Beynimiz ve Biz: Anılarımız ve Belleklerimiz

Yorum Yok
BELKİ GARİP GELECEKTİR AMA yaşadığımız olaylar beynimizde aynı yerde depolanmazlar. Söz gelimi, bir arkadaşınız bir yere çarparak beyin sarsıntısı geçirmiş olsa, çarpma sonrası kendisine gelmeye başladığında karşısında sizi görse, sizin, onun arkadaşı olduğunuzu bilir, ancak eğer ona "Benim adım ne?" diye sorarsanız, adınızı hatırlayamayabilir. Çünkü, sizin yüzünüzün görüntüsünün depolandığı yer ile adınızın depolandığı yerler farklıdır. Bu iki bellek arasındaki sinir sistemi, çarpma sonrası tekrar bağ kurup, gördüğü yüzün hangi isme ait olduğunu eşleştirene, bir başka deyişle iki bilgiyi birleştirene kadar sistem tek kanaldan çalışacaktır. Ancak burada, görüntünün depolanması derken, bildiğimiz resim gibi düşünmemek gerekir. Bu tür bilgiler, nöronlar arasında birbirleriyle adreslenerek dağılmıştır.

Keza, o olayla ilgili duygular da ayrı bir yere depolanır. Şöyle bir örnek verelim. Annenizi veya babanızı gördüğünüzde o yüzün anne veya babanıza ait olduğuna dair bilgiler, gerek yüzlere ait bellekte gerek anne veya babanızın adının olduğuna dair bellekte gerekse size o kişinin anneniz veya babanız olduğunu hissettiren duygusal bellekte ayrı yerlerde olacak şekilde depolanırlar. Biz, bu kişilere baktığımızda, beynimiz bu bilgileri eşleştirip bir araya getirerek, o kişinin sizin anne veya babanız vb. olduğuna dair hüküm yürütür. Bu bilgilerin bir araya gelmesinde de düşünen beyin dediğimiz, beynimizin önü yani alnımızın hemen arkasında bulunan frontal lob denilen kısım devreye girer, Bazen öyle durumlar olur ki, söz gelimi, kişi, herhangi bir çarpma, hastalık veya akıl hastalığına bağlı olarak gerçek annesini veya babasını gördüğü halde, o kişiyi annesi veya babası olarak kabul etmez. Evet, gördüğü yüz, gerçek annesi veya babasının yüzüdür ancak, gördüğü yüzler ile o yüzlere ait duyguların bulunduğu bellek arasındaki sinir bağlantıları hasar gördüğü için, beyin yüzlere ait görüntülerle o yüzlere ait duyguları  eşleştiremez. Kişi, gördüğü yüzler gerçek annesine veya babasına ait olduğu halde, onları, gerçek anne ve babası  gibi hissetmez. O kişiler için anne veya babası için hissettiği yakınlık, sıcaklık duygusu yok olmuştur. Dolayısıyla, o kişi, karşısında gördüğü kişileri, gerçek anne veya babasıyla yer değiştirmiş, gerçek anne ve babasının yerini almış, onlara çok benzeyen ve kendisine karşı niyetlerinin de iyi olmayan kişiler olarak algılar. Bu hastalığın adına da Capgras Sendromu adı verilir. İlgilenirseniz, blogdaki Capgras Sendromu başlıklı yazıyı okuyabilirsiniz.



Videoda, Alzheimer hastalığına yakalan ve anılarını yavaş yavaş kaybetmeye başlayan annenin, kızıyla yaptığı, gerçek hayattan duygusal bir kesit gösterilmektedir. Kızı, annesine,  "Sen burada herhangi biriyle yatar mıydın?" diyerek, yanındaki kişinin kendi kızı olduğuna dair annesinin duygusal belleğini aktif hale getirmeye çalışıyor.

Erol

0 yorum:

Yorum Gönder