Önüme sanki bir perde gerildi. Sonsuz hayat manzarası, sonsuza kadar açık duran bir mezara dönüyor. Her şey gelip geçince, bir şimşek hızıyla kaybolup gidince, varlığına bu kadar az zamana sahip olan bir vücut akıntıya kapılıp sulara gömülerek kayalarda parçalanınca sen buna artık varlık diyebilir misin? Kendini etrafındakileri kemirip yemediğin bir an bile yoktur. Elinde olmayarak, sürekli önüne geleni yıkarsın. En masumane bir gezintin bile binlerce zavallı böceğin hayatına malolur. Bin bir zahmetle meydana gelmiş karınca yuvalarını bozmak, küçük bir dünyayı mezara çevirmek için bir adım atman yeterlidir. Bana dokunan, dünyanın bir takım büyük felaketleri, köyleri silip süpüren baskınla şehirleri yıkan yel zelzeleleri değil. Tabiatın tümünde saklı duran, etrafındakileri ve kendini yıkacak hiçbir şey meydana getirmeyen kemirici bir kuvvet beni yıkıyor.
Sabahleyin güneşin doğuşunu seyretmeyi akşamdan aklıma koyarım. Sabah olur,bir türlü yataktan kalkamam. Geceleyin ay ışığını seyretmeye gündüzden niyetlenirim, gece olunca odamdan çıkmam. Niçin kalktığımı, niçin yattığımı bilmiyorum.
Artık güneş, ay ve yıldızlar istedikleri gibi dolaşabilirler. Çünkü ben artık ne zaman gündüz ne zaman gecedir bilemiyorum, gözüm artık hiçbir şey görmüyor.
Johann Wolfgang Von GoetheGenç Werther'in Acıları
0 yorum:
Yorum Gönder