Din İnsanı Pasifleştirir

10 Yorum
Din yaygın olarak insana umut veren, amaç veren, ahlaki değer kazandıran bir olgu olarak görülür. Bunun sebebi koca evrendeki kayboluşumuza bir açıklama getirdiğini düşündürmesi ve daha üstün bir gücün iyiliğin yanımızda olacağının sanılmasıdır.

Oysa gerçeklerle yüzleşmek gerekirse din ne doğru düzgün amaç verebilir bir insana ne de ahlaki bir dayanak. Çünkü ahlak temel anlamda zaman ve mekana göre değişkenlik gösteren bir kavramdır. Çoğunlukla bazı değerlere insanların yüklediği anlamlardan ibarettir. Mesela namus veya aile içi katı kurallar...

Burada önemli olan nokta şudur; insanlar dindeki ahlak anlayışının doğru ve değişmez olduğunu kabul ederler. Örneğin koşullar gerçekleştiğinde dinden çıkan birini öldürmek veya eşcinsellerin cehennemde yanması bu üstün ahlak anlayışının bir parçasıdır. Oysa ne inançsal bir seçimin ne de cinsel bir seçimin kötü olmaması gerektiğini kabul etmek zor olmasa gerek.

Bunun yanısıra insanları bir bütün organizma gibi gören anlayışı göz ardı eder din. Dinler ilk aşamada herkesi kendi çatısında birleştirip ayrımı önleme amacı güttüğünü düşündürse de yeteri kadar düşünüldüğünde dinlerin tamamen insanları ayırma amaçlı egemenlik, iktidar, üstünlük gibi kavramları insanlara kabul ettirmek için tam bir biçilmiş kaftan olduğu görülür. Yani dinlerdeki ahlak anlayışı hem çeşitli ayrımlara ve kesin doğru ya da yanlış yargılara sahip hem de insanları aslında din gibi inançsal bir ayrım kapsamında farklı göstererek birlik karşıtı olabilmektedir.

Özellikle de en önemli aşamada din insanı pasifleştirmektedir. Bunun sebebi insanları dua ile daha üstün bir güçten medet umar hale getirmesidir. Oysa insanlar daha üstün bir gücün olmadığını kabullendiği anda ve hayatın birbirine bağlı insan yaşamlarından oluştuğunu kavradığı anda daha aktif olarak görev üstlenecek ve böylece üstün güçten gelecek yardıma bel bağlamadan kendileri bir şeyler yapmaya çalışacaklardır.

Dinin ibret olarak sergilediği yanlışlar dinsiz bir ortamda ders alınası bir olay yerine düzeltilmesi gereken bir durum olarak görülecektir.

Uzun lafın kısası inanan biri için dindeki o dualar ve bekleyişler yalvarmalar yakarmalar büyük anlam ifade etse de somut bir sonuç sağlaması rasyonalist bir bakışı ile bakarsak mümkün değildir. Bu yüzden din yüce bir gücün varlığına inandırarak insanları hayatın sanki böyle olması gerekiyormuş gibi olduğunu düşündürttürür. Böylece de kimse bu kutsal sınav mekanizmasının düzelmesine tüm gücüyle yardım etmez. Oysa yüce bir güçten medet umulmadığı anda büyük değişimler yaşanabilir dünyada. Çünkü dünya bizim kontrolümüzdedir ve daha iyi yaşamak için dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek durumunda kalırız.

Hayyam

10 yorum:

  1. Öncelikle fikirlerinizin çoğuna katıldığımı söylemek isterim.
    Müslümanlıktaki "tevekkül"anlayışı ile insan, elinden geleni yaptıktan sonra gerisini Allah'a bırakmaktadır.Bilmiyorum ne derece doğru ama pozitif olmanın olaylara etki ettiği söylenmektedir.
    Bazen yenemeyeceğimizi düşündüğümüz engellerle karşılaşıyoruz ki ister istemez dua ediyoruz.Çünkü bazen dua etmekten,kutsal yardımı beklemekten başka çaremiz kalmıyor.Söz bitiyor..
    Bunun bize öğretilenlerin etkisi ile yapıyor olabiliriz.
    Belki dışarıdaki,belki içimizdeki Tanrı'ya dua ediyoruz.

    YanıtlaSil
  2. Doğrudur, insanın gücü her şeye yetmez ve bu yüzden bazı zor durumlarda sığınacak bir liman arar. Örneğin her şeye gücü yeten bir tanrı sığınacak çok güçlü bir liman oluverir.

    Ancak burada önemli olan soru şudur; gerçekten böyle bir tanrı var mıdır yoksa sırf sığınma ihtiyacımız yüzünden tanrı fikri "cazip" bir fikir olarak mı vardır?

    YanıtlaSil
  3. Bende tanrının varlığının bilinemeyeceğini düşünüyorum. "Faydacılık" görüşü ile tanrı diye düşündüğümüz varlık bize ek bir güç ve itiş sağlamaktadır. Anlamsızlıklardan güç almak aslında acı verici.Hayalini kurduğun ve kendi elinle çektiğin bir fotoğrafı hep cebinde taşımak ve onunla konuşmak gibi bir şey.
    Çok üzülüyorum.

    YanıtlaSil
  4. yaw canınız biraz yansa ,ağzınızdan çıkacak tek kelime ALLAH ,BURDA SAFSATA YAPMAYIN,SİZ ÖNCE GÜVENDİĞİNİZ BEŞERİ İLMİNİZLE ŞU KOMİNİST ÜLKELER NİYE TEK TEK PIRTLADI ONA CEVAP VERİN ,YÜCE KİTAPDA TÜM AZAN KAVİMLERİ HELAK ETTİĞİNİ ALLAH DEFALRCA AYETLERDE AÇIKLADI,KURANI KERİMİ BİR KEZ BİLE OKUMADAN BURDA ALİM KESİLDİNİZ,İÇİNDE ZERRE KADAR ALLAH KORKUSU OLMAYANIN ,BU DÜNYADA İYİ İNSAN HALİS İNSAN OLMASI İMKANSIZ,ÇÜNKÜ İNSAN YARADILIŞI İTİBARİYLE BENCİLDİR,

    MEÂRİC 18-22
    O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıp yığanı kendine çağırır.
    19. Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.
    20. Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır.
    21. Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır.
    22. Ancak, namaz kılanlar başka.

    YanıtlaSil
  5. Ben hem sana hem senin Din'ine bişey yazıcam. Bekle. Senin ve Din'inin ne olduğunu yazacağım. Fitneci müslümanlar sizi. Müslüman görünümlü İblisler sizi. Yalancı şeytanlar sizi.

    Kur'an fitne, siz fitne, Diyanet fitne.

    Dürüst olun dürüst. Dürüst olun.

    YanıtlaSil
  6. Din insanı pasifleştirir, agresifleştirir, obsesifleştirir, kompulsifleştirir, resesifleştirir, müessifleştirir, müteessifleştirir.

    YanıtlaSil
  7. sizi agresifleştirdiği gibimi ,,,ne yazıkki tüm din karşıtı kelimelerin hepsi peygamberler zamanı üretilen kelimeler ,fitne iblis kuran vsss ,dini vuracak kendi silahınız bile yok,acizsiniz,,,,,,olmayacakda ,,,,

    YanıtlaSil
  8. Depresifleştirir'i unutmuşum.

    Adsız, Din'i Din'in silahıyla vuracan. En etkilisi böyledir.

    YanıtlaSil
  9. tarih bilmesem, dünyaya bin yıldan fazla yön veren imanlı düşünürleri, bilim adamlarını tanımasam, mesela ibn-i sinayı, farabiyi, mimar sinanı okumasam, araştırmasam; endülüsü bilmesem, eserlerini görmesem; selçuklunun, osmanlının mirasında gezmesem; oktay sinanoğlu gibi bir dehayı bilmesem... nerdeyse inanıvericem şu cılız yazıya bakarak, dinin insanları pasifleştirdiğine...

    YanıtlaSil
  10. Din ile ilgili bir yazı yazılmış. Bir zat-ı muhterem ise bir anda büyük bir misyon üstlenerek büyük karakter kullanarak agresif, sinirli ve cahilce bir şekilde savunma görünümlü taarruza geçmiş..Dini savunacak insanların kullanacağı en iyi yöntem insanlara öfke kusan ayetleri sağdan soldan bularak büyük bir hışımla sav olarak ortaya koymak... Gerçek dindarların sakin ve iç huzurlu bir şekilde bu tür yazılara gülüp geçebilmesi gerekir.. Ancak,dindarların büyük çoğunluğu ne yazık ki böyle değil..Bu bakımdan dinin insanları agresif, obsesif yapan bir olgu olduğunun bazılarınca düşünülmesi çok normal.

    YanıtlaSil