İngilizcesi "The Man Who Planted Trees" olan ve türkçeye "Ağaç Eken Adam" olarak çevrilebilecek '87 yapımı, 30 dakikalık bir animasyon başyapıtı.
Çalışmak, özen göstermek, kendini adamak, çıkar gözetmemek, karşılık beklememek... Hızlı tüketim alışkanlığının, kolay yoldan bir şeyler elde etme arzusunun gitgide yaygınlaştığı bir çağda bizden daha da uzaklaşan şeylerle ilgili yani bu film. Tek bir insanın isterse dünyayı nasıl da daha güzel bir yer haline dönüştürebileceğiyle ilgili. İnsanlık birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla meşgulken diğer insanlardan uzak izole bir hayat süren, savaş dahil dış dünyanın tüm gündelik meselelerine ilgisiz bir yaşlı çobanın hikayesi. Bir şeyler uğruna ölmeye pek meraklı, hayatı bir savaş ve bu savaşı kazanmak için yapılacak her şeyi mübah görmeye alışmış insanlarımızı düşündükçe bu yaşlı çobanın bir şeyler uğruna yaşamayı ve yeryüzünde cenneti yaratmaya varan sabrı, dinginliği ve mükemmeliyetçiliği daha da önem kazanıyor gözümde.
Kuşkusuz filmin üstünlüğü böyle tırnak içinde "naif" mesajlar, öğütler veren bir film olması değil. Film vereceği öğüdü kendisine saklıyor daha çok ve çıkan sonucu seyirciye gösteriyor. Frédéric back'in elinden çıkma (hikaye fransız yazar jean giono'ya ait) film büyük bir özenin ve çabanın ürünü çünkü. herbiri teker teker elde çizilen ve tekrar etmeyen, teknolojinin nimetlerinden yararlanmayan karelerden oluşuyor film. 30 dakikanın her anını dolduran ve baştan sona hiç kesintiye uğramıyormuş gibi akan büyüleyici, hipnotize edici bir hareketli tablo karşınızdaki eser. Tüm bu emeğin ve özenin sonucu insana yarım saat boyunca yeryüzündeki cenneti yaşatan, animasyon tarihinin en iyileri arasında gösterilebilecek bir film.
animasyonlar birbirinden carpici....
YanıtlaSil