Sarpa Saran 10 Psikolojik Deney

3 Yorum
Psikoloji, göreceli olarak genç bir bilimdir; fakat ortaya çıktığından beri, kendimizi ve dünyayla etkileşimimizi anlamamız bakımından bizlere çok fazla yardımı dokunmuştur. Yasal ve etik olan birçok psikolojik deney, yeni tedavi ve terapilerin araştırılmasına olanak sağlamış ve güdülerimizi ve eylemlerimizi anlamlandırmamız için yeni yollar açmıştır. Ancak ne yazık ki, kimi deneyler korkunç bir şekilde geri tepmiş, ölümlere sebebiyet vererek bu meslek için utanç kaynağı olmuştur. Aşağıdaki deneyler, işte bu kontrolden çıkan 10 önemli deneyin listesidir.

10. Standfort Hapishane Deneyi
1971'de sosyal psikolog Philip Zimbardo, bir grup üniversite öğrencisinin iki haftalık bir deney için sahte bir hapishanede mahkum ve gardiyan rolünü oynamasını sağlayarak, bireylerin sosyal rollerine nasıl boyun eğdiklerini araştırmak için kollarını sıvar. Bununla birlikte, Zimbardo, deneyin konusunu seçerken, deneklerin oynayacağı rolleri, onların bilgisi haricinde belirler: "Mahkumlar" hemen kendi evleri dışında kıskıvrak yakalanmış gibi bir senaryo kurulur. Sonuç oldukça rahatsız edicidir. Sıradan üniversite öğrencileri acımasız birer sadist gardiyana ya da korkudan sinmiş (ve giderek akıllarını kaybeden) mahkumlar haline dönüşür. Sadece altı gün sonra, bu 'hapishane'nin acı verici gerçekliği Zimbardo'yu deneyi erken sonlandırmaya zorlar.

9. Canavar Çalışması
1939 yılında gerçekleştirilen bu deneyde, 10'u kekeme, 22 öksüz çocuk eşit olarak iki gruba ayrılırlar. Birinci grupta, deneyi yürüten terapistler, çocukların konuşmaları ve gelişmeleri hakkında 'olumlu' beyanlarda bulunurken; ikinci grupta, terapistler çocukları, en ufak bir konuşma yanlışında azarlarlar. Sonuçlar, olumsuz karşılık alan çocukların psikolojik olarak oldukça kötü etkilendiklerini gösterir. Daha da kötüsü, ilerleyen dönemlerde daha önce konuşma sorunu olmayan çocukların bile deneyle birlikte konuşma sorunlarının ortaya çıktığı görülür. 2007'de öksüz çocuklardan altısı, altı aylık deney sürecinde gördükleri duygusal zarardan dolayı 925.000 dolar tazminat alır.

8. MK-ULTRA
CIA, 1950'li ve 60'lı yıllarda, MK-ULTRA adı altında zihin kontrolü üzerine birçok etik olmayan deneyler gerçekleştirir. Unabomber olarak da bilinen Theodore Kaczynski, kendisinin akli dengesizliğine yol açan CIA'nin rahatsız edici deneylerinde denek olarak kullanıldığını bildirir. Bundan ayrı olarak, Amerika Ordusu'nda biyolojik silahlar uzmanı olan Frank Olson üzerinde kullanılan LSD, Olson'un bilincinin karışmasına ve yapılan araştırmaları dünyaya açıklama kararının zihninde oluşmasına sebep olur. Ancak cinayet vakası olduğuna dair güçlü kanıtlar olmasına rağmen, Olson'un 13 katlı bir otel odasının camından atlayarak intihar ettiği söylenir. Yine de, tüm bu olanlar bile, öteki deneklerde uzun vadede oluşabilecek hasarların yanına bile yaklaşamaz.

7. Filde LSD Kullanımı
1962'de, Oklahoma'da bulunan Lincoln Hayvanat Bahçesi'nin yöneticisi Warren Thomas, Tusko adındaki bir file, insanlar için kullanılabilecek olan maksimum LSD miktarının 3000 katını enjekte eder. Amacı, 'musth' adı verilen ve erkek fillerde periyodik olarak görülen yüksek hormon seviyesine bağlı saldırganlığın uyuşturucu ile tetiklenebileceğini göstererek adını bilim camiasına duyurmaktır. Ancak Thomas'ın tek başardığı, Tusko'nun uyuşturucuyu aldıktan sonra birdenbire çökmesi ve hemen ardından ölmesi ile, insanlarla arasındaki ilişkilerini mahvetmek olmuştur.

6. Milgram Deneyi
Yahudi Soykırımı'nın ardından, 1963'te, Stanley Milgram, Alman halkında bu soykırıma izin vermek suretiyle, aslında soykırıma ortak olmasını sağlayan özel bir durum olması gerektiği hipotezini sınamak üzere bir deney yapmaya karar vermiştir. Milgram, insanlara bir şeyler öğretme üzerine bir deney yaptığı yalanını söyleyerek, halktan olan sıradan insanları, onların haberi olmaksızın 'denek' olarak kullanır ve onlara yan taraftaki deneğe, sorulara doğru cevap verememesi durumunda artan miktarlarda elektrik şoku vermelerini söyler. Yan taraftaki denek aktör; elektrik de sahtedir; ancak elektrik şokunu verecek olan sıradan insanlar bu durumu bilmiyorlardır. İşte işin en korkutucu kısmı: Bu insanların büyük bir çoğunluğu, yan taraftaki adam acı içinde çığlık atmasına ve merhamet dilenmesine rağmen, deneycinin emirlerine uymuşlardır. Belki de, hepimizin için ufak da olsa bir kötülük bulunmaktadır, ha?

5. Tony LaMadrid
İlaç kullanan çoğu şizofren hastası, Kaliforniya Üniversitesi'nin 1983'te başlattığı ve ilaç kullanımını yasaklayan bir programa katılır. Çalışmanın amacı, şizofreni vakalarında doktorların daha fazla bilgi toplamasını sağlamaktır. Ancak deneklerin %90'nının zihinsel durumu eskisinden daha kötüye gider ve günlük yaşamları altüst olur. Bu hastalardan biri olan Tony LaMadrid, programa katıldığı tarihten 6 yıl sonra çatı katından atlayarak hayatına son verir.

4. Çaresizlik Kuyusu
Psikolog Harry Harlow, 1970'li yıllarda, sevgi mefhumunu kendisi için takıntı haline getirir, ama şiirler ya da aşk şarkıları yazarak değil, maymunlar üzerinde hastalıklı ve sapkın deneyler yaparak... Deneylerinden biri, maymunları 'çaresizlik kuyusu' adını verdiği, içinde hiçbir şey olmayan ve dış çevreden tamamen izole edilmiş bir mekanizmaya hapsetmektir. Bu deneyin sonucunda, kobaylar deliriyor, hatta iki vakada kobaylar yemek yemeyi reddederek kendilerini ölüme mahkum ediyorlar. Harlow, meslektaşlarının eleştirilerini görmezden gelir ve "Nasıl olur da maymunları sevebilirsiniz?" diyerek onlara karşılık verir. Neyse ki, onun bu korkunç deneyleri hayvan hakları oluşumunun itici bir gücü haline gelir ve buna benzer deneylere son verilir.

3. Üçüncü Hare
Milgram deneyi ile benzerlik gösteren bu deney, Üçüncü Hare adıyla 1967'de yapılır. Deneyin amacı, demokratik toplumlarda bile olsa, faşizmin toplumun içine sızıp sızmayacağını görebilmektir. Bunun için, bir lise sınıfı seçilir ve deneyci, seçkin bir düzen yarattıklarını ve öğrencilerin de bu düzenin üyeleri olarak saygıdeğer olduklarını belirtir. Böylelikle, öğrenciler, giderek artan bir öğrenme motivasyonu gösterdiler ancak buna karşın, kendi gruplarından olmayanlara karşı artan bir şiddet ve tahammülsüzlük de sergilerler. Daha da kötüsü, bu davranışı, sınıfın dışında da, hatta oldukça mutlu bir şekilde devam ettirirler. Sadece 4 gün sonra, deney, kontrol dışına çıkacağı düşünülerek sona erdirilir.

2. Eşcinsellikten Soğutma Terapisi
1960'larda, genel olarak bir hastalık olarak adlandırılan eşcinselliği tedavi edebilmek amacıyla çeşitli terapiler ve gönüllüler aranır. Bu deneysel terapilerde, deneye katılanlara, cinsel ilişkiye giren eşcinsel fotoğrafları gösterilirken elektrik şoku verilir ya da mide bulandırıcı enjeksiyonlar yapılır. Buradaki ana fikir, hastanın, acı ile eşcinselliği beyninde bir tutmasıdır. Bu deneyler, eşcinselliği 'tedavi' edeceği yerde, hastalar üzerinde daha çok psikolojik hasarlar bırakır. Hatta yine bu 'tedavi' sırasında, bir hasta komaya girer ve ölümden döner.

1. David Reimer
1966'da, David Reimer, 8 aylıkken sünnetinin acemice yapılması yüzünden penisini kaybeder. Psikolog John Money bebek David'in cinsiyetinin değiştirilmesini önerir. Ailesi de buna olumlu bakar ancak bilmedikleri şey, Money'nin aslında David'i kendi fikirlerini doğrulayacak bir deney için kullanmayı amaçladığıdır. Money'nin düşüncesine göre, cinsiyet doğumla gelmiyor, kişinin yetiştiği çevreyle kazanılıyordu. David'in adı Brenda olarak değiştirilir; cerrahi bir operasyonla bir vajina yapıır ve hormonal takviyelerde bulunulur. Ancak trajik bir biçimde, bu plan geri teper. Brenda, çocukluk dönemini tıpkı bir erkek çocuğu gibi geçirir. Reimer ailesinin hayatı da kararmaya başlar. 14 yaşındayken, Brenda'ya doğruyu söylelerler ve tekrar David olmasına karar verilir. David 38 yaşında intihar eder.

Çeviri: Hayyam

3 yorum:

  1. Psikoloji bilim midir?
    Bizlere yardımı dokunmuş mudur?
    Tedavi ve terapilerin araştırılmasına olanak sağlamış mıdır?
    Sadece 10 deneymi öldürmüştür?
    Sadece psikolojimi bu utanç?

    YanıtlaSil
  2. ahanda üçüncü hare türkiye . faşist türkler yetiştirdik senelerce . "tüyüürkümk diyoooğğriyum çılışkınım yısaam..."..diye diye,her türk asker doğar diye diye ... hey allahım ya . insan psikolojisi işte . hop şimdi afferin okudun yorumu yapıştır , AKP li diye. yok panpa , ateistim . recebi de sevmem . ama sen , illa da türküm diceksin diyen , sen " kemalist degilsen defol diyen " , sen " atatürkü eleştiremezsin " diyen , sen elalemin oglu dagda öldügünde "vatan sagolsun " diyen , anasini babasini sallamayan , facebooktan twitter dan kahramanlık destanları yazan sen , sen bilki senin de " namaz kılacaksın" diyenden , " müslüman degilsen zındıksın" diyenden , " cihad icin ölürsen cennete gidecen elli tane taş gibi hurin olacak" diyenden , hic bir farkın yok ..türkiyede bu üçüncü deney 50 seneyi aşkın uygulandi . hep iki kutup , ya sagcisin ya solcu , ya dincisin ya atatürkçü , ya sev ya terket oldu . ulan , en zoru da budur ha , her bi boku bildigini sanan cahil en tehlikelisidir , cünkü cahil oldugunun farkında degildir ... şimdi kemalistler otursun bi okusun dünya tarihinden atatürkü , müslümanlarda biraz kimya biyoloji astrofizik kuantum fizigi okusun bakalim . dünyaniz şaşar intihar edersiniz ulan . sığlar sizi. .

    YanıtlaSil
  3. Bakış açına bayıldım ancak bu kadar güzel anlatılırdı ağzına yüreğine saglik

    YanıtlaSil