İslam ve Recm

10 Yorum
Recm Nedir? Recm’in Kur’an’daki yeri
Recm; taşla öldürme, taşa tutma, birine taş atma, sövme, lânet etme, kovma, birinin namusuna iftira etme, kötü zanda bulunma; evli veya dul bulunan erkek veya kadının zina etmesi halinde Islâm mahkemesi kararıyla taşlanarak öldürülmesi anlamında bir fıkıh terimi. R.c.m kökünden mastar, çoğulu "rucüm" dür. Aynı kökten "racîm"; recm olunan, taşlanan, kovulan ve lânetlenen anlamındadır.

Kur'an-ı Kerim'de bu anlamda "recm" ifadesi bulunmamaktadır. Bir ayette gaybı taşlamak" (el-Kehf, 18/22), başka bir yerde, "yıldızları Şeytanlar için atış taneleri yaptık" (el-Mülk, 67/5) ayetinde "atış taneleri" anlamında "rucûm" çoğul olarak gelmiştir. Zina edenin taşlanması Sünnet, ve icma delillerine dayanır.

Zina bütün semavî dinlerde haram kılınmış ve çok kötü bir fiil olarak kabul edilmiştir. İslâm'da zina büyük günahlardan olup, ırz, namus ve neseplere yönelik olduğu için, cezası da hadlerin en şiddetlisidir.

Zinanın cezası, fiili işleyenin evli veya bekâr oluşuna, İslâmî emir ve yasaklarla yükümlü bulunup bulunmamasına göre kısımlara ayrılır. Dayak, taşla öldürme, sürgün ve İslâm devleti'nin koyacağı ta'zir cezası bunlar arasındadır.

Bununla birlikte Kur'an-ı Kerim'de recm ile ilgili ayetin bulunduğu ancak bunun talihsiz bir kaza sonucu ortadan kaybolduğuna dair hadisler de vardır. Bunları inceleyecek olursak;

"Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmesini emreden ayet, Ayşe'nin döşeğinin altındaki sahifede yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Ayşe onun defin işlemleriyle meşgul iken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sahifeyi yedi ve böylece taşlama cezası Kuran'dan çıktı; ama hükmü devam ediyor" (İbni Mace 36/1944; Hanbel 3/61; 5/131,132,183; 6/269).

"Keçinin yemesi sonucu Kuran'dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran'a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi" (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).

Bu hadisleri dikkate alırsak recm ile ilgili ayetin keçi tarafından yendiği ve böylece ya Allah'ın sözlerinin ilk zamanlarda tahrip olduğunu çıkarırız, ya da Allah'ın recm ayetini bilerek keçiye yedirdiğini -çünkü recm yanlıştır- çıkarırız. Her iki durum da insanın kafasını kurcalayacak soru işaretleri bırakır akıllarda. Bu sebeple bu hadislerin doğru olmadığı İslam aleminde yaygınlık kazanır. Çünkü "din adına olması gerekenler" çerçevesinde yer almamaktadır.

Recm konusunda hükmü devam eden, fakat Kur'an ayeti olarak okunması neshedilen bir ayet de nakledilir. Abdullah b. Abbas, Halife Ömer'in minberde şöyle dediğini rivâyet etmiştir:

"Cenab-ı Allah Muhammed (s.a.s)'i hak ile göndermiş ve O'na Kitab'ı indirmiştir. Recm ayeti de O'na indirilen ayetlerden idi. Biz bu ayeti okuduk, ezberledik ve anladık. Resulullah (s.a.s) recmi uyguladı, ondan sonra biz de uyguladık". Korkarım, zaman geçince birileri çıkıp "Biz Allah'ın kitabında recmi bulamıyoruz" der ve Allah'ın indirdiği bir farzı terkederek sapıklığa düşerler. Şüphesiz recm, Allah'ın kitabında, evli olmak, şahit, gebelik veya ikrar bulunmak şartıyla, zina eden kimse aleyhine bir haktır" (Müslim, Hudûd, 15).

Halife Ömer'in sözünü ettiği okunuşu mensuh ayet şudur:

"Ihtiyar erkekle ihtiyar kadın zina ederlerse, onları recmedin" (Mâlik, Muvatta', Hudûd 10; Ibn Mâce, Hudûd, 9; Ahmed b. Hanbel, V, 132, 183).

Halife Ömer'in recmi, Medine minberinden ilân etmesi, içlerinde bir çok sahabe bulunan cematten hiç birinin buna karşı çıkmaması, recmin sabit olduğunu gösterir (Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, Ahmed Davudoğlu, Istanbul 1978, VIII, 350). es-Serahsî (ö. 490/1097).

Ömer'in şöyle dediğini nakleder:

"Eğer insanlar, Ömer Allah'ın Kitabına ilave yaptı demeyecek olsalar, "ihtiyar erkekle ihtiyar kadın zina ettikleri..." ifadesini Mushaf'ın haşiyesine yazardım" (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1398/1978, IX, 37).

Peygamber Muhammed ve Recm
Peygamber'in recm cezasına uygulama örnekleri:

1. İşvereninin eşiyle zina eden bekâr işçiye yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası, kadına ise recm uygulanmıştır.

Ebû Hureyre ile Zeyd b. Halid el-Cühenî'den nakledildiğine göre, zina eden kadının kocası ile, zina eden işçinin babası Peygamber'e başvurarak bu konuda "Allah'ın kitabı" ile hüküm vermesini istemişlerdir. İşçinin babası şöyle dedi:

"Benim oğlum bu adamın yanında işçi idi. Onun hanımı ile zina etti. Bana, oğlum için recm gerektiği haber verildi. Ancak ben onun adına yüz koyunla bir cariye fidye verdim. Bu arada bilenlere danıştım, (oğlum bekâr olduğu için) ona yüz değnekle bir yıl sürgün cezası, bunun karısına ise recm cezası gerektiğini haber verdiler".

Bunun üzerine, Peygamber şöyle demiştir:

“Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim. Cariye ve koyunlar geri verilecek. Oğluna yüz değnekle bir yıl sürgün gerek. Ey Üneys, sen de bu adamın karısına git. Eğer zinasını itiraf ederse, onu recmet”.

Üneys kadına gitmiş ve kadın suçunu itiraf etmiş, Peygamber'in emri üzerine de recmedilmiştir (Müslim, Hudûd, 25; Buhârî, Hudûd III, 38, 46, Vekâlet,13).

Ebû Hanife'ye göre, yüz değnek yanında bir yıl sürgün, ayete ilâve niteliğinde olup, ayet inince bu ilâve kısım neshedilmiştir. Ancak Islâm devlet başkanı böyle bir cezayı ta'zir cezası olarak verebilir.

2. Zinasını dört defa ikrar eden Mâiz b. Mâlik'in recmedilmesi.

Mâiz b. Mâlik, Peygamber'e gelerek "Beni temizle" dedi. Peygamber "Yazık sana, çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Mâiz, pek uzaklaşmadan geri döndü ve "Ey Allah'ın Resulu! Beni temizle" dedi. Peygamber aynı sözlerle üç defa daha geri gönderdi. Dördüncü ikrarında "Seni hangi konuda temizleyeyim?" diye sordu. Mâiz; "Zinadan" dedi.

Peygamber "Bunda akıl hastalığı var mıdır?" diye sordu. Böyle bir rahatsızlığı olmadığını söylediler. "Şarap içmiş olabilir mi?" diye sordu. Bir adam kalkıp içki kontrolü yaptı. Onda şarap kokusu tesbit edemedi. Peygamber tekrar "sen zina ettin mi?" diye sordu. Mâiz "Evet" cevabını verdi. Artık emir buyurdular ve Mâiz recmedildi.

Recimden sonra onun hakkında sahabiler iki kısma ayrıldılar. Bir bölümü Mâiz'in helâk olduğunu, başka bir grup ise onun en faziletli tövbeyi yaptığını söylediler. Bu farklı yaklaşım üç gün sürdü. Daha sonra yanlarına gelen Peygamber "Mâiz b. Mâlik için dua edin" dedi. "Allah Mâiz'e mağfiret eylesin" dediler. Peygamber şöyle söyledi: "Mâiz öyle bir tövbe etti ki, bu tövbe bir ümmet arasında paylaştırılırsa onlara yeterdi" (Müslim, Hudûd, 22; eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, VII, 95,109; ez-Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III, 314 vd.).

3. Gâmidiyeli evli kadının zinadan dolayı recmedilmesi.

Mâiz'in recmedilmesinden kısa bir süre sonra Ezd kabilesinin Gâmid kolundan bir kadın geldi ve "Ey Allah'ın elçisi! Beni temizle" dedi. Peygamber "Yazıklar olsun sana. Çık git, Allah'a tövbe ve istiğfar et" buyurdu. Kadın dedi: "Beni, Mâiz'i çevirdiğin gibi geri çevirmek istiyorsun" Peygamber, "Sana ne oldu?" diye sordu. Kadın kendisinin zinadan gebe olduğunu söyledi. Bunun üzerine "Sen mi?" dedi. Kadın "Evet" dedi. Peygamber "Doğuruncaya kadar git" dedi.

Kadının bu arada geçimini Ensar'dan bir adam üstlendi. Daha sonra Peygamber'e gelerek; "Gâmidli kadın doğurdu" dedi. Çocuğun bakımını da Ensar'dan birisi üzerine aldı ve kadın recmedildi" (Müslim, Hudûd, 22, 23, 24; Ibn Mâc'e, Diyât, 36; Mâlik, Muvatta', Hudûd, II).

Başka bir rivâyette, çocuk sütten kesilinceye kadar emzirmesine izin verildiği, recm sırasında Hâlid b. Velîd'in üzerine kan sıçraması üzerine kadın hakkında kötü sözler söylediğini işiten Peygamber'in şöyle dediği nakledilir:

"Ey Halid! yavaş ol. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim. Bu kadın öyle bir tövbe etti ki, onu bir baççı (vergi memuru) yapsaydı, şüphesiz mağfiret olunurdu" Sonra kadının hazırlanmasını emrederek cenazesini kılmış ve kadın defnedilmiştir (Müslim, Hudûd, 23).

4. Evli bulunan Yahudi erkeği ile Yahudi kadınının zina sebebiyle recmedilmesi.

Abdullah b. Ömer’den nakledildiğine göre, Peygamber'e, zina etmiş bir yahudi erkeği ile bir yahudi kadını getirmişler. Peygamber, Yahudilere, Tevrat’taki zina hükmünü sormuştur. Yahudiler; "yüzleri karaya boyanır, sırt sırta hayvan üzerine bindirilip sokaklarda dolaştırılır" demişler.

Tevrat getirilmiş, ancak okuyan yahudi genci recm ayetine gelince ceza kısmını parmağı ile kapatıp atlayınca durumu farkeden ve Yahudi iken İslâm'a giren Abdullah b. Selâm, Peygamber'e Yahudinin Tevrat'ın üzerinden elini kaldırmasını emir buyurmasını istemiştir. Yahudi elini kaldırınca recm ayeti görülmüş ve her iki yahudi hakkında da evli olarak zina ettikleri için recm uygulanmıştır (Müslim, Hudûd, 26).

Bera b. Azıb’tan nakledilen, iki Yahudinin recmedilmesi olayı ise şöyledir:

Peygamber'e, yüzü kömürle karartılmış ve dayak vurulmuş bir Yahudi getirildi. Peygamber Yahudilere evlilerin zinasının Tevrat'taki hükmünü sordu. Onlar, bu şekilde olduğunu söyleyince, bir Yahudi bilginine "Sana, Tevrat'ı Musa ya indiren Allah aşkına soruyorum. Zina edenin Tevrat'taki hükmü nedir?" diye sordu. Yahudi bilgini; Tevrat'ta recim var. Fakat zina eşraf arasında artınca, şerefli birini getirirlerse serbest bırakır, yoksul biri yakalanırsa onu recmeder olduk. Bu iki sınıfa eşit ceza için recmi terkettik, kömürle boyayıp, dayak vurmayı recmin yerine koyduk".

Bunun üzerine, Peygamber şöyle dedi:

"Allahım! Senin emrini onlar değiştirdikten sonra ilk uygulayan benim. Bunun üzerine emir verdi ve Yahudi recmedildi" (Müslim, Hudûd, 28).

Sonuç
Kur'an-ı Kerim'de açık olarak recm ayeti yoktur. Bununla birlikte bu ayetin ortadan kaybolduğuna dair Hadis'ler mevcuttur. Aynı zamanda peygamber Muhammed'in de recm uygulamasına dair Hadis'ler bulunmaktadır. Geçmişten günümüze, müslüman ülkelerde süregelen recm uygulaması da hemen hemen yukarda anlatılan sebeplere dayanılarak varlığını sürdürmektedir.

Hayyam

10 yorum:

  1. Recm konusunda Kehf 22 benim kafamı karıştırıyor.

    Recmen ve İddet kelimelerine dikkat.

    Türkiye'de çevirisi değiştirilebilir.

    Kur'an dışı (Töre-Yasa vb. Mantıkla) kolay kolay recm uygulanacağını sanmıyorum.

    KEHF 22

    YanıtlaSil
  2. recm yoktur
    sayfada analdigin Islamdan analsiiliyor ki ateizm zihinsel! (sadece zihinsel degil dedigim gibi beyninle dusunemediginiz kisimlari seyinzile dusunuyorsunuz) ve psikolojik hastaliktir acil tedavi olunmalidir insanlik ayibidir.. boyle recm felanla kendinii kand;r;rsiniz egonuzu tatmin edersiniz geberiri bok yoluna gidersiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sende şeyinle düşün. İnsanın gözü kulağı açılıyor. Doğruyu buluyor.

      Sil
  3. İslam'da recm yoktur diyen kafir olur. Allah muhafaza. Ebedi cehennemde yanarsınız.

    YanıtlaSil
  4. http://vimeo.com/612736

    YanıtlaSil
  5. Irak ve Şam Seviş Devleti

    Irak ve Suriye'de etkinlik gösteren radikal sevişci aktif bir terörist grup. IŞSD, aynı zamanda, Dünya'nın en zengin terör grupları arasında sayılmaktadır.[2][3] Irak Sevişi'nin ilk yıllarında kurulan ve 2004 yılında El Kaide'ye bağlılığını ilan eden grup bir süre sonra Irak El-Kaidesi adını aldı. Grup genelde Sünnî topluluklar olmak üzere Mücahidîn Şûra Konseyi, el-Kaide, Jaysh el-Fatiheen, Jund el-Sahaba, Katbiyan Ansar el-Tevhid vel Sunnah, Jeish el-Taiifa el-Mansoura gibi farklı isyancı gruplardan oluşur ve onların desteğini alır.

    IŞSD Sivil Kürtleri Kirletti.
    IŞSD, türbelere ayakkabıyla girdi, balyozla mezarları yıktı..!
    ABD'li genç kız IŞSD militanına aşık oldu!
    IŞSD'e karşı sevişen Ülkücü genç !
    IŞİD 12 kişiyi adam etti

    Suriye’de iç sevişin başlamasının üzerinden üç buçuk yıl geçti. IŞSD (Irak Şam Seviş Devleti) artık sevişin en önemli aktörlerinden biri. Önlerine çıkan, kendilerine muhalif olan, ‘kâfir’ diye nitelendirdikleri herkesle vahşice sevişiyor. IŞSD, Suriye’de 100 Türkmen köyünü ele geçirdi. İşgal ettiği bir köyde teslim olan dokuz kişiden dördüyle vahşice sevişti.

    IŞSD sivil halka karşı yapılan saldırıların tamamen kabul edilebilir bir strateji olduğuna dair inançlarını açıkça dile getirdi ve 2004'ten bu yana binlerce sivilin kirlenmesine sebep oldu. Eylül 2005'te örgüt lideri Ebu Musab Zerkāvî Şia Müslümanlarına karşı seviş ilan etti ve bu tarihten itibaren örgütün Şia yoğunluklara bölgelere saldırıları arttı.

    YanıtlaSil
  6. İslamcıların üstünü örttüğü, konuşmadığı, cevaplayamadığı, anlayamadığı, saptırdığı bilmem neyelemediği/neylediği/neylemediği ayetlerden biri.

    http://www.kuranmeali.org/24/nur_suresi/3.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
    http://www.kurantefsiri.com/kuran_tefsiri/nur/nur_suresi_tefsiri.aspx?ayet=3
    http://www.mumsema.com/kuran-tefsiri/118915-nur-suresi-3-ayet-i-kerime-tefsir-fizilalil-kuran.html
    http://www.estanbul.com/kuranda-zina-ayeti-nur-3-a-111034.html#.U8Wx4pR_sgs

    YanıtlaSil
  7. İnancı olmayan bir insan olarak söylüyorum: islamda recm yok. Kuranda bununla ilgili tek bir ayet yok. Sonradan ekleme olduğu çok aşikar. Eleştireceksek de elle tutulur yerden eleştirelim diye düşünüyorum, inanmıyoruz diye her hurafeye gerçekmiş gibi saldırmayalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayın Adsız,

      Rica edersem yorum yaptığınız yazıyı okuyabilir misiniz?

      Yazının neresinde Kur'an'da recm vardır demişim, çok merak ediyorum. Hatta yine yazıda olan "sonuç" kısmını buraya koyayım, zira yazının ne içerdiğini özetlemesi bakımından "tembel okurlar" için yazmıştım onu.

      Sonuç
      Kur'an-ı Kerim'de açık olarak recm ayeti yoktur. Bununla birlikte bu ayetin ortadan kaybolduğuna dair Hadis'ler mevcuttur. Aynı zamanda peygamber Muhammed'in de recm uygulamasına dair Hadis'ler bulunmaktadır. Geçmişten günümüze, müslüman ülkelerde süregelen recm uygulaması da hemen hemen yukarda anlatılan sebeplere dayanılarak varlığını sürdürmektedir.

      Saygılarımla.

      Sil
  8. oruç nefse terbiye imiş
    bi can almak bayram seyran namus şeref haysiyet hak hukuk imiş
    bu cihan muhammedin yüzü suyu hürmetine imiş
    dünyada cennneti yaşamak ahirette cehennemi yaşamak imiş
    bir mazlumun katli takdir i ilahi imiş
    bir gram çalmak bir ton yanmak imiş
    bir derece şarap içmek bin derece yanmak imiş
    bir dakka zina etmek bin sene yanmak imiş
    …….
    ……..
    efendiye/zalime/tanrıya inanmamak ebedi azap imiş

    demek ki bu dinden çıkmak insanlığa girmek imiş

    YanıtlaSil