Güney Afrika'da İnsan Benzeri Yeni Bir Tür Bulundu: Homo Naledi

1 Yorum
Güney Afrika'da bir mağaranın derinliklerinde bulunan insana benzer iskelet kalıntılarının yeni bir türe ait olabileceği belirtiliyor. Bulunan 15 iskelete ait kalıntıların, insanın ataları ile ilgili fikirleri değiştireceğine inanılıyor.

Naledi adı verilen tür, modern insanın da ait olduğu Homo cinsi kapsamında değerlendiriliyor. Kalıntıları bulan araştırmacılar henüz bu canlıların ne zaman yaşadığına dair bilgileri kesinleştiremedi; ancak ekibin başında bulunan Profesör Lee Berger, Naledi türünün Homo cinsinin ilk örnekleri arasında sayılabileceğine ve Afrika'da üç milyon yıl öncesine dayandığına inanıyor. Ancak bu alanda çalışan meslektaşları gibi Berger de "kayıp halka" tanımını kullanmaktan kaçınıyor ve naledinin daha ilkel primatlar ile insanlar arasında bir "köprü" olarak görülebileceğini söylüyor.

Kemikler İyi Korunmuş

Afrika kıtasında ilk kez insanın akrabalarına ait bu kadar çok fosil bir arada bulundu. Londra'daki Doğal Tarih Müzesi'nden Profesör Chris Stringer, naledinin "önemli bir keşif" olduğunu ifade etti.

"Sanki doğa insanın ne şekilde evrileceğine dair deneyler yapıyordu da insan benzeri canlılar Afirka'nın farklı bölgelerinde birbirine paralel bir şekilde ortaya çıkıyordu. Bunlardan sadece biri insanı ortaya çıkaracak şekilde hayatta kaldı." diyor Stringer.

Kemiklerin bu kadar iyi korunmuş bir halde günümüze kadar gelmesi bilim insanlarını şaşırtıyor.

Homo naledi Afrika'da bulunan diğer ilkel insanlara benzemiyor. Bir gorilinki kadar küçük bir beyne sahip. Leğen kemiği ve omuzları çok iyi gelişmemiş. Fakat kafatasının yapısı, dişlerin küçüklüğü ve karakteristik uzun bacaklar ve modern görünümlü ayakları nedeniyle insan cinsi kategorisinde değerlendiriliyor.

Ritüel ve Sembolik Düşünce Belirtileri

Aydınlanmayı bekleyen sorun bu kalıntıların mağaraya nasıl girdiği.

Johannesburg yakınlarındaki Rising Star mağarası İnsanlığın Beşiği olarak bilinen bir bölgede bulunuyor.

Mağaranın devamında dar bir yeraltı tüneli var. Berger'in ekibi National Geographic Society'nin desteğiyle buraya giriyor. Tünel çok dar olduğu için zayıf kadınlar gönderiliyor. 20 dakikalık bir sürünmenin ardından yüzlerce kemiğin bulunduğu bölüme giriliyor.

Homo naledinin bu kişileri belki de kuşaklar boyunca bilerek mağaraya taşıyıp bıraktığı sanılıyor. Bu kanıtlanırsa naledinin ritüel içeren davranışlarda bulunma ve muhtemelen sembolik düşünce kapasitesine sahip olduğu belirlenmiş olacak.

Bu durumda, bunun sadece son 200 bin yıl içinde ortaya çıkan insana özgü olduğuna ilişkin inanç eskimiş olacak.

Prof. Berger nalediyi insan olarak tanımlamak istemiyor.

Prof Stringer ise naledinin ilkel insan olarak nitelendirilebileceğine inanıyor. Fakat mevcut teorilerin gözden geçirilmesi gerektiği ve insanın evrim tarihinin zengin ve karmaşık olduğu, yeni yeni aralandığı konusunda hemfikir.

1 yorum:

  1. Arkeofili'de gördüğüm "Yeni İnsan Atası Homo naledi Hakkında Bilmeniz Gereken 15 Şey" adlı gönderiyi, buraya yorum olarak eklemeyi uygun buldum.

    1. Adı “yıldız” anlamına geliyor.

    Naledi, Güney Afrika’da konuşulan Sesotho yerel dilinde “yıldız” anlamına geliyor.

    2. Birbirine benzeyen 15 farklı bireyin kemikleri

    Mağaranın dibinde bulunan 1500 kemik, 15 farklı bireye ait.

    3. Boyları 150 cm.

    İki ayak üzerinde duran bu hominidin boyunun yaklaşık 150 cm olduğu tahmin ediliyor.

    4. Kafatasları oldukça gelişmiş

    Homo naledilerin beyin hacimlerinin, modern insanlarınkinin yarısından az olmasına rağmen, genel şekil itibariyle oldukça gelişmiş.

    5. Ortalama 45-50 kilo

    Homo naledi, ince, güçlü ve kaslı eklemlere sahip. İnce yapısı ve uzun bacakları ortalama 45 kilo civarında olabileceğini düşündürüyor.

    6. Erkek ve dişilerin boyutları neredeyse aynı

    Homo naledi bireylerinin dişisi ve erkeği arasındaki fiziksel boyut farkı yok denilecek kadar az.

    7. Beyinleri çok küçük

    Beyinleri bir gorilin beyni ya da bir portakal büyüklüğünde.

    8. Ölülerini gömen en eski tür

    Bütün diğer olası açıklamaların çürütülmesiyle, Homo naledilerin, sadece Homo sapiens geleneği olduğunu düşündüğümüz ölüleri gömme geleneğine sahip oldukları anlaşıldı.

    Homo naledi türü insanların bulundukları mağaranın girişi oldukça küçük. Bu mağarada yaşamadıkları da neredeyse kesin, çünkü mağarada hiçbir taş alet, iz ya da yemek kalıntısı bulunmadı. Mağarada başka hiçbir hayvan kalıntısı da bulunmadı. Bir grup naledi bir şekilde mağaraya gelip, içinde sıkışıp ölmüş de olamazdı çünkü iskeletlerin uzun bir zaman dilimi içinde buraya atıldığı anlaşılıyordu. Başka etçil hayvanlar tarafından avlanıp getirildikleri teorisi de işe yaramadı çünkü kemiklerde hiç bir diş ya da kemirme izi de bulunmuyor. Son olarak da akan bir suyla buraya taşınmış olabilecekleri düşünüldü, fakat o zaman suyla birlikte gelen taşlar ve döküntü de mağarada bulunmalıydı. Fakat bunların hiçbiri bulunmadı. Bu yüzden naledilerin ölülerini kasıtlı olarak buraya getirdikleri düşünülüyor.

    9. Tam olarak ne zaman yaşadıkları bilinmiyor

    Naledi türünün Homo cinsinin ilk örnekleri arasında olabileceğine ve Afrika’da üç milyon yıl öncesine kadar yaşamış olabileceğine inanılıyor. Fakat tarihlendirmesi henüz yapılmadı.

    10- Kemikler ilk defa bu kadar çok ve birlikte bulundu

    Afrika kıtasında ilk kez insanın akrabalarına ait türlerin fosilleri bu kadar çok ve bir arada bulundu.

    11. Bacakları modern insanlara benziyor

    Bacak kemikleri uzun ve ince. Ayrıca modern iki ayak üzerinde durma özelliğini belirten güçlü kas bağlantıları var.

    12. Alet kullanma becerisine sahipler

    Avuç içleri, bilekleri ve baş parmakları tıpkı bir insanınki gibi. Bu da alet kullanımına işaret ediyor.

    13. Ayakları modern insanlarınkiyle neredeyse aynı

    Hafif eğimli ayak başparmakları haricinde, ayakları tartışmasız şekilde bizimkilerle aynı. Bu da uzun mesafe yürüyücüleri olduklarını gösteriyor.

    14. İyi birer tırmanıcı

    Omuzları tırmanmayı ve ağaç benzeri şeylere asılmayı kolaylaştıracak biçimde konumlandırılmış.

    15. Ateşi kontrol etmeyi başarmış olabilirler

    Homo nalediler ateş kullanmayı biliyor olabilirdi. Ölülerini kasıtlı olarak buraya atmaları, bazı üyelerin cesetleri zifiri karanlıkta mağaraya açılan uzun ve ince deliğin tepesine kadar taşımalarını ve sonra da bütün yolu geri gitmelerini gerektiriyor. Araştırmacılar bunun neredeyse kesin olarak, meşaleler ya da belli aralıklarla yakılmış ateşlerle mümkün olabileceğini söylüyor.

    YanıtlaSil