Ne Kadar Açık Fikirlisiniz?

1 Yorum


Videonun metni


Başkaları tarafından açık fikirli olmalarının dikte edilmesinin, bazı bilimsel olmayan kavramlara inanmayanlar arasında fazlasıyla yaygın karşılaşılan bir tecrübe olduğu görülüyor. Bu tavsiyeler, açık fikirliliğin ne olduğunun yanlış anlaşılmasından kaynaklanan, oldukça kusurlu bir düşünme şekline dayalıdır.

Açık fikirli olmak temelde yeni fikirleri dikkate almaya istekli olmaktır. Bilim açık fikirliliği destekler ve ondan beslenir çünkü varolduğumuz gerçekliği kavrama konusundaki ilerlememiz yeni fikirleri dikkate alma istekliliğimize bağlıdır.

Elbette bilimsel bir keşif çoğu zaman tamamıyla yeni düşünme şekillerini gerekli kılar. Ancak bazı bilimsel olmayan kavramlara inanmamak sizi otomatik olarak açık fikirli yapmaz, hatta sizi yeni fikirlere kapalı bile yapabilir.

Komşularımdan biri bir keresinde oturma odamdaki abajurun hareket ettiğini fark etti ve bunun bir hayalet olduğunu söyledi. Ona hayalet olmadığını söylediğimde “kanıt senin önünde” dedi ve inatla dar kafalı ve meraktan yoksun olduğumu söyledi. Küçük öfke patlaması bittiğinde, lambanın altındaki küçük ısıtıcı fanın düğmesine uzandım ve abajuru hareket ettiren sıcak hava akımını durdurdum.

Aslında bu durumda merak duymayan komşumdu. Ani bir sonuca ulaşmış ve tüm alternatifleri yok saymıştı. Bir olayı, size aşikar gelen bir açıklaması olmadığı için doğaüstü olarak etiketlediğinizde, kaçınılmaz olarak kanıtları da yanlış yorumlayacak ve geçerli olmayan ilgisiz bağlantılar kuracaksınız. Hangi açıklamanın uygun olduğu netleşmeden tüm alternatif açıklamaları yok sayacaksınız. Ve bu da tam olarak dar kafalılığın tanımıdır.

Sözde doğaüstü kavramlar hakkında başkalarına açık fikirli olun diyen şahıslar, bu öğütlerine açıklanamadığını iddia ettikleri bir ya da daha fazla kişisel anekdotlarıyla eşlik ederler. Bu da bir diğer kusurlu yaklaşımdır. Deneyiminiz açıklanamıyorsa bile bu, hiçbir şekilde durumun doğaüstülüğünü daha fazla artırmaz. Gösterdiği tek şey deneyiminizin açıklanamadığıdır. Açıklama yoksunluğunun doğaüstü güçlerin kanıtı olduğunu söylemek, aslında çelişkidir. Gerçekte komşumun söylediği: “Bir şeyi açıklayamıyorum, böylece onu açıklayabiliyorum”dır. Açıklanamayan sadece açıklanamayandır.

Dahası, açıklayamadığınız bir olayı sizin açıklayamadığınız söylemek makul iken, karşınızdakine onun da olayı açıklayamayacağını söylemeniz anlamsızdır. Çünkü dinleyicinizin tanımladığınız olaylara bağımsızca erişebilme imkanı yoktur, ya da hangi detayları atladığınızı ya da değiştirip çıkardığınızı araştıramaz. Şayet komşum abajurun hareketini açıklayamadıkları için hayalet hikayesini kabul ettiklerini başkalarına söylerse, ısıtıcı fan hakkında hiçbir bilgisi olmayan herhangi bir kimse nasıl onay verebilir ya da itiraz edebilir?

Başkalarının doğaüstüne değinen sözlerine inanmasını beklemek gerçekçi değildir. Birinin tam benim önümde gözden kaybolduğunu görsem, tamamlayıcı delil olmadan, tamamen yabancı birinden sadece bana inanmasını beklemenin ne kadar mantıksız olacağını kabul ederim.

Birisi bir keresinde, bilim insanlarının iddiaları kabul etmeden önce kanıt istemelerinin onları kabile büyücüleri kadar dar kafalı kılacağını ifade etmişti. Kanıtı zorunlu kılan fikrin sizi dar kafalı yapması safsatadır. Yeni fikirleri dikkate almaya istekli olmak, onları kayıtsız şartsız kabul etmeye sizi zorlamaz.

Sevdiğiniz bir kişi yaralı ve bilinci kapalı olarak yerde yatıyor ve tamamen yabancı biri, yaranın üzerine ufaladığı takdirde ani iyileşme sağlayacak sihirli bir toza sahip olduğunu söylüyorsa, bu yabancının iddiasını öylece kabul mü edeceksiniz? Hakkında hiçbir şey bilmediğiniz bir maddeyi sevdiğiniz birinin açık yaralarına dökmesine izin vermemek dar kafalılık mı olacak?

Hepimiz bazı şeyler hakkında kuşkucuyuzdur. Alfie hayaletlerin varlığı konusunda kuşkucu değilse de, Beth öyledir. Bunun sebebi Beth’in diğerleriyle olan deneyimleri olabilir, hatalı delil ve mantık ona kuşkucu olması için güçlü nedenler vermiş olabilir.

Şimdi eğer Alfie hayaletlerinin ne olması gerektiğiyle ilgili geçerli kullanılmaya hazır bir tanım geliştirir ve geçerli bir kanıt ortaya koyarsa, Beth bir gün yeniden değerlendirip hayaletlerin varlıklarını kabul edebilir. Fakat şunu hatırlamak önemlidir ki Beth hayaletlerin varolmadığına dair bir şey söylemediği sürece, gerekçe talep ederek ya da dar kafalılık göstererek gerçeklere dayalı bir iddiada bulunmaz.

Benim dar kafalı paranormal bir probleme sahip olduğum hakkında kendi düzenbazlıklarını dile getiren bir grup insanı izledim. Sadece dikkatle dinlemeye başladıklarında aslında rasyonel olarak benle ilişkilendirilen görüşleri benimsemediğimi fark ettiler.

Örneğin bir şeye inanmadığımı söylediğimde, bunun doğru olamayacağını söylemiyorum, tüm söylediğim ona inanmam için ikna edici bir kanıt sunulmadığıdır. Şimdi birisi mantıksal olarak imkansız bir varlığı tarif ederse bana, o zaman hiçbir durumda X’in doğru olamayacağını söylerim ve ifademi desteklerim.

Fakat bu, abartmak ve bir diğer kişinin konumunu yanlış tarif etmek için klasik bir tartışma hilesidir. Bir kimsenin inanmama ifadesine bir şeyin doğru olamayacağı iddası olarak yaklaşırsanız, bu tam da yapmakta olduğunuz şeydir. Eğer diğer insanların inançlarınızı paylaşmamasını kabullenmekte güçlü çekiyorsanız bu sizin için bir talihsizliktir çünkü etrafta pek çok farklı düşünce var fakat onlarla konuştuğunuzda, sizden farklı şeylere inanan kişinin bakış açınızda bir kayıp hissi yaratacağını biliyorsanız, o halde bazı tetikleyici sözcükleri duyar duymaz, yanlış çıkarımları onlara aşılamaya başlarsınız. Artık iletişim kurmuyorsunuz, sadece kendi önyargılarınızı sayıp döküyorsunuz ve bu gerçek anlamda dar kafalılıktır.

Yaşamım boyunca Tanrı’ya inanıp da reenkarnasyona inanmayan ve reenkarnasyona inanıp da tanrılara inanmayan insanlar tarafından açık fikirli olmam söylendi. Her iki grup da onlarla beraber şüphe duyduğumda mutlu olurken, onlara karşı şüphe duyduğumda mutsuz oluyorlardı. Bu şahıslar için açık fikirlilik onlarla aynı görüşte olmak anlamına geliyor gibi görünüyor. Ve açık fikirliliği, ürkütücü bir hikayesi olan herhangi birinin aslında güvenilmez şahitliği olarak gören diğerleri de var.

Bu insanlar çoğu zaman bilim hakkında şiddetli derecede kuşkucular ve bazı yorumları, zayıf kavrayışlarının ne olduğunu çabucak ortaya koyabiliyor. Bu da iki büyük ironiyi meydana getiriyor. Birincisi diğerlerinde eleştirdikleri kuşkucu tavrın aynısını sergilemeleridir. Diğeri ise kuşkuculuklarını, aslen kuşkuculuğu tavsiye eden bir alan (bilim) için saklamalarıdır. Diğer bir deyişle kuşkuculuktan kuşku duymaktadırlar.

Yineleyecek olursak, açık fikirlilik bir şeylere inanmakla ilgili değildir. Yani yanınızdaki kişiden daha fazla paranormal olaya inanmak sizi daha fazla açık fikirli yapmaz, ancak bu davranış sizi kolay aldatılabilir olarak etiketleyebilir ve bazı insanların inanmamızı istediklerinin aksine, başkaları tarafından kolayca ikna edilmek bir erdem değildir.

Kolay ikna olmanın bir erdem olduğunu ve kanıt talep edenlerin dar kafalı olduğunu söyleyenler hukuk mahkemesinde bir gün bile dayanamazlar. Bununla birlikte önyargısız bir kişi birden fazla açıklaması olan bir olayda ne yapar? Hapse atmadan önce birisinin suçluluğunu gösteren kanıt talep etmek dar kafalılık mıdır? Bu tür tutumlar gerçek dünyada bir an için bile ayakta kalamazlar.

Bahsettiğimiz her şey için kanıta ihtiyacımız olduğunu iddia etmek oldukça gülünçtür. Bir arkadaşımız işteki bir gününden bahsettiğinde söylediklerini desteklemesini istemeyiz ve inanılmaz olaylardan bahsettikleri için film ve hikayelerden keyif almaktan vazgeçmeyiz.

Bir kimse bir şeyi gerçek olarak kabul ettirmek için bizi ikna etmeye çalıştığında ya da bazı riskler alacaksak, geçerli bir kanıt talep etmek doğru iddiaları yanlış olanlardan ayırdetmemize yardımcı olur ve bu, yanlış iddialara inanmanın sağlığınıza ciddi şekilde zarar verebileceği bir dünyada paha biçilmez bir kabiliyettir.
Eleştirel düşünce açık fikirlilikle bağdaşmaz değildir.

Tersine açık zihni yetkilendirir. Geçerli kanıt talep etmek ara sıra zayıf desteklenmiş fakat yine de geçerli iddiaları reddetmeyi gerektirebilir. Bu iddialar için kanıtlar birikmeye başladığında, açık bir zihin bunları yeniden düşünmenize izin verir ve muhtemelen önceden doğru olarak kabul ettiğiniz yanlış fikirleri yerinden atar. Bu yaklaşım bilim tarafından desteklenir.

Aksine açık bir zihniniz olup, bir şeyleri kabul etmeden önce az kanıt talep ettiğinizde ya da hiç kanıt talep etmediğinizde, gerçeklik kavrayışınızı şansa daha fazla bırakmış olursunuz. Daha da kötüsü yanlış fikirleri eleştirel olmayan bir bakışla kabul eder ve zihninizi onlarla ters düşen herhangi bir şeye kapatırsanız, kanıt baskın olduğunda bile doğru fikirleri ayırdedemez ve kendi öğrenme kapasitenizi baltalamış olursunuz.

Sözde bilimsel ya da doğaüstü kavramlara inanıyorsanız bu sizin hakkınızdır. Kişisel sebeplerinizi bunlara inanmak için öne sürmek istiyorsanız, dinleyen herhangi kimsenin soruları olabileceğini ya da o kişilerin argümanınızda kusurlar bulabileceğini kabul ediyorsanız problem yok. Fakat hiç tanımadığınız kişileri hedef alma alışkanlığınız varsa ve sırf bu kavramlara inanmadıkları için onların yetersiz olduklarını düşünüyorsanız, eğer muhalif kanıtı ve karşı argümanı düşünmeden reddediyor fakat diğerlerinden sizin argümanınızı kabul etmelerini talep ediyorsanız ve bunlar sadece dar kafalılık değil, kontrolcü, küstah, haddini bilmez ve aşırıdır.

Dahası, önemli bir düşünce ve davranış değişikliğinden veya risk almadan önce kanıt isteyen birine, kanıt istemenin makul olmadığını göstermeye çalıştığınızda, iddianızın eleştirel düşünceyi es geçmeyi gerektiriyor oluşu, karşı tarafın daha az kanıt istemesi değil, sizin daha çok kanıt istemenizin gerektiği manasına gelmektedir.

Başkalarına açık fikirli olmalarını öğütlemeden önce, sizin dikkatlice düşünmeden reddettiğiniz ama yaygın olarak kabul edilen fikirleri düşünün. Başkalarına dağıttığınız tavsiyeye belki sizin daha çok ihtiyacınız olabilir. Şunu da unutmayın ki, fikirler karşısında onları kabul etmeden önce, az kanıt talep eden ya da hiç kanıt talep etmeyen açık zihin, çok sayıda saçmalığın içeri girmesine neden olacaktır.

1 yorum: