André Gide: Ayrı Yol

Yorum Yok
Bununla birlikte, yaşamak'tan ne anladığımı da, huzursuzluğumun gerçek nedeninin daha geniş, daha havalı, daha az zorlama, başkasına daha az kulak asan bir yaşamdan aldığım tat olup olmadığım da söyleyemezdim; bu giz çok daha gizemliymiş gibi geliyordu bana: Bir dirilmişin gizi diye düşünüyordum, çünkü ölüler arasından gelmiş biri kadar yabancı kalıyordum başkalarının arasında, ilkin oldukça acılı bir huzursuzluk duyuyordum; ama çok geçmeden yepyeni bir duygu gün ışığına çıktı. İnanın, göklere çıkarılmama yol açan çalışmaların yayımlanışı sırasında hiçbir gurur duymamıştım. Şimdi duyduğum gurur muydu? Belki de; ama hiç değilse hiçbir kendini beğenmişlik bulutu karışmıyordu içine. İlk kez, kendi değerimin bilincine varmamdandı bu: Beni ötekilerden ayıran, ötekilerden seçen şey, önemliydi; benden başka hiç kimsenin söylemediği, söyleyemeyeceği şey, benim söyleyeceğim şeydi.

Çok geçmeden derslerim başladı; konu beni sürüklediği için, ilk dersimi bütün yeni tutkumla şişirdim. Son Latin uygarlığından söz ederken, sanat kültürünü anlattım, bunun için halkın kaynağına çıktım, kültür önce kanlı canlılığı, sağlık bolluğunu belirtir, sonra donar, sertleşirdi, aklın doğayla kusursuz bağıntılar kurmasını baltalar; sürekli yaşam görünüşü altında yaşam azalışını saklar, içinde huzuru kaçmış aklın sararıp solduğu bir kın oluşturur, akıl bu kının içinde ışıksızlıktan solar, sonra da ölürdü. En sonunda düşüncemi sonuna kadar götürüyor: Kültür yaşamdan doğup yaşamı öldürür, diyordum.

Tarihçiler, kendi deyimleriyle, fazla hızlı genelleme eğilimimi kınadılar. Başkaları yöntemimi ayıpladı; beni alkışlayanlarsa, en az anlayanlardı.

André Gide
Ayrı Yol

0 yorum:

Yorum Gönder