Black Mirror: 15 Million Merits

Yorum Yok
Black Mirror, 3 ayrı kısa filmden oluşan ingiliz yapımı bir mini dizi projesidir. Bölümlerin konuları, yönetmenleri, oyuncuları tamamen farklı olmasına karşın ortak bir temaları vardır: Teknolojinin kendi doğamıza nasıl aykırı hale gelebileceği.

Birinci ve üçüncü bölüm harikulade olmakla birlikte özellikle ikinci bölümü beğendim, zira teknolojik distopyayı direkt karşısına almış ve günümüz modern dünya anlayışına en sert eleştiriyi bu bölümde indirmişlerdir.

Dizinin yaratıcısı Charlie Brooker, Black Mirror'ın temasını kısaca şu sözlerle açıklamaktadır:

"Teknoloji bir ilaçsa -ki bir ilaca benziyor- yan etkileri tam olarak nelerdir? Black Mirror (Kara Ayna) dizisi, (teknolojiden kaynaklı) keyif ile huzursuzluk arasındaki bu alanda kurgulanıyor. Başlıktaki kara aynayı dizideki her duvarda, her masada, herkesin avucunda göreceksiniz : Televizyon, monitör, akıllı telefonların soğuk, parlak ekranı."*

Serinin ikinci bölümü olan 15 Million Merits, aslında teknolojinin hakim olduğu bir gelecekte geçmiş gibi görünmekle birlikte günümüzün minyatür bir simgelemini de sunuyor.

Bu gelecekte herkes bisikletlere binerek veya toplumu yönetenlerin sundukları videoları izleyerek Merit yani erdem, özellik, yetenek, diğer bir deyişle yetkinlik kazanmaktadırlar. Kimileri bu meritleri günlük hayatında ihtiyaçlarına kullanmakta, kimileri ise 15 milyon merit karşılığında büyük sahneye çıkmaya hak kazanmaktadır. Bu sahne onlara ünlü olma şansı, videolara çıkma şansı ve bir daha bisiklete binmeyerek hayatını rahat içinde sürdürme şansı sunmaktadır.

Bu bölüm hakkına daha fazla ayrıntıya girmeden, şahsi olarak birkaç bir şey eklemek istiyorum: Bu kısa film, teknolojinin etrafımızı tamamen sardığı, gerçekliğin kaybolduğu, kısa yoldan rahat ve ün dolu bir yaşam için tüm hayatımızı aynı rutine bağladığımız, bu rutine katılmak istemeyenlerin aşağılandığı ve en önemlisi 'Big Brother' benzeri bir güç tarafından tüm toplumun kontrol altına alındığı uzak ancak bence yeteri kadar uzak olmayan bir geleceği konu ediniyor. Özellikle günümüzde kısa yoldan ün ve para vaat eden programlarla kıyaslayınca, teknolojik bakımdan gelişmiş aletler haricinde, bu distopyayla günümüz arasında yakından bir bağ kurabildim.

Hayyam

0 yorum:

Yorum Gönder