Bu Kadar İnançlı İnsan Yanılıyor Mu?

6 Yorum
İnsanların hayatta belki de yaptığı en yaygın şey yanılmaktır. Bir gün içerisinde bile her insan bir çok kararında veya düşüncesinde yanılır. Dolayısıyla dünyadaki çoğu insanın bir kavrama inanması veya inandığını sanması bir kriter olmamalı. Bu yanılgı durumunu ve toplu şekilde insanların nasıl ve ne derece yanılabileceklerini göstermek için bir örnek verelim;

Bundan yaklaşık 2500 yıl evvel insanlar 'tanrılar'a inanıyorlardı. O insanların inançlarına göre tanrıların belli görevleri vardı. Birbirleri ile etkileşim içerisindeydiler. Bunlardan en önemlisi de, çoğunuzun adını duyduğu, Zeus idi. Olympos Dağı'nda yaşar ve şimşekleri, yıldırımları fırlatırdı. Mitolojik olarak çok daha ayrıntılı ve ilginç hikayeler de bulabilirsiniz .

Zeus adına tapınak yapıldı, genç ve bakire kızlar onun adına adanarak kurban edildi, kısacası o insanlar bu tanrılara ve Zeus'a taptı. Ve en önemlisi o insanlar da yanılmadıklarını düşündüler. Onlar da Zeus'un varlığından emindi. Onlara göre de evren tesadüfen oluşamazdı ve o halde Zeus vardı. Ama yanılıyorlardı.

Bugün bir çok insan bu 'tanrılar' düşüncesine güler geçer. Aptalca, çocukça ve mantıksız bulur bu düşünceleri. Ancak o zamandaki insanlar ne aptaldı, ne çocuktu ne de mantıksızdı. Onlar da en az sizler gibi düşünebilen insanlardı. Peki o halde nasıl oluyor da sizler 'tanrılar'ın olmayacağından birkaç dakikalık bir düşünce ile emin olabiliyorsunuz da o kadar insan yanılabiliyor?

Bu sorunun cevabı büyük olasılıkla çevre ile ilgilidir. Eğer sizler de 'tanrılar'a inanılan o dönemde var olsaydınız Zeus'a inanacaktınız. Belki kızınızı kurban verecektiniz, belki de Zeus için tapınak yapıyor olacaktınız. Ve bunları yaparken Zeus'un varlığından emin olacaktınız. Bunun temel sebebi yetiştiğiniz çevrede size öğretilen gerçek sandığınız inanışlar veya kabullerdir.

Muhtemelen bir çoğunuz şu an tanrılar gibi mantıksız bir düşünceyi kabul etmeyeceğinizi ve o zaman dahi tek bir tanrının olduğunu içinizde hissedeceğinizi ama sadece bunu isimlendiremeyeceğinizi düşünüyorsunuzdur. Ama büyük ihtimalle yanılıyorsunuz. Çünkü o zamanki insanlar da muhtemelen sizlerin şu an tek tanrıya karşı duyduğunuz inanç kadar sağlam ve mantıklı bir his besliyordu tanrılara karşı.

Belki de tanrılar düşüncesinden daha ilginç gelen put inanışlarını incelemeliyiz. İnsanlar tarihte çeşitli dönemlerde kendi elleriyle yaptıkları putlara taptı. Gerek o dönemde gerek bu dönemde mantıksız gelen bu düşünce yine insanlar tarafından kabul edildi. Çünkü her insan putlara tapılan bir yerde doğuyor ve büyüyordu. Böylece put inancına sıkıca sarılıyordu.

Tarih boyunca insanlar bir çok şeye taptı. Ve şimdiye kadar bu tapılan bir çok inanış silindi gitti. Hatta şu an bazıları sapkınlık, bazıları ise aptallık olarak değerlendiriliyor. İnsanlar defalarca yanıldılar inandıkları şeyler konusunda. Onlar da aynı şu an inançlı olan sizler gibi inançlarından emindiler. Ve onlar da bu kadar insan yanılıyor olamaz diyorlardı belki de... Ama yanıldılar.

Ancak son olarak da belirtmem gerekir ki şimdiye kadar tanrının varlığı konusunda muhalefet eden hiçbir düşünce yanılmadı. Bir çok yaratıcı inancı eskimesine karşı, bu muhalefet görüşler hala da varlar. Sanırım olanları ve genel süreci bir kez daha değerlendirmekte fayda var.

Hayyam

6 yorum:

  1. süper bir yazı benim gibi düşünen insanları görmek beni sevindiriyor

    YanıtlaSil
  2. Son derece mantıklı bir yazı.

    Bu konudan, tek tanrılı dinlerden haberdar olmayan kimselere karşı Tanrı'nın nasıl davranacağı konusuna da değinilebilir, zira güzel ve adaletli dinlerimiz onları bilmediklerinden mesul tutmamakta(!).
    Ama bana anlatılmayan ve asıl olmayan, anti-din olan radikal dini hareketler, beni bunlardan sorumlu tutabilmekte. Tek sorunum benim bu toplumun bir parçası olmam. Öğrenmekten mesul olmam.
    Çok adaletli.

    YanıtlaSil
  3. Konu açmak istedim ama açamıyorum sanırı. :)
    Bir konu aklıma takıldı yorumlarınızı duymak isterim. Durum Şöyle :

    Bir arkadaşım ısrarla cinlerle konusan biri oldugunu söylüyor. Kendisinin de cinlerin seslerini duyduğunu büyük bir ciddiyetle ve ısrarla söylüyor. Gittiği cincinin kendisi hakkında herşeyi bildiğini iddia ediyor. Ve bu kişi yakından tanıdıgım biri ve yalan söylemesi için bir neden yok. Tabiki ben ona inanmıyorum.
    İnanmıyorum ama bu kadar ciddi bir şekilde iddiasını devam ettirmesi ve şahit oldugunu söylemesi tuhafıma gidiyor.. Düşüncelerini paylaşmanızı dilerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın SpeedyDNA,

      Böyle iddialarla ben de zaman zaman karşılaşıyorum. Misal bir arkadaşım, amcasının gece köydeyken cinler tarafından kovalandığını gayet inanarak bana aktarmıştı. Amcasının yalan söylemeyeceğini düşünürsek, bu ve benzeri deneyimlerin -yanlış anlama çemberinde dahi olsa- yaşandığı söylenebilir.

      Bu noktada özellikle bir durum dikkat çekicidir bence: Doğa-üstü kavramlara inanan kimseler, hele hele korku motifi olan cin, şeytan veya iblis gibi varlıklara inananlar böyle deneyimler yaşıyor. Şimdiye dek inançsız olan (veya bir dine inanmasına rağmen, böyle kavramları pek de ciddiye almayan) kimsenin böyle bir şey yaşadığını görmedim. Erol Bey'in Beynimiz ve Biz (http://tanrivarmi.blogspot.com/p/beynimiz-ve-biz.html) adlı makalelerine göz atarsanız, çok ilginç vakaların olduğunu ve bunların aslında tamamen doğal yaşamla ilgili olduğunu görürsünüz.

      Mesela, gece karanlık bir sokakta yürürken arkadan gelen bir çıtırtı, şayet cin kavramından korkan biriyseniz, size hemen doğa-üstü varlıkları düşündürecek ve bundan sonraki tüm koşullanmalarınız ona göre olacaktır. Oysa böyle şeylere inanmıyorsanız, daha doğal bir açıklama düşünecek, misal bir kedi olduğunu düşüneceksinizdir.

      Aynı şekilde, cin kavramına inanmış bir şekilde bir cincinin önüne çıkarsanız, o cinci de işinin ehliyse, sizi inandıracak çeşitli numaralar sergileyebilecektir. Şayet Erol Bey görürse bu yorumu ve bu durumun beyinle ilgisini biliyorsa, bizleri daha doyurucu bir biçimde aydınlatırsa sevinirim.

      Sil
    2. Aslında arkadasım vincinin yanındayken cinlerin sesini duyduğunu söyledi. Ben de sizin yaptığınıza paralel açıklamalarda bulundum ama nafile.... Yaptığınız açıklamalar için teşekkürler. Verdiğiniz linkteki makaleye bir göz atayım..

      Sil
    3. Sayın SpeedyDNA,

      Bu veya benzer durumlar zaman zaman kişinin içinde bulunduğu ruhsal sıkıntıların çarpıtılmış bir hali diğer bir deyişle esas ruhsal problemin kendisini "kaçış" olarak gördüğü değişmiş hali ile de ortaya çıkmış ve bunu inanç haline getirmiş olabilir. Kanaatim o ki, bence arkadaşınızı psikolog veya psikiyatriste götürmek en makulü olacaktır.

      Sayın Hayyam,

      Düşüncelerinin ve önerileriniz için ayrıca teşekkür ederim.

      Saygılarımla.

      Sil