Italo Calvino: Görünmez Kentler

6 Yorum
Bu noktada Kubilay, şöyle bir soruyla Polo'nun sözünü kesiyordu ya da kestiğini hayal ediyordu, ya da Marco sözünün kesildiğini hayal ediyordu:

"Hep başın arkaya dönük mü ilerlersin sen?" ya da "Gördüğün şey hep geride kalan mıdır?" ya da daha doğrusu "Yalnız geçmişe mi senin yolculuğun ?"

Bütün bunlar, aslında Marco Polo anlatabilsin ya da anlattığını hayal edebilsin ya da anlattığı hayal edilebilsin ya da nihayet kendi kendisine, aradığının hep önündeki bir şey olduğunu ve söz konusu geçmiş bile olsa, bunun, o yol aldıkça, adım adım değişen bir geçmiş olduğunu anlatmayı başarabilsin diyeydi, zira yolcunun geçmişi, tamamlanmış bir güzergâha göre değişir: Her geçen günün üzerine bir gün daha eklediği yakın geçmiş değil, çok daha uzak bir geçmiştir bu. Her yeni kente geldiğinde yolcu, bir zamanlar kendisinin olduğunu artık bilmediği bir geçmişini bulur yeniden: Artık olmadığın ya da sahip olmadığın şeyin yabancılığı, hiç senin olmamış yabancı yerlerin eşiğinde bekler.

Bir kente girer Marco; bir meydanda, birinin, geçmişte kendisinin olabilecek bir yaşamı ya da bir ânı yaşadığını görür; çok zaman önce, zamanın içinde durmuş olsaydı, ya da çok zaman önce, bir yol sapağında, saptığı yola değil de onun tam karşısındakine sapsaydı ve uzun zaman dolaştıktan sonra dönüp o meydandaki o adamın yerinde durmuş olsaydı, orada, o meydanda o adam değil, kendisi olabilirdi şimdi. Marco, bu gerçek ya da kuramsal geçmişinin dışındadır artık; duramaz; kendisini bir başka geçmişinin, ya da bir olasılık, geçmişte onun olası bir geleceği olmuş ve şu anda bir başkasının şimdisi olan bir şeyin beklediği bir başka kente kadar devam etmelidir yoluna. Yaşanmamış gelecekler geçmişin dallarıdır yalnızca: Kuru dalları.

"Bütün bu yolculuklar geçmişini yeniden yaşamak için mi?" diye sordu bu noktada Han. Şöyle de sorabilirdi aslında: "Bütün bu yolculuklar geleceğini yeniden bulmak için mi?" Şöyle cevap verdi Marco: "Başka yer, negatif bir aynadır. Yolcu sahip olduğu tenhayı tanır, sahip olmadığı ve olmayacağı kalabalığı keşfederek." 

***

Yalan sözlerde değil; şeylerdedir.

***

Yaşamda bir an geliyor, tanıdığın insanlar arasında ölüler canlılardan çok oluyor. Ve beyin başka yüz hatlarını, başka ifadeleri kabul etmeye yanaşmıyor: rastladığı bütün yeni yüzlere eski izlerin damgasını vurup her birine en uygun maskeyi buluyor.

***

Her iyiler kentinin tohumunda bir kötü tohum gizli; iyi olmanın verdiği güven ve gurur bu tohum: gereğinden fazla iyi olduklarını iddia edenlerden de iyi olmak. Çünkü bu güven ve gurur, kin, rekabet, misilleme gibi duygulara dönüşecek, kötülerden küçük intikamlar alma gibi doğal bir arzu, onların yerinde olma ve aynı şeyleri onlara yapma tutkusu haline gelecektir.

***

Biz canlıların cehennemi gelecekte var olacak bir şey değil; eğer bir  cehennem varsa, burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmemenin: Birincisi pek çok kişiye kolay gelir: Cehennemi kabullenmek ve onu görmeyecek kadar onunla bütünleşmek, ikinci yol riskli, sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek.

Italo Calvino
Görünmez Kentler

6 yorum:

  1. Geleceğe attığımız her adım, geçmişimize değişik açılar ile bakmamızı sağlar ve bu yüzden asıl, yaşanan geçmişi hatırlamayız da geçmişe bakarken ki içinde bulunduğumuz duruma göre değerlendiririz geçmişi ve bu yüzden asla olayın yaşandığı an ki gibi değerlendiremeyiz hiçbir olayı tarzı bir çıkarım yaptım bir yerinden yazının, hoşuma da gitti açıkçası. Sonra kendime karşı çıktım, olaylara sonradan bakmak yaşanmış olan anda ki çıkarımlarımıza daha objektif bakmamızı sağlar, çünkü o anın tüm değişken ve etkenlerinden izole olmuşuzdur bulunduğumuz durumda diyerek. Kitabı alayım ben en iyisi, teşekkürler bana tanıttığın için bu kişiyi ve eseri. :)

    YanıtlaSil
  2. Tabi seninde bir yorumun varsa çıkarımım hakkında, dinlemekten zevk duyarım Hayyam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Danilov,

      Kitaptan buraya aktardığım kısım kitabın temel yapısını tamamen aktarmamaktadır. Altını çizdiğim belli başlı yerleri koydum buraya. Kitapta Polo, Kubilay'a gezdiği kentleri anlatır. Bu kentleri duyum ve duygularımızda oluşturduğu etkilere göre sınıflar. Ara yerlerde de -ki Italo Calvino, belki de bu ara yerler kitabın en temel yerleridir, der- Polo ve Kubilay Han yukarıda alıntıladığım kısımlardaki gibi konuşurlar.

      Kitabın genel bir özetini sunmam mümkün değil; ancak gerçeğin zamana göre değiştiği üzerinde duruluyor. Yansımalar, izler, hisler, hepsi bir yaklaşım sorunu gibi görünmektedir. Buradan da belki şöyle bir sonuca ulaşabiliriz: Gerçeğin ne olduğunu belirleyecek nesnel ve objektif kriterlerin nasıl olması gerektiğine dair bakış açımız hangi gerçeğin yansımasıdır? Gerçeği en doğru şekilde belirleyen şey uzaktan bakmakla mı, yoksa an'ın içinde olmakla mı olur? Gelecek geçmişi de değiştiriyorsa, geçmişteki an'ın içinde bulunmak ne denli gerçektir?

      Açıkçası bir sonuca varabileceğimi sanmam. Zaten kitap da ilginç bir imgesel iz bırakır insanda. Bizleri bir sonuca götürmekten ziyade, çok çeşitli yollar olduğunu hatırlatmak ister gibidir.

      Sil
  3. Merhabalar öncelikle verdiginiz bu güzel bilgiler için teşekkür ederim. Ben bu kitabı okurken daha çok hayal üzerine düşünmüştüm. Yepyeni kentler e verilen isim ise kadın isimleri imis bunu çok merak ettim. Ayrıca marco nun bu hayal kentleri anlatmasina izin veriyor kubilay sürekli devam etmesini istiyor. Bunu çok merak ediyorum lütfen bilgilendirin . Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar. İlginiz için teşekkür ederim. Kitabı okuyalı epey oldu, dolayısıyla çoğu şeyi unuttum ve kitap üzerine yorum yapabilecek kadar yetkin hissetmiyorum şu an kendimi. Kaldı ki, yeni okmuş olsaydım bile zor bulurum böyle şeyleri masaya yatırmayı. Bu sebeple maalesef ki size yardımcı olamayacağım. Bu bakımdan üzgünüm. Ama kitabı okurken büyük bir keyif aldığımı hala da hatırlıyorum. Görünen o ki siz de en az benim kadar keyif almışsınız. Elbette ki güzel bir şey bu.

      Esen kalmanız dileğiyle.

      Sil
  4. Keyif almanız çok güzel. Ben bu kitabı tekrar tekrar okumak istiyorum. Fakat bunu anlamak için Calvino nun diğer kitaplarını da okumak lazım. Görünmez Kentler mimesis kavramıyla da ilgili.yani tamamen yansima olduğu. Bir denizin ortasindaki kervanı görebilmek ve bir çölün ortasında ise gemiyi görebilmek önemli olan. Alice gibi harikalar diyarına gitmek. İmkansız olan şeyleri mümkün hale getirmek. Bu zor bir şey değildir. Hayallerimizin zincirlerini bu tür şaheserlerle kırmak gerekir. Teşekkür edrim.

    YanıtlaSil