Beynimiz ve Biz: Bilgi Nedir?

1 Yorum

Bizler, "bilgi" dediğimiz kavramın genelde; kitaplarda, bilgisayarlarda ve değerlendirmek, işlemek, düşünceye ve davranışa dönüştürmek üzere zihinlerimizde taşıdığımız ve sonradan öğrendiğimiz kalıplar, değerler, şemalar vb. olduğunu düşünürüz. Hâlbuki bilgi dediğimiz kodların temel taşıyıcıları hatta bizi öğrenmeye sevk eden temel bilgiler genlerimizdedir.

Bir tayın, bir geyiğin doğduktan en fazla yarım saat sonra yürüyebiliyor olması, öğrenme değil genetik kodlarındadır. Bir annenin çocuk sahibi olmayı istemesi (!) de genetik kodlarındadır. Keza insan ve hatta hayvanlarda da olan merak davranışı öğrenilmez, doğuştan diğer bir ifade genetik kodlarımızla gelir. "Kediyi öldüren meraktır" derler.

Hiç kırlangıç yuvası gördünüz mü? Birinden dişi, diğerinden erkek kırlangıç çıkacağından emin olduğunuz iki kırlangıç yumurtası alınız. Hiç bir kırlangıcın olmadığı fakat kırlangıçların yaşayabileceği bir ortamda, yavruların çıkmasını bekleyiniz. Kırlangıçlar, yetişkin olup da yuva yapmak istediklerinde, görmediği ve öğrenmediği halde yuvasını bildiğimiz çalı çırpıdan değil, balçıktan yapar. Ve de çok sağlamdır. Peki bu bilgiyi nasıl elde etti? Buna verilecek uygun cevap "içgüdü" olacaktır. Olacaktır olmasına da, içgüdü, bir insan annesinin çocuk doğurma isteğinin de nedeni değil midir? Nihayetinde, kırlangıca yuva yaptırmaya yönelten içgüdü, insan annesini de çocuk sahibi olmaya yöneltmiyor mu?

Her ne kadar basit bir şekilde söyleyip geçiyorsak da, içgüdü dediğimiz kompleks mekanizmanın bizatihi kendisi, gördüğü göreve göre (annelik içgüdüsü, cinsellik içgüdüsü vb.) "bilgi" ile donanmıştır. Hatta her bir içgüdüde farklı bilgiler farklı beyin bağlantıları ile bir araya gelmiş olmalı ki bu farklı bilgilerden aldığı yönergelerle farklı görevleri yerine getirmektedir. Nihayetinde söylenmek istenen, içgüdünün, bilgi içerdiğidir. Aynısıyla rutin işler yapmak üzere programlanmış bir bilgisayar gibi.

Bir kişinin, kırlangıçların yuvasının benzerini yapması ile, bir kırlangıcın kendi yuvasını yapması arasındaki fark nedir? Aynı yuvanın nasıl yapılacağına dair bilginin, insan tarafından görülerek ve öğrenilerek yapılması ile, kırlangıcın bu bilgiyi genleri vasıtasıyla edinmesi arasındaki kanalların diğer bir deyişle bilgiye sahip olma yöntemlerinin farklı oluşu mudur? Kırlangıcın yaptığı yuvanın hemen her zaman aynı, buna karşılık insanın, bu yuvayı zekasıyla daha da geliştirebileceği düşünülebilir. Ancak bu, kırlangıcın kendi ihtiyacını giderecek kadar bir ortamı kendi adına yaratırken kullandığı yönergeler bilgi değil midir? Ve yine, kırlangıcın her defasında aynı yapıyı tekrarladığı ve bu yapının diğer bir deyişle yuvanın yapılış şeklinin ve malzemesinin hep aynı olduğu yani değişmediği, bir kalıp gibi kaldığı söylenebilir. Peki bu durumda bizim, 2+2=4 ifadesine ihtiyaç duyup her tekrarladığımızda bu kalıp, bilgi olmaktan çıkacak mıdır?

Bu yazıda öne çıkarılmak istenilen, bilginin azlığı çokluğu, bir bilginin diğerine üstünlüğü, komplike olup olmadığı veya akla gelebilecek ve bilgi adına sorulacak benzer sorular değil, en temeline inildiğinde, bilginin ne olduğudur.

Bilgisayardaki programları çalıştıran bilgi değil midir? Bilincimizin farkında bile olmadığı, kalbimizin hangi ritimde çalışacağını, beyin sapımızdan gönderilen düzenleyici kodlar bilgi değil midir? Gözümüze doğru gelmekte olan bir taştan, gözümüzü korumak adına gözkapağımızı, daha bilincimiz dahi farkında olmadan kapatan ve adına refleks denilen, yine beyin sapından çıkan bu talimat bilgi değil midir?

Bilgiyi, bugünün içinde yaşadığımız teknolojisi ile yorumlamaya ve kavramaya çalışmak bizi yanıltır. Çünkü, bundan yüzbinlerce yıl evvel, daha insanoğlunun konuşmayı bile bilmediği zamanda davranışlar veya değişik sesler çıkartarak birbirlerini tehlikeden uyarması veya mevcut avın yerini işaret ederek diğerine göstermesi bilgi değil midir?

Videodaki dokumacı kuşları, daha yumurtadan çıkmadan, kendi benzerlerinin olmadığı bir yerde yetişse bile, öğrenecek, taklit edecek bir başkası olmadığı halde aynı yuvayı, işlemleri aynı sırada ve aynı şekilde yapar. Yaptığı yuva da, genelde kuşların kullandığı bilindik malzeme ve yöntemle değildir. Kuşun adına verilen isimle özdeşleşecek şekilde, yuvasını neredeyse dokuyarak yapar.


Görülüyor ki bilgi dediğimiz kavram her yerde olup sadece insan beynine ait bir olgu değildir. Eğer, insanın dışındaki diğer canlıların davranışlarının da (hatta cansızların) bilgi içerdiğini ve hatta bilinçten bile bağımsız bir kavram olarak kabul edersek, bilgi, sadece insan aklına ve zekasına bağımlı olarak tanımlanmaya mecbur bırakılmayan bir kavram olmalı.

O zaman şunu sorabilir miyiz? Yeryüzünde ve dolayısıyla evrende insan dediğimiz tür olmasa  ve eğer varsa, evrende bizim gibi düşünebilen  canlılar olmasa, geri kalan her şey olduğu gibi varlığını devam ettirse, (hayvanlar bitkiler vb.) yine de bilgi denilen bir kavramdan bahsedilebilir mi?

Peki, bilgi nedir?

Erol

1 yorum:

  1. bilinç nedir?

    http://www.evrimagaci.org/fotograf/46/8460

    YanıtlaSil