Cehennem Suresi
Ey insan bilir misin sen ne idin evvela?
Bilir misin ben yoksam varlığın sonsuz bela.
Sen atılmış bir sıvı, bir meniydin o demler.
Şimdi inatçı düşman, içinde de matemler!
Ben sizin Rabb'inizim hem de Habib'inizim.
Sizi yaratan benim, gönül Tabib'inizim.
Fakat inkâr edenler, hep cahil cühelâdır.
Bir tanısan onları, tek bildikleri "lâ"dır.
Oysa senden önce de nebiler göndermiştim.
Onlara da sen gibi mucizeler vermiştim.
Onlar da kalplerinin marazına uydular.
Onlar da işkembeden ham sözler uydurdular.
Onlar da biliyordu Hakk'ın ayeti açık.
Öyle ise yüz çevir, aralarından da çık.
Muhammed'i tanımaz hakaret edersiniz.
Yalancının tekidir, masalcıdır dersiniz.
Oysaki şanım için, son nebidir o gerçek.
Yakında bunu herkes hem de herkes bilecek.
Ufukta belirince kızıl kıyamet o gün!
O gün bitecek şenlik ve bitecek bu düğün!
Kızılca kıyametin anlamını bilseydin!
Ey insan, zamanında keşke bana gelseydin.
O gün yüzün kararıp gözlerin dökülünce.
O gün, elim azapla ciğerin sökülünce!
Bileceksin Rabb'inin çetin ıstırabını!
Bileceksin gönlünün hudutsuz harabını.
Hani bir dem, İbrahim Rabb'ine seslenmişti.
Hani bir dem, karısı onun'çün süslenmişti.
Demişti ki: "Ey Rabb'im bana evlat bağışla.
"Fakat ben çok yaşlandım, çiçek açar mı kışla?"
Rabb'i ona demişti: "Ben istersem çiçeği kışta da bitiririm.
Sen gibi halis kula evlat da yetiririm.
Fakat dokuz ay sabret, sonra da biraz bekle.
Ardından da bana gel, kucağında bebekle.
Zira o bebek senin çetin imtihanındır.
Rüyanda gördüğün de senin kendi kanındır."
İşte böyle Habib'im her şeyi alenice.
Sana anlatıp duran Rabb'in senin çok yüce.
Yeter ki O'na yönel bütün içtenliğinle.
Ve yeter ki içinin engin sesini dinle.
Bir de şu var: Kafirler, kendi uydurdu derler.
Bilgisizce arkandan iftira da ederler.
De ki: Haklı iseniz işte meydan ortada.
Sizi alıkoyan kim, işte arşın burada.
Siz de bir suremizin benzerini getirin.
Aksi takdirde gidin, aksi takdirde gidin.
Cehennemin dibini boylayın ey kafirler!
Ey müfteri hasirler, ey müfteri hasirler!
Ateşiniz bol olsun, yanınızda taş olsun.
Cehennem hiddetinden kudursun ataş olsun.
Cehennemin odunu sizin od'unuz olsun.
Ağzınıza irinler gözünüze kan dolsun.
Ya Muhammed gördün mü, zalimlerin halini.
Azaba uğradılar, onların ahvalini,
Anlatmak imkânsızdır ağaçlar kalem olsa.
Kumlar hokkaya dönse, hokka mürekkep dolsa.
Ben demiştim onlara, deve iğne aşmadan.
İte dalaşma sakın, çalıyı dolaşmadan.
Bu sözler müteşabih, anlayana aşk olsun.
Anlaşılıncaya dek, evren sararıp solsun.
Demek iman edenler kurtuluşa erermiş.
Rabb'in onlara cennet ikramlarını sermiş.
Gördün mü Allah nasıl sözünü tamamladı?
Gördün mü Azîz Rahîm, yüreğine damladı.
Eski Dindar
0 yorum:
Yorum Gönder