca sizin seviyenizde değilim. Hayata tümüyle atılmak üzere olan bir gencim. Her genç gibi ben de sorguladım bu dini, Allah'ı, evreni... Sonunda, çok uğraşmam gerekse de, tek doğru gerçeğe ulaşabildim. Umarım siz de ulaşırsınız O'na...

    Kuran'ı okuma konusuna gelince... Yaşımdan da anladığınız üzere ince detaylarıyla bilmem mümkün değil... Ama soruyorum size hiç mi araştırmadınız bu dini? Hiç mi müslüman tanıdığınız yok? Hiç merak edip Kuran'daki mucizeleri okumadınız? Size tavsiye edebileceğim sayısız kitap, belge var ki...

    Şimdi bana "Bunlar sizin ne haddinize!" diyebilirsiniz. Ama siz ne kadar inkar ederseniz edin bir yerde mutlaka bir boşluk kalıyordur...

    Beni anlayabilmeniz dileğiyle...

    YanıtlaSil
  19. * "İslam dinine ve Kuran'a olan saygısızlığınızdan ötürü o cümleyi (siz ne biçim insanlarsınız ya!) yazdım"

    Aslına bakılırsa İslam dinine saygı duymak zorunda değil inanmayan biri. Çünkü dinin bir kandırmaca olduğunu düşünmek ve sonrasında o dine saygı duymak iki yüzlülük olur. Buna rağmen ben hiçbir yazımda İslam'ı "yanlış bir bilgiyle" küçük düşürmedim. Benim esas anlatmak istediğim, İslam'ın ilahi bir din olmama ihtimalinin çok yüksek olması. Bu yüksekk ihtimalin olmasının da sebebi Kur'an'ın ahlaksal ve mantıksal açıdan yeterli olmamasına bağlıyorum.

    * "Bir genelleme yapmanız bence son derece yanlış."

    Evet haklısınız, genelleme yapmış olmam benim hatam. Ancak şöyle düzeltebilirim sanırım; dinlerine sıkı sıkıya bağlı insanlar inanmayanları aşağılar. Böyle bir genellemenin sebebi de bu yazının ve Kur'an'ın genel atmosferine bakacak olunursa, İslam'ın özünde inanmayanlara karşı bir tepki bulunmaktadır, bu sebeple de dinlerine sıkı sıkıya bağlı olanlar dinin bu gereğini de gerçekleştirmiş olurlar (ama bilinçli ama bilinçsiz)

    * "Benim üzüldüğüm ve okuduğumda sinirlendiğim olay başlık."

    Doğrudur, başlık biraz sert. Ancak elinizi vicdanınıza koyun; "Kur'an'dan hoş olmayan sözler" diye de bir başlık olur muydu yani? Konunun içeriği iyice incelenince Kur'an'ın çok ahlaka aykırı küfürler içermemesine rağmen inanmayanlara karşı aşağılayıcı yaklaşımlarda bulunulduğu zaten görülür ki bunu da küfür olarak algılamak normaldir.

    * "Belki şuanda bana kızıyor ve sırf bana kızgınlığınızdan bütün müslaman insanları ve İslam dinini kötülüyor, uzaklaşıyor olabilirsiniz."

    Yok yok, ben kimseye kızmıyorum. Müslümanlığı çok çok alçaltan kimselerle de tartıştım ama sırf o kişiler yüzünden müslümanlığın o kadar kötü olduğunu hiç düşünmedim. İslam'ı eleştirirken en önemli kaynak Kur'an'dır zaten. İslam'ın etkilerine bakılacak olunursa, insan davranışları devreye girer.

    * "Ben ne orta yaşlı ne de 30lu yaşlardayım. Yazdıklarınıza bakınca sizin seviyenizde değilim. Hayata tümüyle atılmak üzere olan bir gencim. Her genç gibi ben de sorguladım bu dini, Allah'ı, evreni... Sonunda, çok uğraşmam gerekse de, tek doğru gerçeğe ulaşabildim. Umarım siz de ulaşırsınız O'na..."

    Öncelikle estağfurullah... Sonralıkla gerçek bir sorgulama yaptıysanız ne ala, ancak bir cevaba ulaşmak için bir insan ömrünün yeterli olduğunu düşünmüyorum. Şunu belirtmeliyim ki ben agnostiğim. Yani dinleri kabul etmesem de tanrının varlığı konusunda insanın kesin bir bilgiye ulaşılamayacağını düşünüyorum. Dinleri reddetmemin sebebi, kutsal kitapların aslında o kadar da kutsal olmadıklarını görmüş olmamdır.

    * "Ama soruyorum size hiç mi araştırmadınız bu dini? Hiç mi müslüman tanıdığınız yok? Hiç merak edip Kuran'daki mucizeleri okumadınız?"

    Sanırım beni yanlış tanımlıyorsunuz. Uzun yıllardır din felsefesiyle uğraşıyorum. Kur'an'ı da İncil'i de okudum. Özellikle Kur'an üzerine hala da çalışıyorum. Çevremde de müslüman oldukça fazla. Ancak bilinçli müslüman olan pek yok. Yani sırf aileleri öyle inanıyor diye müslüman olanlar var. İşte dini tam araştırınca ailelerin de yanılıyor olabildiğini görrmeye başlıyoruz. Ayrıca Kur'an'da ne yazık ki hiçbir mucize yoktur. O mucize denilenler sadece din adamlarının "yorumlama fantazisi" kullanarak türettikleri şeylerdir, ki o kadar yorumla herhangi bir kitaptan da mucize çıkabilir.

    * "Şimdi bana "Bunlar sizin ne haddinize!" diyebilirsiniz. Ama siz ne kadar inkar ederseniz edin bir yerde mutlaka bir boşluk kalıyordur..."

    Tekrar bir estağfurullah diyeyim. Ancak yineleyeyim burada da, ben dini kabul etmiyorum. Ancak İslam dininde betimlenen Allah dışında bir tanrı çeşidi olabilir, buna bir itirazım yok. Sadece bunun kanıtlanması gerekir ki bu da çok zordur.

    * "Beni anlayabilmeniz dileğiyle..."

    Aynı dilekleri paylaşıyoruz...

    YanıtlaSil
  20. "Aslına bakılırsa İslam dinine saygı duymak zorunda değil inanmayan biri. Çünkü dinin bir kandırmaca olduğunu düşünmek ve sonrasında o dine saygı duymak iki yüzlülük olur."

    -Evet, haklısınız. Toyluğuma verin ki yazdıklarımı tam manasıyla anlatamamışım... O yazdıklarımın da arkasındayım tabi. Mesela siz beğenmeseniz de bir yazarın kitabını, ona emek verdiği için saygı duymanız gerekir. Ya da bir sanatçıyı diyelim. Yaptığı sanattan hoşnut olamayabilirsiniz,ki bu gayet normal, ama sevdiğiniz sanatçılara saygı duyduğunuz gibi ona da saygı duymanız gerekir. İster bu dine inanın ister inanmayın ama onun kitabına da kurallarına da saygı duymanız lazım, diye düşünüyorum... Ve bence bunun ikiyüzlülükle hiçbir alakası yok...


    -Başlık konusunda beni anlayabildiğinize sevindim. Ama Kuran'ı kutsal kitap sayan bir insanın bu başlığı ilk gördüğünde sinirlenmesi ve tepki göstermesi çok normal. Elimi vicdanıma koyduğumda da aynı neticeye ulaşıyorum...


    -Genelleme olayını da şu şekilde açıklamaya çalışayım: Dinine "sıkı sıkıya" bağlanan bir insan o dinin getirdikleriyle, kurallarıyla çok içiçedir. Bundan dolayı da, sizin dediğiniz gibi aşağılama değil de, o dine inanmayanları ayrı tutarlar. Kendi gerçeğini, dinlerini, ona göre doğru olanı yani bulamadıkları için. Bence "aşağılamak" sizin yaptığınız ve içinde hoş olmayan anlamları da içeren bir yorum. Ayrı tutmak gayet normal, ama aşağılamak denilince çok farklı boyutlara geçiliyor...


    -O konuyla ilgili yazdıklarınızdan şu dikkatimi çekti ve birşeyler söylemek istiyorum: "İslam'ın etkilerine bakılacak olunursa, insan davranışları devreye girer."

    Evet, dinin etkilerine bakılacak olunursa, insan davranışları devreye girer. Peki siz "ben müslümanım" diyen bir kişinin o dinin hükümlerini harfi harfine yerine getirdiği konusunda emin olamazsınız. Kimse kusursuz değildir; fakat siz de biliyorsunuz ki, öyle bir devirdeyiz ki, adını anımsayamadığım bir yazarın dediği gibi, "biriyle tokalaştıktan sonra beş parmağınız da yerinde mi diye bakmanız" gerekiyor. İslamı, verdiği hükümleri tamamen yapanlar da vardır tabi... Bence o dönemdeki insanları incelemeniz daha doğru ve sağlıklı olur... Çok dolambaçlı anlattığımın farkındayım. Umarım ne demek istediğimi anlarsınız...


    -Ben gerçek bir sorgulama yaptığımdan eminim. Küçük çaplı da olsa diğer dinleri de ateistliği de merakımdan dolayı araştırmıştım. Az çok bilgim var... Bir şeyi merak ediyorum: Kutsal kitaplardan dolayı dinleri reddettiğinizi söylediniz. Bu sözünüzden "islam dinini, kitabı olmasaydı kabul etme olasılığınız olacaktı" şeklinde anlam çıkarsam hatalı olur muyum?


    - İşte çakıştığımız bir nokta daha... Ben "yorumlama fantezisi" olarak düşünmüyorum. Hadi bir dediniz, iki dediniz tamam, peki bunların üç, dört ve daha fazla olmasının da "fantezi" olarak mı yorumluyorsunuz? Eğer incelediyseniz, ki incelediğinizi söylemiştiniz, o mucizeler herhangi bir din adamının yorumlayacağın, üreteceği, düşüneceği şeyleri çok aşıyor. Bunu hesap etmesi için delicesine dahi olması gerekir...


    - Sizi tatmin etmeyeceğini bildiğim için, Allah'ı nasıl kanıtlayacağımı da anlatmamın çok saçma olduğunu biliyorum... Buna yorum yapamayacağım...


    -Dikkatimi çeken bir husus daha var: iki kere "estağfurullah" dediniz. Anlamını ve içinde Allah'ın adının geçtiğini biliyorsunuzdur. Neden buna rağmen söylediniz?


    Yine aynı dilek: (:
    Umarım beni anlarsınız...

    YanıtlaSil
  21. * "Siz beğenmeseniz de bir yazarın kitabını, ona emek verdiği için saygı duymanız gerekir."

    Aslına bakılırsa tam olarak aynı durum söz konusu değildir. Size göre Kur'an hep bir sanat veya eser olarak göründüğünden saygı duyulası bir şey gibi duruyor. Diyelim ki faşist ya da despot (katliam, tecavüz, kölelik vb. şeyleri kabul ediyor hatta) bir rejimi savunan bir kitap var ortada, ve içindeki düşüncelerin uygulanmasını söylüyor. Şimdi siz böyle bir kitaba ve yazara saygı duyabilir misiniz? Burada sadece sanat olarak bakamayız, eğer sanat belirttiği şeyin toplumlarca uygulanmasını istiyorsa o zaman bir ideolojiye dönüşür ve dolayısıyla ona saygı duymak zorunda olmaz hiç kimse.

    * "Genelleme olayını da şu şekilde açıklamaya çalışayım: Dinine "sıkı sıkıya" bağlanan bir insan o dinin getirdikleriyle, kurallarıyla çok içiçedir. Bundan dolayı da, sizin dediğiniz gibi aşağılama değil de, o dine inanmayanları ayrı tutarlar. Kendi gerçeğini, dinlerini, ona göre doğru olanı yani bulamadıkları için."

    Bence bu sadece sizin iyi niyetiniz. Dine sıkı sıkıya bağlanan kimselerin o ayrı tutma dediğiniz şey çoğunlukla aşağılama içerir. Kimi inanmayanları şeytan (iblis) olarak görür, kimisi inanmayanların kıt olduğunu düşünür (çünkü dünya Allah'ın sanatıdır ama biz onları görmeyiz), kimi inanmayanların sırf inadından, kibirinden inanmadığını düşünür vs. Sonuçta ayrı tutma sebebine bakarsak, kendilerini -kendilerince- üstün görerek, inanmayanları aşağı bir duruma sokarlar. Hatta burda şiddet kullanan ve inanmayanlardan nefret duyanlardan bahsetmiyorum bile.

    * "Peki siz "ben müslümanım" diyen bir kişinin o dinin hükümlerini harfi harfine yerine getirdiği konusunda emin olamazsınız. Kimse kusursuz değildir; fakat siz de biliyorsunuz ki, öyle bir devirdeyiz ki, adını anımsayamadığım bir yazarın dediği gibi, "biriyle tokalaştıktan sonra beş parmağınız da yerinde mi diye bakmanız" gerekiyor. İslamı, verdiği hükümleri tamamen yapanlar da vardır tabi... "

    Her ben müslümanım diyene elbette kanmıyoruz. Ancak şunu belirtmeliyim ki kendini ılımlı gören müslümanlar, aslında İslam'ı doğru uygulamayan insanlardır. Çünkü maalesef ki İslam'da huzur dolu ayetler olsa da, şiddet dolu, kaba, günümüz ahlakına aykırı, ilkel bir çok görüş ve düşünce vardır. Sizlere göre İran veya Afganistan'da dine bağlanan biri hatalıdır, ancak şunu söylemeliyim ki, sizlerin müslümanlık anlayışı İslam'ın sadece size göre iyi -ama onlara göre kötü, zayıf- yanlarını almış, onların ki ise size göre kötü -ancak onlara göre iyi, olması gereken- yanlarını. Yani ya hem ılımlı hem de bağnaz müslümanları, müslüman diye kabul etmeliyiz, ya da ne ılımlı ne de bağnaz müslümanları, müslüman olarak kabul etmeliyiz. Benim anlatımım da karışık oldu, ama durum bundan ibaret.

    * "Bu sözünüzden "islam dinini, kitabı olmasaydı kabul etme olasılığınız olacaktı" şeklinde anlam çıkarsam hatalı olur muyum?"

    Kitabı olmayan bir çok din mevcut zaten. Ben onları da kabul ettiğimi söyleyemem. Yani İslamiyetin kitabı olmasaydı da kabul etmezdim ama kabul etme ihtimalim elbette olurdu. Çünkü ortada tanrıya ait olduğunu söylenen sözler olmazdı, ve dolayısıyla eleştirecek bir şey de kalmazdı. Ancak bu sefer de İslam'ın doğruluğunu kanıtlayacak bir kaynak olmadığı için kabul etmezdim. Garip bir ikilem olurdu, ki aynı ikilem zaten kitapsız bir çok dine karşı da zaten mevcut şu anda.

    YanıtlaSil
  22. * "Eğer incelediyseniz, ki incelediğinizi söylemiştiniz, o mucizeler herhangi bir din adamının yorumlayacağın, üreteceği, düşüneceği şeyleri çok aşıyor."

    Bu noktada demogoji yapmak yerine direkt konuya girmeliyim sanırım, hangi mucize? Yani yorum fantazisi yapmadan ortada kesin olan bir mucize mi var? Var ve görmediysem, kaçırdıysam bu elbette kötü olur. Bu sebeple bir iki örnek verebilir misiniz?

    * "Sizi tatmin etmeyeceğini bildiğim için, Allah'ı nasıl kanıtlayacağımı da anlatmamın çok saçma olduğunu biliyorum."

    Saçma değil, kişisel olacak. Yani size göre anlamlı tecrübeler benim için bir anlam ifade etmeyecektir. Sonuçta ruhani bir deneyim yaşamadım, kutsal olduğu söylenen kitabı mantıklı bulmadım, içimde sanki bir yaratıcı var gibi bir his yok... Bu noktada bana ancak şimdiye kadar hiç duymadığım, ve herkese göre inkar edilemez bir şey söylemeniz gerekir ki bu da çok zordur.

    * "Neden buna rağmen söylediniz?"

    Aslında estağfurullahları tırnak işareti içerisinde yazacaktım ama koymamaya karar verdim. Onu kullanmamın sebebi tamamen dil alışkanlığı, zira müslüman bir toplumda yetiştim, belli bir süre müslümandım ve bu tip kullanımlar yerine yenisini koymak zor oluyor. Mesela günlük konuşmamda da arada vallahi veya hayırlısı derim.

    Diyeceklerim bunlardır, tabii aynı dileklerle birlikte.

    YanıtlaSil
  23. Konuyu uzatmayacağım. Çünkü ne ben ne de siz anlattıklarınızla birbirimizi tatmin edemeyiz. Bu yüzden son sözlerimi söyleyip noktayı koyacağım...

    Ben dinimin getirdiği hükümleri, sorumlulukları elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. (En basit örneği Hz. Muhammed "Tebessüm etmek sadakadır." hadisini söylemiştir. Tebessüm ettiğimde bir hata yapmıyorum; tam tersi bir insanın mutlu olmasını sağlıyorum.) Allah yoksa (haşa) bile bu yaptıklarım yüzünden bir kayba uğradığımı düşünmüyorum; aksine huzurluyum. Peki ya Allah varsa? O zaman bana bunlardan hesap soracak elbette. Peki ya siz ne yapacaksınız?...

    Hoşçakalın...

    YanıtlaSil
  24. Sizi ve düşünce yapınızı az çok anlayabiliyorum. Böyle bir olasılık çok çok düşüktür ve aslına bakılırsa çok da mantıklı değildir. Bu konuya ilişkin geniş bir açıklama yapma yerine daha evvel (böyle durumlar için hazır bulunsun diye) yazdığım şu başlığa bir bakın isterseniz; http://tanrivarmi.blogspot.com/2010/08/ya-allah-varsa.html

    Hoşçakalın.

    YanıtlaSil
  25. Siz o zaman gözün yapısını evrim teorisiyle ispat edin bakalım ne ile ispat edeceksiniz?.

    KARŞILIĞINDA CEVABIMIZ HAZIRDIR

    YanıtlaSil
  26. Ne yani, kafirleri Allah çok mu seviyorda onları meth edecek?

    YanıtlaSil
  27. Gözün yapısını ispat etmek ile konunun ne alakası var? Yani gözün yapısını ispat edemezsek Allah var mı olacak? Pek kabul edeceğinizi sanmam ama gözün evrimine ilişkin çoğu akademik bilgi aşağıdaki başlıklarda mevcut:

    * http://www.scribd.com/doc/28516381/GOZ-NASIL-EVRİMLEŞTİ

    * http://www.youtube.com/watch?v=45ZTLdO2pxQ

    * http://www.solvideo.org/video/50551849438f6da/Gözün-Evrimi

    * http://fikirsel.b1.jcink.com/index.php?showtopic=52

    * http://tr.wikipedia.org/wiki/Gözün_evrimi

    Ayrıca Harun Yahya gibi bilimsel hiçbir kimliği ve tarafı olmayan insanlardan uzun alıntı yapacaksanız hiç yapmayın. Zira "bilimsel" tek bir değeri ve gerçekliği bile yok onun söylediği şeylerin.

    YanıtlaSil
  28. Ali Doğan Bilge15 Şubat 2011 01:16

    hayyam arkadaşım bu yazıyı yazalı çok olmuş ama. sana bu konuyu araştırmanı tavsiye ediyorum. ama böyle önemli bir konuyu forum sitelerinde değil de çevrendeki profesörlere veya ilim ve bilim adamlarına danışman daha sağlıklı olur. gerek felsefe profesörü, gerek ilahiyat profesörü vb. olabilir. sağlıcakla kalın

    YanıtlaSil
  29. Bu konu derken Kur'an'daki küfürleri mi kastediyorsunuz, yoksa gözün evrimini mi anlamadım. Kur'an'daki küfürleri profesörlere sormanın bir almei olmasa gerek. Hayır gene sorulsa bir şey kaybedilmez ama sonuçta "görünen köy klavuz istemez" mantığı var bence burada.

    Gözün evrimi için olan kısmı diyorsanız, zaten gönderdiğim kaynaklar profesörlerin yazdıkları makaleler. Mesela ilk kaynak Prof. Ali Demirsoy'un kendi makalesi.

    YanıtlaSil
  30. Ali Doğan Bilge16 Şubat 2011 01:28

    Kur'an da inanmayanları aşağılama durumunu araştırmanızı önerdim. bu merakınızı forum sitelerinde gideremezsiniz. çünkü bu konuya cevap verenlerin hiç biri bu konuda tam bir bilgiye sahip değil. . yazanların çoğu dinlerini ssavunuyor. size göre cevap açık ve net biliyorum. ama siz yinede bir profesöre danışın. neden bir profesöre sorun? çünkü profesörler hangi ayetin neden indiğini, ne anlatılmak istendiğini vs. hepsini bilir. (tabi bahsettiğim ilahiyat profesörleri) hem gene sorulsa birşey kaybedilmez demişsiniz. ben bu konudaki görüşümü belirtmek istemiyorum. bu konudada anlayışısınıza güveniyorum. ama bu konuda bende bir ilahiyatçıya danışmayı uygun buluyorum.

    YanıtlaSil
  31. Anlıyorum sizi. Ancak ilahiyatçıların yeterli olacağını da sanmıyorum. Örneğin güncel olarak şu linki inceleyebilirsiniz ( http://www.milliyet.com.tr/ilahiyatcidan-sasirtan-tecavuz-aciklamasi/turkiye/sondakika/16.02.2011/1352922/default.htm )

    Yani bu tamamen zihniyet meselesi. Şimdi siz "bunun gibilerden değil de, islamı anlayanlardan öğrenin" diyebilirsiniz ancak unutmayın ki bu islam profesörüdür!

    Bu sebeple Kur'an'ı okumuş biri olarak, Kur'an'ı insanın tek başına ve -bence- yanlış olduğunu anlayabileceği bir kitap olarak değerlendiriyorum. Tüm tefsirleri okumadım ama özellikle çarpıcı ayetlerin tefsirlerini okuyorum, maalesef ki durum iç açıcı gelmiyor.

    Yine de öneri için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  32. Ali Doğan Bilge16 Şubat 2011 18:47

    sizi anlıyorum. o tecavüz açıklamasını okudum ve kesinlikle onaylamıyorum. ilahiyatçı bir profesöre hiç yakışmayan bir açıklama. unutmayın ki din adı altında türeyen bir çok şarlatan vardır. bu nedenle bir profesörün yaptığı yanlışa bakarak diğer profesörleri ve din adamlarını aynı kefeye koymak yanlış olur. en azından tefsirleri araştıran birisiniz. diğer inanmayanların çoğu araştırmadan, sağdan soldan duyduklarıyla, genelde internette araştırarak hareket ediyor. sizi bu konuda tebrik ediyorum. selametle kalın.

    YanıtlaSil
  33. Konunun bir nebze dahi derinine inmeye hiç gerek yoktur. Çünkü tarih bile çoğunlukla yalan ve abartıdan oluşmuştur. Tarihin derinliklerinden inancınıza veya düşüncelerinize destek aramak beyhude bir uğraştır. Eğer korkunuzu yenebilir ve aklınızı serbest bırakabilirseniz ki bu inananlar için imkansıza yakın zordur, nihayi, en üst güce sahip varlık ve insan arasındaki bu iletişime gülmeye bile tenezzül etmezsiniz. Yaşamının hiç bir döneminde din duygusu olmamış tamamen dinsiz yetişmiş ve bu türden bir korku hissetmemiş biri olarak yazıyorum. Dinler insanlık tarihinin en büyük yalanı ve ruh hastalığıdır. iyi tarafı ise sersemleri yarıştan kolayca eler. İnsanlık yarışında onlar herzaman en geridedir.

    YanıtlaSil
  34. İnsanın Yaratılış Süreci

    http://www.youtube.com/watch?v=va3NFdUZpy4

    YanıtlaSil
  35. EĞER SONUM YOKLUK İSE BU VARLIK NİYE!

    YanıtlaSil
  36. Herhangi bir sebebi olmasına gerek yok, en azından ilahi bir sebebi. Ama ille de bir 'sebep' gerekiyorsa: Bizler yok olmak için varolduk.

    YanıtlaSil
  37. Bizler neden yemek yeriz.açlık hissimizi gidermek için.neden su içeriz.susuzluğumuzu gidermek için.neden çalışırız hayatımızı devam ettirmek için neden nefes alıp veriyoruz çünkü yaşamsal fonksiyonlarımızı devam ettirebilmek için.yani eğer bizler sadece yok edilmek için yaratılmış isek burdan hiç bir neden sonuç ilişkisi ne bulabiliriz nede çıkarabiliriz.Her şeyin bir nedeni vardır elbette eğer yaratılmış isek bununda kesin bir nedeni var!

    YanıtlaSil
  38. Bizlerin 'yaratılmış' olması öncülünü aşamazsanız eğer gerçek bir sorgulamaya ulaşmanız mümkün değildir.

    Yaratılmadık, evrenin bir ürünüyüz. Nasıl ki Asya kıtasının herhangi bir yerinin 5 km altındaki bir çakıl taşının kutsal bir işlevi olmadığını kolayca varsayıyorsak, inanılmaz büyük bir evrendeki bizlerin varlığı da aynı derecede kutsal sayılmayan ve ilahi amacı olmayan bir oluş olabilir.

    YanıtlaSil
  39. Siz konuşmalarınızda hep varsaymaktan veya olabilir gibi kesin olmayan kelimeler kullanmaktan hayatın gerçeklerinin ne kadar kesin olduğu doğrusunu kaçırıyorsunuz.Yaşadığımız evrende her şey kesin bir sonuçla yaratılmıştır.Yaratılmış diyorum çünkü her şeyin yaratıcısı olan ALLAH a inanıyorum.Evrenin de yaratılmış olduğunu unutmak istemenizde normal çünkü kendinize evrenin bir ürünü diyorsunuz ama evreninde nasıl meydana geldiğini açıklayamiyorsunuz.Kendinizi kandırmanız büyük acı!

    YanıtlaSil
  40. Bilgisizlik veya emin olmama durumundan utanacak değilim, zira bizlerin her şeyi bilemeyeceği ortadadır.

    Evrenin -aşağı yukarı- nasıl oluştuğunu ve canlılığın ortaya çıkışını açıklayabiliyoruz. Bunu kabul etmeyip, ilkel inanışlara bağlı kalarak bunu tanrıyla açıklamak isteyenler olduğu için ortalık karışıyor.

    Allaha inanabilirsiniz, ancak 'inanç' hiçbir şeyi göstermez. Zira insanlar zamanında Zeus'a da inandı, Posseidon'a da inandı; putlara da taptı. İnanan tüm insanlar hata yaptı; ve ilerleyen yüzyıllarda allah inancı da şu an sizlerin saçma bulduğu ilkel inançlardan biri sayılacak.

    Bu evrimsel süreçte herkesin bizlere destek vermeyeceğini ve anlamayacağını biliyoruz, zamanla -biz görmesek de- bizlerin belirsizliğinin haklı olduğu su götürmez bir şekilde belli olacaktır.

    YanıtlaSil
  41. İslam dininde bütün soruların cevapları vardır.hiçbir şey emin olamama veya bilgisizliğe dayanmaz.Her şey kesin ve nettir.Ayrıca zeus veya posseidon gibi zamanında tapılmış olan bu putlar sadece insanların kendi elleriyle yaptıkları ve tapmak istedikleri taş parçalarıydı.bunlara tanrı diyemezsiniz.Sizin inancınıza ve görüşünüze saygım var.hiç bir zaman ayrımcılık olsun veya dışlama olsun söz konusu bile değildir benim için.Sonuçta senin dinin sana benim dinim bana.Ben size kuran'ı kerimden ayetler veya peygamber efendimizden hadisler sunurak sizi kasmak istemiyorum. şayet insan görse dahi inanmaz.sadece inanmak istediği şeye inanır.zamanında musa peygamberde inanmayanlara örnek ALLAH ın izniyle ikiye yardığı denizi gösterdi ama inanmayanlar gördükleri halde sadece inanmak istedikleri şeye inandılar.Ben sadece ödül ve ceza nasıl her şey için geçerliyse ölümden sonrada bu sistemin var olduğuna inanıyorum.Sizinde bir gün bunu anlamanızı çok isterim.

    YanıtlaSil
  42. İslam dininde her şeyin cevabı olduğunu kesinlikle kabul etmiyorum. Bir çok şey cevapsız, çelişkili, tutarsız, hatta mantıksızdır.

    Ancak ben de sizi bir çok fikir ileri sürerek yormak istemem, zira bir insan inandığını dile getirdikten sonra her türlü mantıksal veriyi görmezden gelir. Somut hiçbir yansıması olmayan inancı kırmak kolay bir iş değildir.

    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  43. Gönderdiğiniz videodaki gibi sert bir eleştiriyi tasvip etmediğimi belirtmek zorundayım. Çünkü genel olarak yapmaya çalıştığımız şey entelektüel temelde, irrasyonel olan kültürel dinleri incelemek ve irdelemektir. İçinde topluma ve dine karşı kişisel nefret ve öfke barındıran bir tutumun benim amaçladığım araştırma ile hiçbir ilgisi yoktur.

    Dinsizliğin altında, dinlere karşı bir hınç yatıyorsa, öyle bir ateizm de diğer dinlerden farksız olur. Diğer bir deyişle, fanatik bir şekilde herhangi bir felsefî görüşe saplanmak ve onun karşıt görüşlerine -her ne kadar mantıklı olmasa da- kaba bir üslupla saldırmak bağnazlıktır. Bağnazlığın hiçbir türünü de sevmediğimi belirtmek durumundayım.

    YanıtlaSil
  44. Elbette haklısınız. Ben sadece bu videoyu, yorumlar ne olur diye paylaştım.

    YanıtlaSil
  45. ''Allah, ihanete uğramış siyasi parti başkanı gibi, gücü eline geçireceği günü beklemekte ve o gün rakiplerine çektireceği pişmanlığı şevkle ve şehvetle anlatmaktadır.''

    Arkadaşım bence pek bir tartışmaya gerek yok bu sözleri yazan adamın allaha bir kin duyduğunu anlamak çok zor değil herhalde.Şeytanın yancısı diyebilirim.


    Hem bunların neredeyse hiçbiri hakaret değil (dikkatlice inceledim)hayvanlarla ilgili olanların çoğunda benzetme yapılmış yani hayvanlar gibi etraflarında olup bitenleri göremedikleri belirtilmiş.

    Zaten insanların diğer dinlere saygı göstermesi gerekmektedir.Allah neden kendine tapınmayanlara saygı göstersin onlar allah nezlinde kimdirler ki?

    Not:Emin olun bu konulara,yorumlara vslere asla taraf gözüyle bakmıyorum çünkü şu an dinimi ve allah'ın varlığını sorgulamaktayım.

    YanıtlaSil
  46. Hayyam
    Objektifliğin çok güzel, bize resmen açık olmak konusunda ders veriyorsun. Fakat, şunu kendi kendine akıl etki Hakk, Hakikat apaçık ortadadır. Sen BÜYÜK BİR HATA içindesin. Kur-an; her birimin; aklını kullanması, özgürce sonu olmayan bir bakış açısıyla özgürce deneyimlemesini, artık inkar yolunu bıraktıktan sonra korkuya gerek kalmadığını anlatır. Bir insan fitnenin hurafenin koynunda gözünü dünyaya açıyor, ve bu fitnelerin yalanların yanlışların içinde objektif bakış açısıyla bunları düzeltmesi umuluyor ama bir tahribat bir şartlanmada kendisi getiriyor. Senin suçun yok sen bizim aynamızsın. Fitnenin hurafenin yalanların yanlışların bizi getirdiği durum işte bu. Herkes bundan ibret almalı ve aklını işletmeli. Ey inananlar, lütfen iyiye yönelik işler yapmakta birbirimizle yarışalım. İnanın bu bir şartlanma değil bu bir DENEYİM. Kur-an kavuzdur, inandıktan sonra her istenilen Olur, özgürlüğü , Sevgi'yi anlatır Kur-an. Kişisel inançlar Kur-an'ı ve aklını çalıştıranı bağlamaz. İyilik Bizden yayılmalı. Bu ayrıca hatta asıl kendime çağrıdır. Hayatın gerçeği Sevgidir Güzelliktir Kardeşliktir. Bu sözlerim düşünenlere nefsen yazıyorum ama inanın bana akıl eden için hiç korku yok. Gelin kardeşliğe gelin Sevgi'ye gelin Bir OLmaya!

    YanıtlaSil
  47. ne güzel hakaret yok,aşalama yok bravo hepinize bende bir inanan mülüman olarak soruyorum size meni(çiftlerin birleşmesinden)anne karnına ulaştığında yani bir bebek karın içerisinde nasıl meydana geliyo?bilimsel olarak nasıl oluyo kim bırakıyo acaba anne karnına,neden anne hamile kalıyo erkekler kalmıyo..!

    YanıtlaSil
  48. Yani Kur'an (Allah) kısaca "beyninizi si...yim" diyor.

    YanıtlaSil
  49. Hayyam ,insanin BEYNINI kullanma kapasitesinin ne kadar oldugunu ve geri kalan beyin kapasitesinin de ,Allah tarafindan ne vakitte kullanilmasina izin verilecegini arastir biraz. yuzde 5_ 7 civarinda kullandigimiz dilim le Allahi tasavvur edemeyiz sadece Yolladigi kitaplar ve peygamberleri ile onu anlariz ve inaniriz ....Insanda sonsuz yasama istegi vardir ,onun icin ahiret yaratilmistir.Insan dogar ,yasar ve olur bu kadar bait degil bu isler ..Sonsuz yaraticiya kafa tutacagimiza ,onu anlama derdine girsek eger ,mana kapilari acilir ....Tanri deyince Yunan mitolojisindeki tanri figurlerini anlatiorsun ...Insanlar kitaplar varken dahi putlara tapiyordu ..peygamber ef. bizzat goren kisiler dahi , tebbet suresindeki gibi inkar a gitmisler ve sonlari pismanlik olmustur ...Ama firsat bir kere veriliyor ...hesabi gorulenler iyi not aldi ise guzel cenet yurduna sonsuz mutluluga ama kotu not aldi ise Fakat MUMIN ise belli bir ceza sonrasi Cennete ,En kotusu de IMAN sahibi degilse __ah keske toprak hayvan olaydim da bunlari yasamasaydim deyip SONSUZLUK boyu ACI gibi KORKUNC bi ACIYla basbasa kalcak ,yardim cigliklarini kimse duymayacaktir ..Neden bu israrli inkar ,yazik degil mi sana ve bu fikirlerle bulanan taze beyinlere..sadece kendinden degil ,her zihnini bulandirdigin insanlarin da vebalini aliyorsun ustune ... Allah merhametlidir ama gazabi da cok siddetlidir..Afatlarda ,depremlerde gosteriyior o yuzunu de Yaradan .. belki vardir kismi riske atilacak gibi degildir ..Ama su gercek ki ,once Allaha iman sonra da ona boyun egip ,dua ile ondan bize Mesajlar yollamasini istemek en akillica istir .Senin isinde zor ..yazilarinda ilimanlik var ..tamamen inancsiz degilsin ama cok iyi DOLDURULMUSSUN ..bu kelimeyi kullandim cunku fkirler gercek disi ,kin ve ofke ,isyan ve inancsizlik dolu ..Bizim dinimiz ,Diger kitap gelmis KITAP SAHIBI tum dinleri ve peygamberleri kabul eder ..Hz Isa Hz Musa bizim icin de cok degerlidir .Incil ve tevratta gercek kitaptir fakat insanlar onlari kendi cikarlari dogrultusunda degistirdigi icin IPTAL olmus ve son din olan Islam Ve Peygamberi gelmistir..Bir seye RED etmek kasti ile bakarsak eger onyargili olarak , onda cok olumsuzluklar buluruz ,olmasa bile..Yuce yaradicidan daha mi iyi bilecegiz biz . Padisah sultan kral huzuruna dahi el etek opulerek girilir ki yuce yaratici ile mi savasa girecegiz biz..demis Ki, size su kadar beyin ama cogunu KILITLEDIM ,bana KUL OL ,onu daha dunyada iken acayim sana(arastir bilim kitaplarindan inanmiyor isen ) ..Peygamberimizin MIRAC hadisesi bu sekilde gelismistir .Biz ona inanip ,kul oldugumuz da o bize bi dolu hediye ile gelmekde ama nefsimiz ,seytan bizihic birakmaz ..yine de onlara iman ile karsi gelip ,kazananlardan olmaliyiz ,KAYBEDENLERDEN degil..

    YanıtlaSil
  50. Yazarsın yazarsın beyin anlamaz yaranamazsın, beyni si..icen ki yaranasın.

    YanıtlaSil
  51. bunları neden yazmak mecburiyetinde hissediyorsunuz kendinizi .İstediğiniz gibi yaşayın

    YanıtlaSil
  52. Allah ın varolamdığını ıspatlamaktaki bu cabanız neden mesela bir musluman bunu burada varlıgını ıspatlamak ister çünkü cehennemde azap vardır sizinde kurtulmanızı istiyordur dinde bu var Ama sizin inancınıza göre ceza filan yok boş verin millet debelensin dursun olmazmı? NEDEN UĞRAŞIYORSUNUZ YOKSA BİRAZ İNANIYORMUSUNUZ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dini olanlar ahirette cennete girmek için, Dini olmayanlar ise Dünya da cennete girmek için uğraşır.

      Sil
  53. Bizde buradaki azabı önlemeye çalışıyoruz.

    YanıtlaSil
  54. Yani öyle bir şey söylüyorsunuz ki sayın adsız...

    Tarih boyunca hep bu böyle oldu. Toplumda yaygın olan bir kanı oldu ve bu kanının yanlış olduğunu düşünen insanlar bir şekilde seslerini duyurup, topluma kendince bulduğu doğru yolu göstermeye çalıştı. Şu anki kültürel olarak ilerleyişimiz de bu çabalara, tez-antitez süreçlerine bağlı olarak gelişti.

    Ama bunun yanısıra benim daha bireysel bir amacım da var. Benim gibi düşünen insanların yalnız olmadıklarını, toplumda aykırı görünen buradaki gibi fikirlerin aslında o kadar da aykırı olmadığını ve kendileri gibi düşünen birçok insan olduğunu göstermek.

    Bu yazıyı da inceleyebilirsiniz: http://tanrivarmi.blogspot.com/p/blog-hakkinda_23.html

    YanıtlaSil
  55. Kızma Hayyam. Dünya'da bizi tanımayan, anlamayan, bilmeyen milyarlarca insan var. Siteye rastlamıştır, merak etmiştir.

    YanıtlaSil
  56. Birşey sormak istiyorum neden Allaha inanmıyorsun ?
    Bu sorruyu cidden merak ettm eğer söylersen bnde neden bu yolu çizdiğimi sana söylemek sennse neden çizdiğini bilmek istiyorum . demişsin 'Yani diyelim ki zeus gerçek varolan tanrı ya da ra ya da afrodit' varsa Allahı göremeyip inanmadığın için onLarı göremediğin halde bu fikri neden öne sürdün. Elhamdülillah müslümanım ama ailem olduğu için değil ilk olarak Allah varmıdır varsa delilleri nelerdir bunu bi araştırdım buna inandıktan sonra hangi din e inanmamız gerekir düşüncesiyle dinleri araştırdım ancak yine islamı mantıklı buldum bn bu yüzden bu yolu çizdim ama eğer senn dediğin gibi gösteriş açısıyLa bu ibadetLeeri inançları yerine getiren varsa Allahı değil kendini kandırmış olu (aslında merak ettiğimden değil insanların kötü yönlerdirilmesinden korktuğum için yazıyorum bn ne kaybederim yazmasam hiç bişe ama yazarsam belki kazanacak olan bu nedenle kimsenn dinini kötülemeyin eğer kötüleyecek birşey varsa herkese göre mantıklı gelir ama islam da bakış açısına göre değişiyor ve ya başka dinlerde sizin dininize bakarsak bir topluluğa göre inanmamak da bir şeye inanmakken bir topluluğa göre inanmamak inkar etmek ve ya kötülem ve ya akıl bulandırmak gibi saçmalıklara yol açabilir . herkesin bir dine inanmasını bir sebebi vardır değil mi peki inanmak için kullandığımız beyin nasıl oluşuyor bu mantık üzrinden de ben islama inanıyorum her şeyin bir oluşumuna bakarsak bazıları bilime dayanarak cevap verirken bazıları ise mit dediğimiz efsaneye benzer hikayelere inanırlar dediğim gibi bu bakış açısına bağlıdır)

    YanıtlaSil
  57. Birde unutmadan herkesin dini kendine göredir kimse yalancı düzenbaz yada aptal değildir eğer siz bu yolu seçmişseniz bir nedeniniz vardır mantığınızla hareket etmişsinizdir ama "siz ne biçim insanlarsınız" demekle sen o insandan daha çok hata yaparsın ona neden böle yaptığını açıklamalısın eğer anlamıyorsa o kişi nasıl mantık kullanır onu düşün, mantığını kullanmayan bir insan nasıl bir dine inanır oda bunu düşünsün.Ben sizlerinde kendinizce sebepleri olduğuna inanıyorum amacım sizi kötülemek,aşağılamak ya da hor görmek değil bilgi amacıyla yazıyorum. Zaten bunları söyleyen arkadaş nasıl İslam dinine inanır bilmem biz dinimize göre din dil ırk ayrımı gözetmeksizin hepimiz aynı soydan geldiğimizden tüm inanan ve ahlakını koruyan insanları kardeşlerimiz olarak görürüz.

    YanıtlaSil
  58. Merhabalar sayın Gamze,

    Neden allaha inanmıyoruz? Aslında çok basit bir cevabı var: Allahı ve din anlayışını akla uygun bulmuyoruz. Diğer bir deyişle, bir dini ve kitabını alıyor, inceliyoruz, "Hmm, şunlar mantıksız veya iyi şeyler değil; eğer gerçekten tanrı olsaydı ve bir din gönderseydi bu böyle olmazdı." diyoruz.

    Ben şahsen agnostiğim. Yani dinlerin ve dinlerde geçen tanrıların olmadığını düşünüyorum. Ama genel olarak bir yaratıcı (veya yaratıcılar) kesinlikle yoktur da diyemem. Epistemolojik olarak bir yaratıcının var ya da yok olduğunu bilemeyiz.

    Genel perspektiften bakınca, islamın da diğer dinler gibi ilkel sayılan dönemlerde ortaya çıktığı, öne sürdüğü savların evrensel ve ilahi olmak yerine, yerel ve insani olduğu rahatlıkla görülebilir. Ya da bizler böyle görüyoruz. Peki neden? Misal, Kur'an'ı bir yaratıcı göndermişse ve bu kitapta yazan her şey kat'i surette doğru ve mutlak iyiyse, içinde hiçbir kusur olmamalı. Ama var.

    Matematik hatası var: http://tanrivarmi.blogspot.com/2009/04/kurandan-matematik-hatas.html

    İnançsızlara karşı genel olarak nefret ve aşağılama dolu ifadeler var: http://tanrivarmi.blogspot.com/2010/04/kurandan-kufurler.html

    İnsanların kimi durumlarda öldürülmesine dair ayetler var: http://tanrivarmi.blogspot.com/2010/09/kurandan-oldur-emirleri.html

    Bunlar gibi ve çok daha fazla tarafımızca mantıklı bulunmayan şeyler var. Ha, tabii ki iyi şeyler de var içinde. Baştan ayağa kötü bir kitap değil Kur'an; ama söz konusu olan ilahi bir kitap ve bizler bu ilahiliği göremiyoruz.

    Önceki tartışmalarımdan biliyorum: Nisa 34'te kadının son çare olarak dövülebileceği yazar. Müslüman biri, "Ne var bunda, hafifçe dövülecek işte." demişti. Şahsen böyle bir kutsal emri ve böyle bir zihniyeti uygun bulmuyorum. Haa, ama siz de bir sorun görmezsiniz veya o dönemin koşulları daha kötüydü, bu bile bir iyileştirmedir gibi hiç katılmadığım bir görüşü benimsiyorsanız (ki bu görüş de vasat bir görüştür kanımca, çünkü bahsettiğimiz şey ilahi emirdir ve madem ortada onlarca mucize var ve kadınlara kötü davranılıyor -ki o dönemde aslında o kadar da kötü davranılmıyordu kadınlara, çünkü Muhammed'in ilk eşi Hatice zengin bir kadındı. Kimi kabilelerde uygulanan kadınlara karşı şiddet sanki genel gerçeklermiş gibi öne sürülüyor çünkü böylece Kur'an'ın çok daha büyük işler başardığı inancının insanlarda doğacağına inanılıyor- o zaman kesin bir emirle kadın ve erkeklerin eşit olduğu söylensin ve her şey kökünden bitsin) benim ekleyecek bir şeyim kalmıyor.

    Ama hayır, sorunları ilahi bir şekilde çözecek emirler göremeyiz. Niye? Çünkü Muhammed ilahi emirler almıyordu, kendi değer yargılarına göre emirler öne sürüyordu. Bu emirlerden iyi olanlar olduğu gibi kötü olanlar ve hatta hiçbir işe yaramayanlar da vardır; ki Kur'an'ın büyük çoğunluğunda allahın övülmesi, onun yüceliğinden dem vurulması bana göre Muhammed'in inanları inandırma çabalarının bir sonucudur.

    YanıtlaSil
  59. Son olarak, cennet ve cehennem gibi bir sonucun olması, daha doğrusu, dünya hayatının imtihan yeri olması fikri bana inanılmaz derecede saçma geliyor. Tabii ki hepimiz ilahi bir adalet arzularız, kötülüklerin karşılıksız kalmamasını isteriz ancak böyle bir isteğimizin olması, bunun gerçekten olacağına işaret etmez. Bu, yalnızca bir özlemdir. Sonsuzluğa kıyasla kısacık bir hayatta tanrıya inanmadığım için -ki çok iyi bir insan olsam dahi- cehennemde yanacakmışım? Gelgelelim, ben kötülük olsun diye de inanmıyor değilim; sadece mantığım tanrının var olması fikrini doğru bulmuyor. Yani sırf bu yüzden beni sonsuza dek cehennemde yakacak sonsuz merhamet sahibi bir tanrı olabilir mi?

    Çok uzattım. Genel tartışmaları sevmem. İsterseniz burada söylediğim argümanların doğru olmadığını kendinizce söyleyin; ama her iddiamızı ispatlamaya çalışarak bir yere varamayacağımızı yıllar boyunca tecrübe ettim. Sadece sorunuzu samimi bulduğum için genel bir durum irdelemesinde bulundum. Elbette ki inançsızlığın sebebi bunlarla sınırlı değil; daha birçok örnek bulunabilir ama genel itibariyle budur. Yani kısacası, insanlık tarihine geniş açıdan bakınca, islamiyetin de diğer binlerce din gibi ilkel düşünce tarzının bir ürünü olduğunu görüyoruz. Bilim ise tanrısız da var olabileceğimize dair yeterli ipucunu sunuyor. Yani bir tanrı olmadan da olabiliriz; ama yine de bir tanrı var olabilir, bunu bilemeyiz. (Ama bence yok)

    Ve en son olarak, genel bir yaratıcının olması ile, Kur'an'da özellikleri belirtilen allahın olması farklı durumlardır. Yani tanrı genel bir ifade tarzıyken, allah islamın ileri sürdüğü tanrı modelidir. (Ayrıntı için: http://tanrivarmi.blogspot.com/2010/04/allah-ile-tanrnn-fark.html)

    Buraya kadar okuduysanız sabrınız için teşekkür ederim. Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  60. Merak ettiysem okumakta isterim yaptığın açıklama için teşekkürler evet sana katılıyorum her dinin kendince doğrulukları olduğundan dolayı bu tartışma bitmez Ben Allahın olduğuna neden inanıyorum bir açıklama yapmak isterim.Bilim varken tanrısız var olabileceğimizi söyledin bn buna katılmıyorum. "Bugün bilim bize diyor ki evren genişliyor ki Kur'an bize bundan yaklaşık 1400 yıl önce Zariat(51) suresi 47. ayette söylüyor. Kur'an su döngüsünden de bahseder.Bernard Palissy 1580 yılında bunu ilk tanımlayan kişidir.Geçitiğimiz yıllarda öğrendik ki bitkilerin cinsiyetleri olduğunu bunu önceden bilmiyorduk.Kur2an Taha(20) suresi 53. ayette bize bundan bahsetmişti.Bilim diyor ki dağlar deprem olmasını engelliyor. Biliyoruz ki buda magmanın hareketini yavaşlattığından dolayı,Ama bundan yaklaşık 1400 yıl önce Kur'an bize Nebe(78) suresi 6-7.ayetlerde bahsetmiştir.Kuran embriyoloji, zooloji... Dünya da bulunan tüm canlı aleminden örneklerde vermiştir. Biz bunLarı yaklaşık 1400 yıl önce kim biliyordu dediğimizde gelen tek cevap 'yaratıcı, imalatçı ,üretici' şeylerdir olmuştu . İşte bizde Müslümanlar olarak bu 'yaratıcı , imalatçı ,üreticiyi'ALLAH sıfatıyla anıyor bu isimle adlandırıyoruz.
    Bende buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  61. Sırf "okumak" istediğinizi belirttiğiniz için bu siteyi size önerme gereği duydum. İlginizi ne kadar çeker, sizi ne kadar doyurur bilemem. Saygılarımla...

    * http://www.mucizeyalanlari.com/

    YanıtlaSil
  62. gamze taşdemir dedi ki...

    Birşey sormak istiyorum neden Allah'a inanmıyorsun ?


    İnanmak olmaz. Varlığa, varoluşa, bilime, bilgiye, ........... inanmak olmaz.

    Yani "Allah'a İnanmıyorum" değil "Allah Yok".

    YanıtlaSil
  63. Kendinizi komik duruma düşürüyorsunuz ya.Daha neler göreceğiz kim bilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl anlarsan öyle inlersin.

      Sil
  64. Sayın Hayyam, yukarıda alıntıladığınız ayetle, kendinizi tarif etmiş gibisiniz :)
    Yoksa bana mı öyle geldi...

    "TEVBE (107) : Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, mü’minler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resûlüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, “Bizim iyilikten başka hiçbir kasdımız yok” diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şâhitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Bilal,

      İyisiyle kötüsüyle belli bir zamandır sohbetinizin olduğu birine karşı, "kötü emellerini gerçekleştirmek adına yalanlar söyleyen biri" yakıştırmasını yapmanız ve bunu yaparken bir de kendinizi iyi hissetmeniz ne kadar doğru, bilemedim.

      Yine de, görüş bildirmek gerekirse, hayır beni tarif etmiyor; çünkü amacım var olan iyilik abidesi bir düzeni yıkmak değil, bilakis, onun iyilik abidesi olmadığını göstermeye çalışmak ve bu bakımdan kötü amaçlarla değil, bireyin daha özgür ve yetkin olabilmesi amacını güderek hareket ediyorum. Tabii ki sizin açınızdan durum tam tersi gözükebilir, bu konuda elimden bir şey gelmez.

      Saygılarımla.

      Sil
    2. Ayetteki gibi :
      “Bizim iyilikten başka hiçbir kasdımız yok”
      diyorsun yani.

      Sil
    3. Hayır, Sayın Bilal,

      Amacımız salt bir biçimde iyilik yapmak değil, doğru bildiklerimizi aktarmak. Bunda kötü bir yan da göremiyorum. Şayet bizlerin yapmaya çalıştıklarını "kötülük" olarak görüyorsanız, size veya bir başkasına zarar verme niyetimizin olduğunu düşünüyorsanız sizi hiçbir şekilde ikna yoluna gitmem.

      Kişisel görüşlerinizi ayetlerin arkasına saklanarak, sanki bu ayetlerde bir hikmet varmış gibi sunmanıza gerek yok. İlgili ayet müthiş bir çıkarımda bulunmamış; "aranızda bizleri bölmeye çalışanlar var, onlara sorsanız bizler iyi insanlarız derler ama aslında amaçları kötüdür ve yalancıdırlar" gibi gayet düz ve basit bir ifade var ortada. Bunun "ilahi" bir zekanın tezahürü olduğunu düşünüyorsanız, sanırım şimdiye dek gerçekten pek fazla şey okumamış ya da incelememişsiniz.

      Unutmayın ki, böyle bir ayet, sığ bir savunma mekanizmasının tezahürü olduğu gibi, ziyadesiyle düşmanca hisleri de barındırmaktadır. Misal, şu durumda, sırf İslam'ın doğru olmadığını söylediğimiz için bizlerin kötü niyetleri olduğu ve akabinde yalan söylediği varsayımları apriori olarak oluşmaktadır. Böyle bir düşünme şeklinin insanlığa yarar getireceği konusunda ciddi şüphelerim var.

      Sil
    4. Doğru bildiklerinizi aktarmakla, kötülük yapmaya, bir başkasına zarar vermeye değil, aksine, iyilik yapmaya çalıştığınızı düşünüyorum. Gerçekten iyilikten başka bir kastınız olmadığını düşünüyorum.
      Bu kötü bir düşünce mi ?

      Sil
    5. Düşüncene değil anlatana bak. Dince olma insanca ol.

      Sil
  65. Yıllarca islam la büyütülmüş biri olarak söylüyorum ki bizi gözeten şevkatini eksik etmeyen merhametli olan bir allahımız yok. Çok istedim beni duyan bir tanrının olmasını! Bunun için sabahlara kadar dua ettiğim, ayaklarımın şiştiği, gözlerimin kan çanağına döndüğü geceler oldu. Ama yukarıdaki bencildi, cennetindeki hurilerle meşguldü. Ben ise hala si.ik gibi beni duymasını beni anlamasını istiyordum… çok avuttum kendimi, nasip dedim ,hayırlısı bu dedim…ama hala beni nedense si.lemiyordu. katledilen çocuklar, kafası kesilen hayvanlar (insanlar),recm edilen kadınlar, sırf günaha giriyorum derdiyle kendini hadım edenler…( hadım dedim de hala günümüzde mastürbasyon çektiği için intihar eden çocukların, gençlerin olduğunu bilmek ne acı…) hiçbiri umrunda değildi. Ve şuanda geçmiş deneyimlerimden çok iyi bildiğim gibi biz onun hala si.inde değiliz.

    YanıtlaSil
  66. ''Allah ın varolamdığını ıspatlamaktaki bu cabanız neden mesela bir musluman bunu burada varlıgını ıspatlamak ister çünkü cehennemde azap vardır sizinde kurtulmanızı istiyordur dinde bu var Ama sizin inancınıza göre ceza filan yok boş verin millet debelensin dursun olmazmı? NEDEN UĞRAŞIYORSUNUZ YOKSA BİRAZ İNANIYORMUSUNUZ? '' demiş biri yukarda

    dindar insanlar dinlerini kendi içlerinde yaşasalardı, diğer insanların özgür hayatlarına burunlarını sokmasalardı, dini kullanarak insanları ötekileştirmeseler ve sömürmeselerdi inan bana hiç bir ateist, tanrının olmadığını başkasına kanıtlama çabasına girmezdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. helal olsun kardeş :)

      Sil
    2. Çok doğru bir tespit. Tek cümle ile ancak bu kadar güzel anlatılabilir.

      Sil
    3. Girerdi hocam girerdi;
      Ben girerdim,
      Aklı zihni bulanmış travmalanmış insanlara değer veriyorsam ve bi şeyler yapmak istiyorsam girerdim, yardım etmek ve gerçeği ve doğruyu söylemek için girerdim, İnsanların budalalktan ibaret bi tanrının ya da bi saçmalığın peşinden gittiklerini ve bu arada duyusal ve duygusal azap çektiklerini bilmiyorum susabilir miydim? Ben bilmiyorum? Gerçi yine de konuşuyor ya da konuşabiliyor değili mve değiliz, İnternette belki ama toplum içinde örneğin taşrada mümkün mü?
      Ha ben kendime ateist demiyorum ama tanrı tanımazlık ifadesini de seviyorum neden çünkü, Hiç kimse bi Tanrıyla tanışmadıysa hiç kimse tanrı tanımıyordur, Hİç kimsenin tanr tanıdığı olmadığına göre kimsenin tanrı tanıdığı da yok, Gözlemle yaşıyorsak gerçek ve doğru bu;

      Sil
  67. Kuran da tek bi meal yoktur, aç ve diğerlerini de oku. Felsefeye, bu bilim dalına eminim çok saygı duyuyorsundur. Felsefede insanın düşünen bir hayvan olduğunu söylüyor değil mi? Bu felsefeyi ortaya koyan bir insanken tanrının insanlara hitabını mı eleştiriyorsun? Enteresan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah bir düşüen hayvan olabilsen. Keşke bilse bu düşünmeyen müminler. Ama bilmezler. Blemeyecekler. Onlar ayakta duramayıp, kendilerini ayakta tutan tutacak birini aramaya devam edecekler. O'na güvendikçe düşecekler, O düşürecek bunlar kalkacak, kalktıkça düşecekler, düşüp kalka düşüp kalka gidecekler. Düşmez kalkmaz bir O diye diye ölecekler.

      Sil
  68. Kur'an'da geçen ve indirildiği zamana göre mucize olarak nitelendirilen ayetler (genişleyen evren, atmosferin katmanların, karışmayan sıcak-soğuk su, embriyo vs.) doğru ise..yani 1500 yıl önce bilim bu kadar ilerlememişken Kur'an'da bu bilgilerin geçiyor olması, niçin Allah'ın veya bir yaratıcının varlığına kanıt olsun?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hz.Muhammed ayetleri okurken ona inanmayanlar, "bunları sen uyduruyorsun, bu söylediklerin senin hayal ürünün, sen delirmişsin v.b..." itiraz ediyorlardı.
      Oysa o günün teknolojisi ile bir insan olan Muhammed'in evrenin genişlediğini bilmesi imkansızdı.
      Yani gerçekten kendisine Tanrı tarafından bildiriliyordu.
      Tanrı tarafından bildirilmiyorsa, nasıl biliyordu ?

      Sil
  69. Hayyam nickli arkadaş . Yaşını yada cinsiyetini bilmiyorum o sebeple arkadaş dedim . Fikirlerin ve tezlerin gerçekten mantıklı . Ancak sistemde bazı hatalar var ve bunlar bir kaç mesajla çözülecek gibi dğeil . Aşağıya email adresimi yazıyorum . Oradan bana mail atarsan , uzun uzadıya konuşmak ve fikir alışverişinde bulunmak istiyorum . Sevgi ve saygılarımla ...
    ht_duman@hotmail.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şunu da belirteyim . Fikirlerin ve tezlerin gerçekten mantıklı derken buradaki saçmalıktan bahsetmedim . Genel olarak ateist mantığından bahsettim ...

      Sil
  70. http://www.kuranmeali.org/33/ahzab_suresi/30.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

    Böyle bir ayet olur mu ya. Peygamber hanılarına fahişe diyorsun, onları küçültüyorsun, onları iradesiz düşüncesiz basit bir insan bir mal gibi gösteriyorsun. Bunların fahişelik yapma arzularının olduğunu söyalüyorsun. Ne biçi bir kitap bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok daha neler . Bu ayetten çıkara çıkara bunu mu çıkardın ?
      " Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır." Kuran sizin gibilere sapık deyince kızıyorsunuz . Velet ayete bakıp fantazi kurmuş yorum yapacam diye !

      Sil
  71. Küfür kötü anlamdadır, ancak Allah tam tersine kendisi hariç başka tanrılara inananlara küfretmeyin diyerek müminleri uyarmaktadır. Çünkü karşılık verirler diye.

    Bu ayetler dikkat ve insaflıca incelendiğinde kafirlere tanım getirilmiştir.

    İnanmayanların bu tanımlara itirazı varsa ya inanırlar ya da inanmadıkları Yüce Allah' ın bu ayetleri nedeniyle ikazı iyi anlarlar.

    Abdullah Kaya Amasyalı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kötü ne anlamdadır? Kötü ne demek? Kötü nedir?

      Sil
  72. Bu eklemeleri yapan Kafirun suresini de tam anlamıyla okusun.

    Ayrıca dinde zorlama yoktur. Zaten İslam barış demektir, teslimiyet demektir. Müminler ancak kendilerini yurtlarından çıkaranları düşman edinirler başka da düşmanları yoktur.

    Yeryüzü geniştir, isteyen bunaldığı yerden hicret eder ve bu şekilde yaşar. Ahirette gerçeklere herkes şahit olacaktır.

    Yaşasın İnsanlık ve sevgi, Yaşasın samimi ve iyi insanlar.

    Ne mutlu müminlere, Cennet onları bekliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağzına sağlık hocam . Güzel ifade etmişsin ...

      Sil
  73. Mantıklı olduğunu iddaa eden ateist arkadaş , bu yazıda baştan aşağıya bir mantıksızlık sergilemiş . Sen zaten evreni bir tanrının yarattığına inanmıyorsun . Onun kuralları , kaidaleri olduğu , insanlara yer yer müdahale edip doğru yaşayış şekli , doğru tapınma şekli budur , dünya sonrası hayatın mutluluk reçetesi budur ve saire tarzında öğüt , öneri ve bilgiler verdiği kitaplara da inanmıyorsun . O zaman tanrının yakıştırma ve söylemlerini zaten anlayamazsın . O yüzden düz mantık yaparak Tanrının liseli ergenler gibi bizden değilsenin hepinizin köküne kibrit suyu falan dediğini zannediyorsun . Bir de Tanrının var olduğunu ve yukarıda belirttiklerimi yaptığını düşünerek şu yazını bir oku . Bir tanrı var , koskoca evreni yaratmış . Gücü herşeye yetiyor . Onun için senin varlığın ; onun bilim hazinesinde ve yarattıkları içinde ( ki bunun küçük bir kısmı evrendir . ) zerre kadar yer kaplamayan aciz bir varlık. Bin kere müdahale etmiş , bak yanlış yapıyorsunuz , işin aslı bu . Göz göre göre cezalandırılacaksınız . Az kafanızı işletin de öğüt alın , acziyetinizin farkına varın ,azametimi görün , haddinizi aşmayın diye bin kere belirtmiş . Yapılan bütün nankörlük , sapma ve yanlışa rağmen rahmetini yine esirgememiş , hala da esirgemiyor . Mesela şuan kuş kadar beyniyle kendisine kafa tutan insanları hala rızıklandırıyor . Ama insan gerçekten tam bir hüsran içerisinde . Hala kafa tutmaya kalkıyor . . Hal böyleyken doğrunun bin kere tarif edilmesine rağmen yanlışa gidene ne denir ? Sapık ne demektir ? Sapmış , yani doğrudan uzaklaşmış demektir . Kafir ne demektir ? Üstünü örten , inkar eden demektir . Ayan beyan ortaya konan gerçeklerin üstünü örtüyor , inkar ediyorsan kafirsindir . Odun falan diye yazmışsınız utanmadan . Teşbihi de mi anlamıyorsun . Yanacaksını teşbih ederek söylemiş . Hayvan demiş çünkü akli melekeleriniz tutulmuş . İnsan olmanın gereği nedir . Gerçeği aramak , bilmek ve kavramaktır .( bilmekle kavramayı ingilizce knowledge güzel ifade ediyor aslında .) İnanmayanların gerçeği aramak yada bulmak gibi bir sıkıntısı olmadığı gibi önüne hazır getirileni de kavramaya çaba sarfetmiyor . Geleceğe dair en ufak bir kaygı yok . Öldükten sonra geri diriltilirmiyiz falan diye düşünme yok . Dünya geldin , gittin . Bir hesap ver bakayım , önüne neler geldi de sen neleri tercih ettin diye soran olacakmı diye düşünen yok . Günümüzün ateistlerinin en büyük problemi bu zaten . Umursuz ve tembel bir felsefeye tutulmuş gidiyorlar . Saldım çayıra mevlam kayıra . Mantığınız böyle olunca yukarıdaki ayette verilen örnekten yani hayvandan ne farkı kalıyor insanın ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)
      Helal olsun üstat.
      Ben ateistim, anladım seni.
      Filmin konusunu hala anlamayanlar için çok güzel özetlemişsin.

      Sil
  74. Allah cc 15 ay hapis almış. Böyle durumlarla karşılaşanlara; Eğer akıllı olursanız bu cezadan, bu mahkemelerden, bu beladan kurtulabilirsiniz.

    YanıtlaSil
  75. http://kuranmeali.org/

    Sok-Çıkar-Kuvvet.
    De ki: Rabbim ! Beni gireceğim yere sıdk ile sok, çıkaracağın yerden sıdk ile çıkar ve kendi katından bana yardımcı bir kuvvet ver.

    Sarma, kucak.
    Eşini sarıp kucaklayınca….

    Sarma-Kucaklama-Girme.
    Yûsuf'un huzûruna girdikleri zaman o, anasına, babasına sarıldı, kucakladı onları ve Allah'ın izniyle dedi, emîn olarak girin Mısır'a

    Bacak.
    Ve bacak bacağa dolaşır.

    Bacak.
    O gün bacak açılır ve….

    Bacak.
    Melike bacaklarını açtı.

    Dudak bükme.
    Dudak büküp eğleniyorlar.

    Göğüs.
    Göğüsleri çıkmış geç kızlar (çıtırlar.)

    Koy.
    Ortaya koy.

    Büyük göğüsler.
    Kendilerine gelmiş açık bir delil olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenler var ya, onların göğüslerinde erişemeyecekleri bir büyüklükten başka bir şey yok. Artık sen Allah'a sığın. Şüphesiz O, duyandır, görendir.

    Gir.
    İçine gir, arasına gir.

    Tecavüz.
    o tecavüz edenleri, en iyi bilen

    Ellemek.
    Onları şimdilik elleme.

    Döşeyici.
    Güzel döşeyiciyiz.

    Güzel.
    Güzel yiyin.

    Güzel parlak yüz.
    İzin günü naîm (güzel ve parlak) yüzler vardır.

    YanıtlaSil
  76. Tülini sickiyorum. (Aynaya hasret kalıyorum.)
    Bir sicke benzemiyorsun. (Bir hastaya benzemiyorsun)
    Yarak yapmayan cennete giremez. (İbadet yapmayan cennete giremez.)
    Tomanız tamuya (Tomanız Cehenneme/Yer altını almanız)
    Götüme gel (Arkama gel.)
    Götsün (Kötüsün)
    Donsuz pelinle gelmiş. (Fakir çiçekle gelmiş.)
    Senin amına koyayım. (Senin yoluna koyayım. Yola bir şey koymak (çiçek mesela) anlamında)
    Kız taşar baksana. (kız yanıyor/ateşli/azgın baksana.)
    Onlar sikcish ediyor. (Onlar rahatsız ediyor)

    YanıtlaSil
  77. Peki, Allah rızkını keserse, kimdir size rızık verecek olan? Hayır, onlar azgınlık ve nefretle direnip durdular. (Peki, Allah sikini keserse, kimdir size sik verecek olan? Hayır, onlar kalkışlık/kalkışıklık/kalkıklık ve erkeklikle geçinip durdular.)

    YanıtlaSil
  78. İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar. (inananları imana çanlayan ile inananların durumu, bilip bilmeden/anlayıp anlamadan/bağlanıp haykırmadan/bağlayıp yalvaran başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen ile hayvanların durumu gibidir. Onlar salimdirler, bilgisizdirler/soysuzdurlar, kördürler/örücüdürler/sinsidirler/gizlidirler. Bundan dolak dangalaklamazlar.)

    YanıtlaSil
  79. Hiç bir keimenin anlamı yok derken şunu demeyi unutmuşum. Anlam türleri diye bildiğiniz, sözlük anlam, mecaz anlam, gerçek anlam, yan anlam, yön anlam, terim anlam, soyut anlam ne varsa yoktur. Yani gerçekte böyle anlam türleri yoktur. Hiç bir kelimenin gerçek anlamı, terim anlamı, mecaz anamı yoktur. Hiç bir kelimenin etimolojisi doğru olmadığı gibi, hiç br kelime etimolojik çalışmaz, mutlaka sapar. Kur’an’da şöyle bir ayet var, “güzel kelime güzel ağaç gibidir. (Güzel söz diye çeviriyorlar)” Güzel ne demek bilemiyeceğim. Hiç bir kelime şu an bilindiği gibi anlaşılamaz. Hiç bir kelimeye anlam verilemez. Dünya lisan devrimi gerekli.

    Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak. (Mektup:Mektep, Kerhane - götür : göt al, göt er, göt yap, göt çukuru - onu ver : git - çekil : sonra çek, gel - Ve sonuca bak.)

    Kur’an tümüyle küfürde olur, ilimde olur, hikaye kitabıda olur, herşey olur. Her kitap, her cümle her şey olur. Kimsede anlam iddiasında bulunamaz.

    Orospu : Sopu, sofu, orosfu, orospi, orosap, sap biçme, (Bu kelime döner dolaşır evliyaya bile çıkabilir.)
    Şeriat : Kötülük, Kötücülük
    haram : Kızgın am
    helal : (Hilal şeklinde ayın başa şekilde tarifi, yarım ay yada tam ay)
    günah : Beddua günü
    sevab : Sevgi suyu, aşk suyu, meni
    ayıp : ayıb, aybı, sarhoşlukla ilgili
    allah : Allah kelimesini mükün değil doğru olsun, bu kelime için çok anlamlar çıkabilir.
    cennet (cenn diye kelime olmaz)
    akıl-akıllı : (Ayıl gibi) Anla, uyan, gör, inançlı olma, anlamlı, anlayan, eğren
    okul-okullu : İnan, oku, inançlı ol, öğütlen, öğren (nasihatlen)
    pas/pus (vajina, am)
    sap/sup (penis, sik)
    sapık (saplı, sikli)
    pasık (amlı)
    ibne (erkek, benlikle ilgili)
    kalp : kalb, kalbi, kalib, kalibre, kalibiye, kalbiye
    bi boka yaramıyorsun. (işe yaramıyorsun/hayrın yok/hayırsız/hayırlı adamı halt edemiyorsun/dürüst birini dövemiyorsun)
    bir boka yaramıyorsun. (bir tanecik alçak herifli halt edemiyorsun/bir kişiyi halt edemiyorsun.)
    bok ye. (küstah, aşağılık, alçak)
    bok oldu. (öldü)
    bok iç. (pislik iç/saçma kafa/saçma beyin/içi boş)
    Allah yok peygamber öldü (Allah yok peygamber bok.)
    Allah çok peygamber çok (Allah kötü peygamber kötü)
    Şeytan verdi Allah aldı (Şeytan ver di Allah al dı/Şeytan sahibiydi Allah çaldı/Şeytan kurttu Allah çakaldı)
    Allah yok Din yılan (Allah yok Din Şeytan)
    Onlar ibne değil (Onlar erkek değil.)
    Onlar ibne. (onlar erkek)
    Büyük düş katliamı (Büyülü hayal katılımı, Görkemli coşkuya katılım)
    I am. (ben am)
    will i am (Ama niyetliyim/Niyetim am/ben am ister)
    Gömlek : Gömülek, gömelek, göbel, gömel, ölü kişi, gömülecek olan
    Aklın fikrin şeytanlığa çalışıyor : Zekan düşüncen şeytanlığı çözüyor/Zekan düşüncen şeytanlığı buluyor/Zekan düşüncen şeytanlığı/şeytanları ortaya çıkarıyor. İyi bir şey yani.)

    YanıtlaSil
  80. Bu başlık "Kur'an'dan küfürler" yerine "Kur'an'dan kübürler/kebirler/iltifatlar/yüceltmeler/övgüler" de olabilirdi. Burada geçen kelimelerin iltifat olması mümkün. Örneğin Hayvan kelimesini neden hakaret olarak alalım ki? Almamalıyızda.

    YanıtlaSil
  81. Bakara 171 de kelime kefer. Küfür sayarsak, küfür edenlerin hali diye devam ederiz. Kelime 1 kere geçiyor. Fazladan yazılma olmuş. Kur’an’da K f r bol bol var. İmanın küfürle hiç alakası yok, ne zıt ne benzer ne eş ne başka bir şey. K f r nin anlamı yok. Küfür ile Din alakasıda yok.

    YanıtlaSil
  82. Küfür,hakir, fikir ve sıfatlar üzerine biraz daha düşünelim.

    orospu sözlükte kolay elde edilen, düşük ahlaklı kadın, ahlaksız kadın değil. Kur’an’da imanlı olmayana karşı orospu deyimi yok. Orospuluk sözlüğe göre ve Kur’an’a göre imanlı olup orospu olan düşük ahlaklı kadın oluyor. Zor elde edilen, yüksek ahlaklı kadın ne oluyor sorusuda cevaplanması gerekiyor? Ahlak cinsel alanda sanıldığı gibi namusu karşılamıyor. Ahlak cinsellikte mertebelik anlamı gibi bir şey oluyor.

    İbnelikte öyle. İman etmeyene ibne deyimi yok.

    Şerk ve zina eden kadın ve erkek, ve müminlik. Şirk ve zina da iman edenlerle ilgili. Müşrik mümin, zina eden mümin.

    Küfürde iman edenlerle ilgili. Kafir müminlik var.

    Buradan yola çıkarak iman tanımı ve iman şartları değişiyor. Allahın varlığına birliğine diye iman şartı yok. Müşrik olunca imansız olmak yok. Düşük imanlı olunuyor.

    Kur’an tamamen müminlere yazılmış oluyor. ümin oayanlarla pek ilgilenmiyor. Bu konuda ayetlerin varlığınıda biliyoruz. Kur’an müminlere hitabendir, mümin olayana Kur’an’da geçen sıfatlar (orospuluk, sapık, azgın gibi) konulamaz.

    Not:Tabiki bu durum farklı çevirilerle değişebilir.

    YanıtlaSil
  83. Kur’an apaçık kitaptır, açık seçik kitaptır, açık seçik ayetler halinde indirdik, apaydın, apışık, apak : açık apaçık açıklık am ile ilgilidir. am açık, am acık, amak, amcık, am zengini. Kur’an amcık kitaptır gibi bir anlam çıkar. Seçik sıçmak, sıçıklık yada göt anlamına doğru gidebilir. Apaçık, açık seçik diye bir sıfat olmaz zaten. Bir kitap açığım kapalıyım diye bir cümleye gerek duymaz. Ayrıca açıklığın kapalılığın azı çoğu olmaz. Ya açıktır ya kapalı. Bu sıfat Kur’an’a uygulanamaz. Meal yanlıştır. Kur’an sıfatlandırılmaz. İndirdik kaldırdık içinde hiç hoş şeyler söylenemez.

    cennet : cennet ve huri düşünülünce cenneti cinselliğe cinsel organlara getirmemek hem lisana hem kök bilime hemde ayete/Kur’an’a uymaz.

    kamer yarıldı : Yarmak belkide tamamen yarak ile ilgilidir. Yarmak fiilini cinsel ilişki dışında kullanmak yanlıştır. Ya da doğada herşey yarmak değildir. Yarmak bir tane. Her şey yanmak değilse, her şey yarmak değildir. Onada bunada yarmak yanmak caymak kaçmak sıçmak koymak boşalmak denmez. boşalmak bir tanedir, başka boşalma yok, başka işeme yok, başka kayma yok. Kameri, kam-er, k-amer, kame-r vs. olarak düşünüce yine durum değişir. Doğada her fiilden bir tane var, 100 tane 1000 tane yok.

    Google da, programlarda indir-kaldır var menülerde. Kaldırmak başka silmek başka.

    Mecaz kelimesinin anlamı kökü derin bir analizi küfre, kafirliğe çıkıyor. Küfür bir şeyi örtmekse mecazda lisanda aynı anlamı taşıyor. İnkarsa yine aynı anlama geliyor. Ne çevirseniz çevirin, ne anlam verirseniz verin küfür=mecaz oluyor. Kuran da mecazlara baktığınızda Kur’an küfür doluyor.

    Sadece amına koyim demek küfür değil.

    dik kafa, dik baş, başı dik, baş kaldıran, kafa kaldıran, diktatör, dik kafalı, dik başlı, dik gövde, dik duruş, dik bacak, dik yürüme, dik yokuş, dik dağ, dik kule, kule dik, dik ağaç, göz çevirme, yüz çevirme, boş kalp, boş yürek, yüzüstü, sırtüstü, kafaüstü, memeüstü, amüstü, siküstü, götüstü, bacaküstü, gözüstü, göz kırpma, göz işareti, kaş göz işareti, göze göz, buruna burun, aydın göz, kaydın göz, şaşkın göz, kara göz, karanlık göz, göz kamaştırıcı, göz altı, göz ucu, göz önü, göz arkası, göz önüne almak, göz arkasına almak, göz açtırmamak, göz açtırmak, göz kapatmak, göz kapattırmamak, göz göz yarmak, göz dikmek, iç göz, dış göz, göz yummak, göz almak, göz alıcı, göz verici, göt verici, meme verici, meme alıcı, memeye meme, ama am, sike sik, meme altı, meme ucu, sik ucu, am ucu, meme işareti, am göt işareti, am açtırmamak, sik kafalı, sik başlı, şeklinde her organa varlığa her kelimeyi/deyimi uygulaydığınızda ve var olan kelimelere baktığınızda küfür daha da artıyor.

    Bir kelime hem hakir hem yükir olmamalı. Bir şey hem iyi hem kötü olmaz. Ama nasıl oluyorsa Kur’anda oluyor. Kur’an’da olan zaten lisana hemen geçiyor. Lisanları Kur’an bozuyor dersek yanlış olmaz sanırım. Her farklı meal, farklı ve yeni lisan ve gramer demektir.

    Kısacası küfüre, hakire, ayıba, terbiyesizliğe, oraya buraya çekilen her kelime yanlıştır.

    YanıtlaSil
  84. Dünya dillerinde nedense Dinsel ve cinsel kelimelerde ortaklık benzerlik var. Allah Şeytan ortaklığı gibi. Şeytan aslında Allah’a karşı çalışan gibi görünür, aslında Allah’la birliktedir. Secde hikayesi kapalı imalı şekilde bu durumu anlatır, doğurur. İnsan Şeytan kurdukça Allah’ı kuracak (çağıracak) mantık bu. Dünya’da Kur’an(Din)-Lisan(Dil)-İrfan(Bilim) ilişkisi var.

    Dünya ile Dini ve seksi ilişki kurmak kolay. İlmi ilişki zor. Sik yerine dick(dik) diyeceksiniz, ne kadar kolay. Allah Cin Şeytan deseniz Dünya’da herkes anlar. Nerede gerekli bir şey varsa onun için işiniz zor. başka bir milletle kalbi sevişmek ve bedeni sevişmek için uzak diyarlara gitmek gerekmez. Ama ilmi sevişmek için çok zorlanmalı, Çin’e kadar gitmelisiniz.

    Zannediyorum ortalama 5000 kelime ile Dünya ile konuşulabilir. Gramere fazla takılmadan, detaylara takılmadan, fazlalıklara takılmadan maksimum 5000 kelime ve maksimum 2 yıllık bir zamanda iyi bir eğinim ile Dünya dilleri konuşulabilir. Ben çok gereksizlere yakalandım, çok zamanlar kaybettim, elde var sıfır desek doğrudur. Seviyorum lisanla uğraşmayı ama baya yorucu oldu. Düşüncesiz elemesiz dalmaktan çok zarar görülüyor. Ne konuda olursa olsun. Lisanın ne olduğunu bilmeden (ör. harfe hareke derseniz) lisan öğrenilmez.

    YanıtlaSil
  85. mümtehine 12 (Y) : Yuşri, yesri, yezni, ye’ti, ya’si, yefteri, yubayi, yaktu,

    ahzab 37 (sik) : emsik, nefsik

    fakirlere...sevdikleri yemekleri…….. (fakirlerle yemek yeyip sevişirler, onlar birbirini seve seve yerler, onlar severek yerler, onlar sevişerek yerler)

    bir erkek iki kadın….şuheda…..cünah... şehadet...ticaret…kebir….: (bir erkekle iki şuh kadın, iki işveli kadın, bir erkeğe iki cilveli kadın, bir erkeğe iki seksi kadın,

    …. asanı hacere vur dedik, … fışkırdı……. azgınlık yapmayın….menne...selva. : (vur, fışkırdı, azgınlık)

    Cennet cennet dedikleri
    bir kaç köşkle bir kaç huri
    isteyene ver sen onu
    bana seni gerek seni

    Yunus bunun yerine böyle yazsaydı, aynı anlama gelmez miydi? (Not:Şiirde kafiye düzgün değil, çeviriler olmuyor.)

    sikeyim cennetini
    sikeyim köşkünü hurini
    isteyene ver sen onu
    bana seni gerek seni (Not: Bu son mısranın böyle olduğunu sanmıyorum)

    Yunus un dörtlüğü küfür, hakirdir ama aşağıdaki değildir?

    ırmaklarından şaraplar akacak diyorsun
    cennet-i ala meyhane midir?
    her mümin'e iki huri vereceğim diyorsun
    cennet-i ala kerhane midir?

    körsün, kördür, sağırsın, sağırdır yerine, gözünü sikeyim, kulağını sikeyim demek aynı anlama gelmez mi?

    Eşek, hayvan, köpek yerine ruhunu fikrini aklını beynini sikeyim demek aynı şey değil mi?

    Küfür, hakir çoğaldı.

    YanıtlaSil
  86. Ademden olma Havvadan doğma : Ademden düğme Havvadan doğma, Adem den girme havvadan alma
    Arapça İbadet : Utançlı Kölelik
    Kur’an’ı Kerim : Derin oyun
    Allahu Ekber : Allah öldürür
    Allahu Ekfer : Allah döver
    Sürç-i Lisan : Sürtük Lisan, Sürçük Lisan
    Apak : Amak, amcık
    Peynir : Beyincik, beyinur
    Helva : Sıcaklık, Cehennem, ateş (Helva yeyince ateş basar bazılarını, karınlarında ateş vardır onların diye ayet ne hikmetse)
    Şeker : Şüphe, şükür, şükran, teşekkür
    Tuz : Uzaklık, güzellik, çalgı, hırsız, hırsık
    Zeytin : Zeyit, Seyit, Muhammed soyu, bilmem kimin soyu, soylu
    Geçmişini sikeyim : Geçim işini sikeyim, geçimini sikeyim, geçimine tüküreyim, işine tüküreyim, işine sıçayım, aşağılık bir işin var,
    Azabı kaldır : Azabı sürdür
    Tabur : Tapınak
    sıçmak : sıçrama, dik dökmek, olduğun yere dökmek, (sıçmak)
    saçmak : saçrama, etrafa dökmek, saçılmak, yayılmak, (işemek)
    kıçık : köpek yavrusu, enik, kıçılmış, kıç yanlısı, götçü, çok küçük, küçüğün küçüğü, 10-12 yaş altı, 6-12 yaş.
    küçük : 12-18 yaş.
    koçuk : 18-25 yaş.
    bebek, minik, kuçuk, kuzuk, kızık, sikik, çocuk, moruk, köçek, : 0+ yaş.
    hoşgörü dini : hoş körü dini
    cenab-ı hak : cenabet, cünah, cenab
    akıllı tv : aydın tv, alim tv, bilinçli tv, şuurlu tv, beyaz tv, net tv, anlamlı tv
    akıllı bilet : akıllı tv de ki gibi.
    dik kafalı : diktatör
    sik kafalı : siktatör
    Yürek : Ayak
    Gözek : göz
    Gözel : Gözül, Gözle ilgili
    Güzel : Güzle ilgili
    Genel : Gen
    Miskin : Sikik, sikici, siken, sikenti olan, sikinti olan
    Eksik : ek sik
    Zik, zikir : Sikir, siktir
    ziyafet/banquet/banket/banketto : etli yemek, şişmanlık, fazlalık, artmak, fazlalaşmak, bolluk, artımlık, artışlık, zamlık, yemek eğlencesi, orospu yemek, orospu yemeği, orospu eti, zevkli yemek, zevkli et, şişme et, şişli et, şişiren et, şiş kebap, şişir kebap, et para, et bank, et banq.
    am/bi/kase/kasia : Kase
    sik/dick/dik/pikk/tik/dakka/seiko/dikku : Men dakka dukka
    göt/gat/tüd/kont/shiri/şiri/alaka/kane/kune/esh : Şirin

    YanıtlaSil
  87. salak, manyak, deli, dangalak, dingil, dangal, dantel, anten, aptal, şapşal, angut, uyuz, öküz, hödük, hayvan, piç, puşt, hoşt, deyyus, dayyos, deyyos, deyyok, denyo, dingo, gavat, amcık, şerefsiz, coştal, çoştal, çoşka, ötlek, götlek, a.k., o.ç, a.s., … vs. den,

    aşağıdakilere geliyoruz.

    salak, solak, silik, sikik, sekik, sokak, sokuk, sökük, söğük, soğuk, soluk, söğüt, sağıt, sağlak, sollak, sağcı, teli, telli, eli, elli, elci, elleşme, zilli, am, amcı, amcılık, amdal, apıt, sapıt, apık, sapık, amık, samık, apıtmak, sapıtmak, şapış, şamış, şam babası, camış, şemsi, şimşir, şümük, şemal, şamal, şamar, ikiz, öküz, ekiz, dikiz, döküz, töküz, tökez, ayaz, iyiz, eyi, eyiz, eyle, eylek, aylak, oylak, oynak, oyun, oyuk, ayak, hadik, hedek, hetek, etek, etik, ötük, hötük, atak, batak, yatak, coşak, …… vs. den,

    aşağıdakilere geliyoruz.

    sağcı, solcu, öncü, arkacı, doğucu, batıcı, üstcü, altcı, yüksekçi, alçakçı, gökçü, yerci, yargıcı, yergici, elci, ayakçı, başcı, ağızcı, dilci, amcı, götçü, mideci, kalpçi, ruhçu, beyinci, bağırsakcı, memeci, gözcü, gazcı, osurukçu, işemeci, sıçmacı, saçmacı, süçmeci, yarmacı, çarpmacı, çarpıcı, bölücü, birleştirici, ikileştirici, üçleştirici, yakıcı, yıkıcı, yokucu, yokuşcu, varıcı, verici, varakçı, varıkçı, verekçi, vurguncu, vurucu, kesici, biçici, çizici, çözücü, alıcı, satıcı, silici, sağ elci, sağ ayakçı, sağ gözcü, gececi, gündüzcü, öğlenci, akşamcı, yolcu, hancı, uçucu, sürücü, yayacı, akılcı, okulcu, falcı, balcı, portakalcı, mandalinacı, tahtacı, boyacı, sıvacı, kötücü, iyici, yiyici, içici, öğretici, öğrenici, defterci, kalemci, laikçi, şeriatçı, yaşatıcı, öldürücü, sağlıkçı, hastalıkçı, huzurcu, zevkçi, nefisçi, lezci, topçu, orospucu, arcı, arsızcı, pezci, pazıcı, pezocu, tipçi, tüpçü, tapınakçı, taburcu, allahçı, şeytancı, melekci, cinci, cancı, genci, güncü, kancı, kinci, yalancı, doğrucu, sertçi, yumuşakçı, tavukçu, hindici, evrimci, devrimci, çevrimci, dönerci, tonerci, dönekci, döşekçi, bilgici, belgeci, inançcı, imancı, bilici, bileci, buucu, bulakçı, bulamaçcı, maddiyatçı, maneviyatçı, çıkarcı, çakıcı, şakıcı, şakacı, şükürcü, şekçi, şüpheci, coşkucu, caşkıcı, çeşnici, çişçi, çişkici, çişekçi, fişekçi, fışkıcı, fışkırıcı, börekçi, çörekçi, yürekçi, devletçi, milletçi, allahsızcı, peygembersizci, kitapsızcı, putçu, petçi, kabeci, taşçı, mermerci, bokcu, çişci, tükürükçü, üfürükçü, tırnakçı, taramacı, yaramacı, sümükçü, tekmeci, tokatçı, denkçi, dönkcü, doncu, gömlekçi, pantoloncu, eşitçi, ayrımcı, küfürcü, kibirci, ötücü, atıcı, bilgisizci, başbakan, beşbakan, boşbakan, elbakan, ayakbakan, dilbakan, midebakan, kalpbakan, başbeken, ayakbeken, kalpbeken, başakakan, elekakan, ayağakakan, ağaçkakan, yaprakkakan, meyvekakan, sikkakan, götkakan, amkakan, başkan, beşken, boşkan, bişkan, bişken, ayakkan, elkan, kolkan, bacakkan, aşkan, aşkın, eşkin, eşik, eşek, aşık, ışık, ışkıl, ışkan, işkan, işek, işil, ışıl, oşkan, üşkan, üşken, üşük, üşen, çizen, kesen, biçen, yaran, koyan, solan, sağan, sağıl, solul, önül, arkıl, sağak, solak, önek, arkak, tengri, tangri, tengir, dangır, dungur, dünger, gökmek, yermek, götmek, gükmek, yükmek, yormak, yarmak, yırtmak, .. …… vs.

    YanıtlaSil
  88. Her kafir müslüman değil, fakat her müslüman kafirdir.

    YanıtlaSil
  89. Koca bir sarayın içinde bin bir nimetle sarılıyken böyle konuşmak ne kolay. Oysa bir kaç arzusu yerine gelmeyince intihar etmeye dahi kalkışan arkadaşlarımla dolu etrafım. Kimisine reerkarne mantıksızlığı ile 'kendine gel, ya bir dahaki hayatında intihar edecek bir cana sahip olmazsan' diyor kimini 'yok olacaksın madem biraz daha var kalsan ya' diye teselli ediyorum. Ne batıl bir görseniz.. Burdan onlardan birine sesleniyorum. Dinle beni bir defalığına, şimdi nefes almasan dahi artık gerçeğin farkındasın. Bir göze, bir kulağa, binbir duyguyu ayırabilen bir yüreğe sahip olup, bir tohumun bir ağacı sakladığına inanıp da insanın bir ağaç gibi meyveler vereceği günlere inanmamakla bütün bu tohumların bütün ağaçların ve sair canlıların zerrelerine hükmeden bir Yaratıcı yı inkar etmiş oluyorsun. Bunu yapan "akıllı" kişi bütün hayvanlardan daha aşağı değil midir? Kuran içindeki defalarca "hiç düşünmez misiniz" "ibret almaz mısınız" ayetleri ile bir Yaratıcı ağzından çıktığını kanıtlamıştır. Bu ikaza aldırış etmeyen insan, cezayı hak etmez mi? Umarım ki her şey bitmeden bunun bilincine varmışsındır. Çok küçüktün çünkü, çok küçüktük. Belki böyle yerlerde dolanıp da sorguna yalan katıyordun. Sana belki ilk kez kızıyorum. Çünkü şimdi bir şey gelmiyor elimden, o zamanlar geliyordu. Size bir şey söyleyeceğim ey bu yazıyı gören insanlar! SEVDİKLERİNİZ ÖLMEDEN ÖNCE ONLARA NE YAPTIĞINIZA DİKKAT EDİN. Sizden istedikleri basit bir şey onların son arzuları olabilir. Eğer bilincindeyseniz bu dünyanın, görüyorsanız hakikati onlara ne olursa olsun anlatın. Size bir hadis getirip 'nasıl böyle olur' dediklerinde hemen öğrenin, araştırın. Aa birkaç kitapta böyle geçiyor deyip inanan cahillerden olmayın. Demek istediğim neyin üzerine söylendiği, niçin söylendiğini bilin. Anlatılınca tatmin olmadıklarını söyleyeceklerini bilseniz bile araştırın. Bunun onları nasıl rahatlattığını bilemezsiniz. Ve belki. Belki buna bir fırsatınız daha olmayabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yalancısın.

      niye cinayet konuşmuyosunuzda, intihar konuşuyosunuz.

      niye milyonda bin olanı konuşmuyosunuzda, milyonda bir olanı konuşuyosunuz.

      Sil
  90. Sanirim yillarca konusmussunuz.
    Allah kufur ve hakaret etmis...
    Statik ahlak...
    Islam siradan dinler gibi...
    Vs...
    Birazda kelime oyunlari gordum.

    Bismillahirahmanirrahim
    Hic bilenlerle bilmeyenler bir olur mu!
    Bilgi subjektif gerceklerden olusmalidir. Birinin kendi yargilari gercekligi ifade etmez. Zaten simdiye kadarki yorumlar kisisel yargilardan olusmus...
    Oncelikle hakkin hak olarak ortaya koydugu yolu inkar edenler zatten bir delalet icindedir. Onlara dalin denmesi Haktir. Yine hak esi ve benzeri yok olandir ona evlat ve tenasul isnat etmek sapikliktir. Nasil ki ifetli bir insana bile iftira etmek ihanet, ahlaksizlik ise oyle.
    Elimden geldigince ayetlerde gecen manalari izah etmeye calisacagim.
    Hani resule hitaben sen onlarin ustune gitsende gitmesende onlarin durumu dilini sarkitan kipegin durumu gibidir diye gecen ayettede bir yaratilis kanunundan bahseder. Soyleki kopek dogasi geregi dilini sarkitir, bu onun icin dogaldir. Digasi boyledir. Kafirlerde dogasi geregi hakki sevmezler.
    Zaten kuran muttakilere inmistir. Ittika etmeyenin kuranda nasibi yoktur.
    Bu buraz kader ile ilgilidir. Allah daha iyi bilir.hani bir ayette sagir dilsiz ve kor diyor hayvanlar gibi. Yani hayvanda goz kulak ve dil var ancak fonksiyon olarak konusamaz, yani edebi manada , goremez yani hak ve batili ayird edemez, sagirdirlar yani soyleneni anlamazlar. Burda hayvanlara bi hakaret yok. Ancak bunu kullanamayan insanlar onlardan asagidir. Yani sen bir cocuguna bir hazine versen o dahi gidip bunu telef etse kizarsin. Dersinki sen aptalsin. Bu bi hakaret olmaz.
    Aslandan kacan yaban esekleri ,,, yani hakikat onlara o kadar terstir. Burda birde mucize var. Mekkede o zaman belgesel yoktu. Yani aslandan kacan zebra tabiri hic girulmedigi halde anlatilmis.
    Ali imran suresi yedinci ayette
    Kuranin bazi ayetleri muhkemdir, yani hukum bildirir hemen anlasilir.bazi ayetleride mutesabihtir denilir, yani benzesmeli , mecaz yani . Kalbinde egrilik olanlar iste bu mutesabih olan ayetlerin tevilinin pesine duserler. Oysa tevilini Allahtan baskasi bilmez. Ilimde rusuh sahibi olanlar iman ederler. Ululelbabdan temiz akil sahiplerinden baskasida dogru dusunemez.
    Arkadasim!
    Sabaha kadar yazabilirim. Ancak sana tavsiyem su ki . Kuran Allah kelamidir ve okyanuslardan derindir. O meydan okumus bir kitaptir benzeri olusturulamaz. Herseyi bilip hikmetle yaratan Allahin kelamini iyice dusunup manasini ilim ehlinden sormalisin. Yoksa zahiren bazi manalar vermen dogru degil.
    Oyle insanlar vardir ki hicbir ilme dayanmaksizin Allah ile mucadele ederler ve her inatci seytanin pesinden giderler. Hac suresinde gecer.
    Ilim olmadan olmaz.
    Ya eyyuhennasu itteku rabbekum inne zelzeletessaati şeyyun azim. Ey insanlar Allahtan sakinin o saatin zelzelesi azim bir seydir.
    Konu uzun yapilan yorumlar yanlis.
    Konusmak isteyen arasin lutfen
    05534701985 orhan aksoy

    YanıtlaSil
  91. Sonuç olarak var mı yok mu kimisi var diyor kimisi yok

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstersen şu yazı veya benzeri mantık açısından faydalı olabilir.
      http://tanrivarmi.blogspot.com.tr/2014/11/kurana-nazire-insirah-suresi.html?showComment=1506899196304#c6815309124772163512

      Sil