Bu makalede sansürün bir toplumu nasıl etkilediği ve olmadığı -ya da devletin yetki alanı içinde olmadığı- düşünüldüğünde ne gibi sonuçlar doğuracağı sorgulanmıştır. Dünyadan sansür örnekleri verilmiş ve yönetimlerin sansürü bir araç olarak nasıl kullandıklarından kısaca bahsedilmiştir. Yönetimlerin kendilerine evrensel ya da toplumsal ahlak kurallarını belirleme görevi atfetmeleri sonucu yasaklanmış eserler veya kendi meşruiyetlerini sağlamak amacıyla şeffaflıklarını ortaya koyabilecek kapasitedeki eleştirileri nasıl bertaraf ettikleri, tarihsel ve güncel örnekler ışığında incelenmiştir. Sansür olmadığı takdirde toplumların nasıl şekilleneceği merak konusu olmuş ve araştırma sorusu haline getirilmiştir. Araştırma sorusu yeterince net ve daha önce işlenmiş -cevaplanmış- bir konu olmadığından literatür taramasında ‘sansür tarihi’ veya ‘basında sansür’ gibi başlıklar çerçevesinde kavramsallaştırılmaya gidilmiştir. Literatür taraması ve rasyonalite ışığında, araştırma sonucu, muhtemel hipotezler ortaya çıkmıştır. Ampirik bir inceleme mümkün olamayacağı için, akıl yürüterek ve tarihsel örnekleri inceleyerek rasyonel çıkarımlar yapılmaya çalışılmıştır. Araştırma süresince, sansürün önemi vurgulanmış ve yanlış ellere geçtiğinde nasıl bir silah haline gelebileceğinden bahsedilmiştir. Yine araştırma sorusu ışığında, sansür olmasaydı, yani toplumların üzerine doğrultulmuş bir silah olmasaydı, sanat eserleri, politik eleştiriler, mizah ve basın-yayın organlarının tutumu ne kadar değişikliğe uğrardı, ya da demokrasi kavramı toplumlarda daha mı farklı yeşerirdi, bunun gibi sorular irdelenmiştir.