Peygamberler Sütten Çıkmış Ak Kaşık Mı?

14 Yorum
Dini paradigmaya sahip olan bireyler, şüphesiz ki bu soruyu abes bulacak ve en iyi olasılıkla soruyu yanıtlama cesareti gösterip: "Evet, peygamberler masumdur; çünkü onların "ismet" sıfatları var." diyeceklerdir.

Hatta, bazı mezhepler (mesela İslam'da Şia) sırf peygamberlerin değil, peygamberin yakın çevresi olarak bilinen sahabelerin veya havarilerin de ismetli olduklarını iddia ederler.

Onlara: "İyi de bizim de "İsmet"imiz var; ama hiç masum değil." şeklinde karşılık vermek yerine "örnek olay" yöntemini kullanmak daha makul bir davranış biçimi olacaktır. Şöyle ki:

Sahih kaynakların anlattığına göre, Peygamberin büyük mucizelerinden biri şöyledir:

Hazret-i Muhammed, bir çocuğun sol eliyle yemek yediğini görünce, o çocuğu uyarmış: "Evladım sol elle yemek günahtır, sağ elini kullan." demiş.

Çocuk, ama ben sağ elimi kullanamıyorum, deyince Hazret-i Muhammed, çocuğa beddua etmiş:

"Allah'ım, bu çocuk artık sol elini kullanamasın."

Ve dua (Peygamber duası ya) hemen tutmuş, çocuk o andan sonra hiçbir zaman sol elini kullan(a)mamış.

Bu olayın sahih kaynaklarda geçtiğinden eminim; çünkü Buhari'den bizzat okuduğumu hatırlıyorum. Buhari'nin de hadis ekolü olduğu bir gerçek. Kuran'dan sonra "Müslim"le birlikte en muteber iki kaynak olarak bilindiği için bu iki kaynağa "sahiheyn" veya "şeyheyn" denir zaten.

Fakat itiraf etmeliyim ki, Peygamberin bedduasının çocuğun hangi elini hedef aldığını tam olarak hatırlamıyorum, belki de çocuk, beddua sonrasında sol elini değil, sağ elini kullanamaz hale gelmişti.

Şimdi olayı, "sol el-sağ el" odağından kurtarıp "peygamberler sütten çıkmış ak kaşık mı?" sorusuna odaklanalım.

Şüphe yok ki kalbini ve aklını dinin yasalarına hapseden (pardon hasreden) tüm dindar kişiler, ya olayı inkâr etme yolunu seçip bu hadis sahih değildir, diyecekler.

Veya daha akıllı olanlar, bu hadisi inkâr etmenin "Kur'an'ın doğruluğunun tartışılması" sonucunu doğuracağını bildikleri için şöyle diyecekler:

"Hayır, hadis doğru; ama o bir peygamberdi, vardır yaptığının bir hikmeti. Hem ayet, "o heva ve hevesiyle konuşmaz." demiyor mu?"

(Bu hadisi tartışmaya açmanın, niçin Kur'an'ın tartışılması ile eşdeğer olduğu gerçeği ayrı bir inceleme konusu olduğu için, bu konuyu farklı bir yazıda işlemek daha yerinde olur.)

Peki, dindarların bu savunusu doğru olabilir mi? Keşke doğru olsaydı da ben de şimdi bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissetmese idim. Ama maalesef...

Bir peygamberin, sadece "sağ el takıntısı" uğruna bir çocuğu kötürüme dönüştürmesinin mantığı ve hikmeti ne olabilir. (Tabi, burada olayın yaşanmış olmasının eşyanın tabiatına aykırı olma durumu da yine ayrı bir inceleme konusu.)

Söylemek istediğim şu: Peygambere böyle bir olay isnadında bulunanlar, esasında Peygamberin çok da insancıl bir tutumu olmadığını itiraf etmiş oluyorlar. Nitekim birçok savaşta çocuklara karşı sergilenen hunharca tutum da, bunun kanıtıdır.

Aslında dindar olanların en büyük eksiği, bilgisiz olmalarıdır; örneğin hemen hiçbir dindar, sahih ve muteber hadis kaynaklarının "hangi masalları" anlattığının farkında değildir.

Veya hemen hiçbir dindar, bu kaynaklarda sergilenen Peygamber tavrının gayri insani yönüne nazar etmez. Çünkü o, sadece kendisine anlatılan kutlu peygamberin insani uygulamalarını bilir.

Mesela, Peygamberin Beni Kureyza Yahudileri'ne karşı zalimane bir tavır sergileyip onları kılıçtan geçirmek suretiyle soykırım yapması hiç anlatılmaz.

Keza, kendi evlatlığının karısıyla evlenmesini kimse dile getirmez.

Veya insanlara deve sidiği içme önerisinde bulunmasını ve "deve sildiğinin şifa" olduğunu söylemesinin üzerinde hiç durulmaz.

Yine, dünyanın öküz ve balık sırtında olduğunu söylemesi hep es geçilir. Ve daha niceleri...

Burada, İslam Peygamberinin uygulamaları hepten akıl ve bilim dışıdır, hepsi hunharca ve insanlık dışıdır, diyemem elbet. Çünkü insan olan her insanın takdir etmesi gereken uygulamalar da var. Ve belki de bu uygulamalar, yaptığı yanlışlardan daha çoktur.

Örneğin insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır, sözünü veya ilmi kitapla bağlayın, ifadesini ne kadar takdir etsek azdır.

Fakat benim altını çizmek istediğim konu tam da bu zaten; bunu yazının başlığına bakan herkes anlar: Peygamberler sütten çıkmış ak kaşık mı?

Yani Peygamber olarak bilinen kişiler, sütten çıkmış ak kaşık değiller ve böyle olmaları, onların peygamberlik iddialarını kökünden çürütür.

Evet, bir peygamber "ismetli" olmalı teorikte; ama pratik öyle demiyor. Ben de peygamberlerin günahsız olması gerektiğini düşünüyorum; fakat böyle bir karakter yaşamamış maalesef.

Yani peygamberlik kurumu, bir safsatadan ibaret ve bunun kanıtı da, peygamber olduğunu iddia edenlerin icraatları.

Üstelik bu icraatlar, yorum yapmayı da gereksiz kılıyor; çünkü uygulamalar çok açık.

Öyleyse, bir kez daha aynı soruyu sormalıyız: Peygamberler, sütten çıkmış ak kaşık mı? Keşke öyle olsaydılar ve biz de "duyduk ve itaat ettik" deseydik. Ama maalesef...

Eski Dindar

14 yorum:

  1. Ben bugüne dek bir müslümanın Muhammed'i eleştirdiğini duymadım. Bırak eleştirmeyi yazıya konu olan soruyu aklından geçirdiğini bile hiç sanmıyorum. Sonuçta Muhammed bir hazrettir, kutsanmış bir dokunulmaz ve Allah'ın biricik dostu ve yoldaşıdır. Hiç de azımsanmayacak bir müslüman kitle Muhammed'i yaratan Allah'ın onu yaratırken evreni ona oyuncak ettiğine inanır. Yani Muhammed'i sorgulamak Allah'ı sorgulamakla aynı şeydir demek istiyorum. Yaşadığı çağa ne tarihsel ne kültürel olarak savaş ve hizipten başka hiçbir katkı yapmamış bir figür olarak Muhammed otoriter bir yöneticiydi ve bölgedeki tüm liderler gibi kanlı bir monarşiden besleniyordu doğal olarak. Beni Kureyza Katliamı değil sadece bunun kanıtı; Kur'an'da geçen ötekileştirici dil ve hakaretlerden ve hadislerdeki aşağılamalardan bunu çıkarmak çok kolaydır. Şunu unutmamalı bu tahlili yaparken istediğin kadar güzel şeyler söyle, güzel şeyler yapmaya çalış icraatlerine yansımış gaddarlığın ve akıl dışılığın söylediğin güzel şeyleri sadece bir yalana çevirir.

    YanıtlaSil
  2. düşmez kalkmaz bir allah:

    Muhammed islam yolunda düşe kalka yürüdü. Muhammed hiç koşamadı. Düşüp kalktıkça dizlerinin bacaklarının dermanı azaldı. Bazen çocuk gibi emeklediği bile oldu. Yolda Aişe ile karşılaşması ona şevk verdi. Bir güç geldi, bir istek geldi. Bu yolu yürüyecem dedi. Aişe önce elinden sonra kolundan tuttu, arada bacaklarınada destek verdi. Aişeyide düşürdüler, ama kalktı. Aişe muhammede muhammed aişeye destek vere vere yürüdüler.

    Neyse, … Hikaye uzun.

    YanıtlaSil
  3. setten çıkmış kara kaşık:

    kaşık seti apak diye alındı, biri kara çıktı. Ama iade almadılar. Zamanla kara kaşık trend oldu. Ak kaşıklar bir biri çöpe atıldı.

    burada bir hikaye daha var.

    YanıtlaSil
  4. Birçok farklı bakış açısı sunarak yazdığınız tez demeyi tercih ediyorum. ufuk açıcı ve oldukça anlamlı. Teşekkürler alınması gereken alınmıştır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Zaten yazdığım yazıları bir "makale"nin bilimselliği çerçevesinde değil de bir "deneme"nin özgürlüğü ve esnekliği bağlamında kaleme almayı tercih ediyorum. Bundan sonraki yazılarımda da aynı yolu yeğleyeceğimi dile getirmek isterim. Amaç, insanların az biraz "taassub"dan kurtulmalarına vesile olmak, hem de Allah rızasını bile ummadan...

      Sil
  5. Saskin , sanirmis da hatirliyormus da. Acip baksana tekrar.

    YanıtlaSil
  6. Kaynak goster de attiklarin tutsun be kanka :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Ahmet Ah! Kaynak gösterince de atmış olmuyorum tutarsa da. Her halükarda atmıyorum yani. Ayrıca ben dindar bir adamım; bak takma adım bile "Eski Dindar". Yani eski de olsa dindarım. Dindar adam, yalan söyler mi hiç?

      Müslümanlar, biraz daha okumalı oysa. Kaynak göstersem de okumayacaklar ki?

      Bak o kadar zahmete girdim, buldum: Müslim (Eşribe: 107); Darimi (Et'ime 8); Ahmed İbn-i Hanbel (El-Müsned 4/45-46, 50)

      Bakalım kimler araştıracak?

      Sil
    2. Ahmet Ah (Beddua). Beddua, iftira etme. Büyük günah.

      Sil
  7. kaşık kaşıktan çıkmış ak kaşık mı?
    süt sütten çıkmış ak süt mü?
    boşluğa daldırılmış kaşık; boşluk yüklü ve izli tozlu;
    boşluk lekesi taşıyan benler/bizler; boşluk izleri;
    silemeyiz o boşluk izlerini ve görünmez;
    o izler;

    peygamberler;
    bene bandırılmış ben; sana bandırılmış sen; ona bandırılmış o;
    diğerleri; herşeye bandırılmış her şey;
    herkes ve her şey birbirine bandırlmış birbiri; bir diğeri;
    bir diğeri olmak ya da peygamber olmak; o olmak-bu olmak; ne kadar ağaç;

    YanıtlaSil
  8. ne kadar ağaç?

    peygamberden yapma insan;
    insandan yapma peygamber
    harften yapma-yapılma sözcük;
    isimden yapma isim;

    konuşmadan yapılma ses ve sesten yapma harf;

    ağaçtan yapma ağaç; ormandan yapma orman

    nikelden yapma kaşık;

    ağaçtan yapma kaçık
    ormandan yapma kaşık;

    insandan yapma cumhur/halk
    insandan yapma reis-i cuhmur;/(halk yönetimcisi-temsilci)

    insan biçiminde oyma ya da kaşık biçiminde mi oyma mı mesele yoksa peygamber biçiminde oyma ve başka biçimde mi?

    tanrı insanı insan oymuşsa ağaçta kaşığı kaşık mı oymuş;

    tanrı insanı insan oymuşsa insanda ağacı kaşık oymuş,

    sonra kaşık kirlenmiş;
    mi?
    bu mu mesele?

    ağaç kirlenmiş-orman kirlenmiş;

    --,

    peygambercilik oynamış insanlık; sonra tanrıya kızmış mı?
    iyi de tanrı masal kahramanı değil miydi?
    iyi de peygamber oyuncuktan değil miydi?
    büyüyüp meslek esinmiş kimi?
    kimi peygamber olmuş kimi doktor;
    sonra insanları tamir etmiş, kim kimi tamir etmiş;

    birisi mızıkçılık yapmış birim birim demiş;
    biri de akıl etmiş sonum sonum demiş;
    bu son olmak kim ne akıl edecek;

    birinci olmak-bir olmak dönerde (diğer oyunda)
    bu son olma kdinmez mi?
    kazan çömlek patlamaz mı?
    kaşık kirleten bu kazanlar-(da) (kırk yıl pişen) çiğ kalmaz mı?

    YanıtlaSil
  9. Twitter den takip etmek isterdim sizi yazilariniz ilgi cekici

    YanıtlaSil
  10. Dizilerde kullanılan allah, peygamber vb. isimlerini ve karakterleri farkettiniz mi bilmem. Örneğin, Musa ve hikayesini birde kehribar dizisinde izleyin. Musa gerçekte yaşadıysa, nasıl bir şeydi, akmıtdı karamıydı, orada söylüyor.

    Dizilerde, Muhammed yrine mahmut ismine dikkat edin.

    Çok sert oynuyorlar, çok tahrik ediyorlar, gidişat çok kötü olabilir.

    YanıtlaSil