1) Amaçlı argüman:
Bu her olası durumu kapsamayan bir akıl yürütme yoluyla bir fikri kanıtlamaya çalışmaktır.
"Ali iyi bir müslümandı ve kanseri yendi.""Demek ki, Ali'yi Allah iyileştirdi".
2) Sonuçtan geri gidiş
Bu, şu şekilde bir akıl yürütmedir: "A doğruysa B doğrudur", "B doğrudur, demek ki A doğrudur". Dikkat edilirse bu akıl yürütme yanlıştır. Çünkü B'nin doğru olmasının tek yolu A'nın doğru olmasından geçmeyebilir.
"Eğer evren zeki bir varlık tarafından yaratılmış olsaydı, her yerde düzen görürdük. Her yerde düzen var, demek ki evren zeki bir varlık tarafından yaratılmıştır".
3) Hikayelere dayalı kanıt
En yaygın yanlışlardan biridir. Bir şeyi aktarılan hikayelerle kanıtlamaya çalışmaktır.
"Tanrının varlığına dair çok sayıda kanıt var. Daha gecen gün kanserli bir kız hakkında bir yazı okudum. Ailesi düzenli olarak kızlarının iyileşmesi için dua etmiş ve kız iyileşmiş".
4) "Hep öyleydi" yanlışı
Bu hata, bir şeyi sadece çok eski olması yüzünden iyi ya da doğru kabul etmektir. ("çok uzun zamandır böyleydi")
"Din binlerce yıldır var. İnanmanın insanların hayatini tehlikeye soktuğu dönemlerde bile vardı. Bu kadar suredir dayanması doğru olduğunu gösterir".
5) Tehdit
Bu, kişileri tehdit veya güç kullanarak bir şeyin doğruluğuna ikna etmeye çalışmaktır.
"İslam doğrudur. Kabul etmeyenler cehennemde bunun cezasını çekecekler".
6) Kişiye yönelme
Bu, bir iddiayı, söz konusu iddiayı dile getiren kişiye yapılan bir saldırı yoluyla reddetmeye çalışmaktır.
"Ahmet ateistlerin ahlaklı olabileceğini söylüyor. Kendisi de ateist zaten, ama karisini ve çocuklarını terk etti".
7) Cahil düşünce biçimi
Bu, bir iddiayı sırf aksi kanıtlanmadı diye doğru kabul etmektir. Ya da tam tersi, doğru olduğu kanıtlanmadı diye yanlış kabul etmek.
"Elbette kuran doğru. Aksini kimse kanıtlamadı."
8) Sayı çokluğuna dayalı argüman
Bu yanlış, bir şeye çok fazla kişinin inanmasını o şeyin doğru olduğuna kanıt olarak sunmaktır.
"Bu kadar çok kişi piramitlerin gücüne inandığına göre, bunda bir gerçek payı olmalı"
9) Ünlü kişileri kanıt göstermek
Bir kişinin ünlü olması her konuda haklı olduğunu göstermez (uzman olduğu alanda bile)
"Isaac Newton bir dahiydi ve tanrıya inanırdı".
10) Gizli kabul
Pek çok durumda insanlar açıkça dile getirmedikleri kabullerden yola çıkarak yargılarda bulunurlar. Kabullerin tümünü dile getirmek her zaman mümkün olmasa da, bu durum bazen karışıklığa yol acar.
"Peygamber Allah'ın elçisi olmasa nasıl ayı ikiye bölebilirdi ki?"
(Peygamberin gerçekten ayı ikiye böldüğü kabulü altında yargıda bulunulmaktadır)
11) Alternatifleri sınırlama
Bu, ikiden fazla alternatif olabilecek konularda bile, konuyu yalnızca iki alternatif varmış gibi sunma yanlısıdır.
"İnsan ya Allah tarafından yaratıldı, ya da bilim adamlarının dediği gibi kör şansa dayalı olarak rastlantısal şekilde oluştu. İkincisi çok küçük ihtimal olduğundan, ilki doğrudur".
12) Döngüsel akıl yürütme
Bu durum, ulaşılmak istenen sonucu doğru kabul eden bir öncülden yola çıkarak söz konusu sonuca ulaşmaktır. Yani yola çıkılan nokta ile ulaşılan sonuç aynıdır, Fakat sonuç başlangıç önermesinde gizlenmiştir.
"Dünyayı tanrı yaratmadıysa kim yarattı?"
(Bu akıl yürütmede, dünyanın yaratıldığı, yani yaratan bir varlığın, dolayısıyla tanrının varolduğu kabulünden yola çıkılmıştır)
13) Ön kabul yanlışı
Bu, sorulmadığı halde kesin bir cevap alındığı farz edilen bir yargıyı ön kabul olarak ele alan bir soru sormaktır.
Örneğin sorgu memurları sorgulama sırasında, sanığı tuzağa düşürmek için bu tur sorular sorarlar:
"Çaldığın parayı nereye koydun?"
(Paranın çalındığı farz ediliyor).
14) Acele genelleme yapmak
Bu yetersiz örneğe dayanarak genelleme yapmaktır.
"Ali'nin öğretmeni iyi değil. Ayni okula giden Ayşe'nin öğretmeni de. Demek ki o okuldaki tüm öğretmenler kötü".
15) Ters çevrilmiş mantık yürütme
Bu, "A doğruysa B doğrudur, demek ki B doğruysa A doğrudur" seklindeki bir akıl yürütmedir. (Dikkat edilmeli ki bir akıl yürütmenin tersi de doğru olmak zorunda değildir)
"Yağmur yağınca yerler ıslanır. Yerler ıslak, demek ki yağmur yağdı".
(Yerlerin ıslak olmasının tek sebebi yağmur olmayabilir. Belki birisi kaldırımları yıkamıştır, ya da bahçe sulamıştır, vs).
16) Nedenselliğin yanlış kavranışı
Bu, iki olay ardı ardına gözlendi diye birini diğerinin sebebi kabul etme yanlışıdır.
"Televizyon çıktığından beri okuma yazma oranında artış oldu. Demek ki televizyon buna sebep olmuştur".
(Okuma yazma oranının artısına başka faktörler de sebep olmuş olabilir. Hatta televizyonun bunda bir fonksiyonu olmayabilir. Ya da televizyon faktörlerden yalnızca biri olabilir).
17) Yanlış mantık kurgusu
Bu akıl yürütme "A doğruysa B doğrudur, A yanlış, demek ki B yanlıştır" seklindeki bir akıl yürütmedir. Bu yanlıştır, çünkü B'nin doğru olmasının tek yolu A'nın doğru olması olmayabilir.
"Kuran değişmiş olsaydı insan yapısı olurdu. Değişmemiştir, demek ki hala tanrının sözüdür".
18) Yanlış genelleme
Yapılan bir genelleme her özel duruma uymayabilir.
"Müslümanlar ateistleri sevmez. Ali bir müslümandır. Demek ki Ali ateistleri sevmez".
19) İlgisiz sonuç
Bir argüman, kendisiyle ilgisi olmayan bir sonucu kanıtlamak için kullanılırsa bu da bir düşünce yanlışıdır.
Örneğin bir teist, İslamın doğru olduğunu iddia edip, sonra İslamın pek çok kişiye nasıl yardim ettiğinden bahsederse, İslamın doğruluğuyla ilgili bir şey söylemiş olmaz.
20) Yanlış sebep
Bu durum, bir şeyin bir olayın sebebi olmadığı halde sebebiymiş gibi gösterilmesi durumudur.
"Başım ağrıyordu. Aspirin aldım ve tanrıya dua ettim. Baş ağrım geçti. Demek ki tanrı baş ağrımı geçirdi".
21) Mantıksal bağlantısızlık
Burada, mantıksal olarak öncüllere bağlı olmayan bir sonuca ulaşılır.
"Mısırlılar piramitleri yaparken çok kazı yapmak zorunda kaldılar. Demek ki paleontolojide uzman olmalılar".
22) Kompleks soru
Burada cevabi karmaşık bir soruya çok basit bir yanıt beklenir.
"Yüksek vergi is dünyası için iyi midir, kotu mu?"
23) Yanlış sebep tespiti
Bir olay başka bir şeyden önce oldu diye onun sebebi kabul edilmesi.
"Sovyetler ateizmi toplumlarına yerleştirdikten sonra çöktüler. Demek ki ateizm bunun bir sebebidir".
24) Kanıtlama yükümlülüğünün kaydırılması
Kanıtlama yükümlülüğünü, yanlış tarafa yüklemektir.
"Tanrının varolduğuna inanmıyorsan, varolmadığını kanıtla o zaman"
25) İlgisiz sonuçlar
Bir şey olursa, pek çok kötü sonucu beraberinde getireceğini iddia etmektir. Bu sonuçların gerçekten ilk olaya bağlı olduğu konusunda bir kanıt getirilmez.
"Dondurma yersen, boğazlarını üşütüp yatağa düşeceksin. Sonra okula gidemeyip yarinki sınavını kaçıracaksın. Bu yüzden mezun olamayıp, issiz kalacak, sokaklarda sürüneceksin".
26) Başkasının pozisyonunu yanlış temsil etmek
İddia edilmeyen bir şeyi iddia ediliyormuş gibi göstermek veya bu yolla karşıdakine geçersiz yükümlülükler yüklemektir.
"Tanrıya inanmadığına göre ahlaklı davranmak zorunda olmadığını düşünüyor olmalısın".
"Eğer tanrının olmadığına inanıyorsan, kesin olarak bundan emin olabilmek için tüm evreni ve tanrının olabileceği her yeri araştırmalı ve ondan sonra sonuca ulaşmalısın. Bunu yapmadığına göre, düşüncen savunulabilir bir düşünce değil".
27) "Sen de" yanılgısı
Bir argümanın kabul edilir olduğunu karsıdakinin de bunu yaptığına dayalı olarak iddia etmektir.
"Hakaret ediyorsun"
"Sen de ediyorsun"
28) Yanlış analoji
İki olay arasında analoji kurup, aslında her açıdan benzer olmasalar bile, ilgisiz açılardan bile arada benzerlik olduğunu farz ederek akıl yürütmede bulunmaktır.
"Fare kapanı indirgenemez komplekstir ve bir tasarımcısı vardır"
"Flagellum bakterisi indirgenemez komplekstir, dolayısıyla, onun da tasarımcısı vardır".
29) Reddedişin yanlış yorumlanması
Bu yanılgı, bir düşüncenin geçersizliği gösterilirse, başka bir düşüncenin geçerliliği otomatikman kanıtlanmış varsaymaktır.
"Evrim doğru değildir, dolayısıyla, yaratılış hipotezi doğru olmalıdır".
30) Açıklanmamış olanı açıklanamaz kabul etmek
Bir şeyin açıklamasını biz ya da çevremizdeki kişiler bilmiyor diye (ya da hatta konunun uzmanları da açıklayamıyor olabilir), bunu açıklanamaz kabul etmektir.
"Ateş üzerinde yürüyenlerin bunu nasıl başardığı meçhul. Demek ki bu olayın altında doğaüstü güçler var".
0 yorum:
Yorum Gönder