Beynimiz ve Biz: Pareidolia

Yorum Yok
Daha evvel, Beynimiz ve Biz: Yüzleri Nasıl Tanıyoruz / Fusyforn Gyrus başlığı altında bu konuyu işlemiştik ama bu sefer derlediğimiz ilave resimlerle bir kere daha paylaşmanın uygun olacağını düşündük. Yüzleri nasıl tanıdığımıza dair detaylı bilgiye ulaşmak isterseniz, yukarıdaki bağlantıya tıklamanız yeterli.

PAREİDOLİA
Bazen bir buluta veya duvardaki bir rutubetin oluşturduğu lekeye baktığımızda, zihnimizin oluşturduğu yüzler görür veya tanıdık yüzlere benzetiriz. Hatta yabancı basından aktarılan haberlerde okuduğumuz kadarıyla kızarmış bir ekmeğin üzerinde İsa’nın veya bir azizin yüzlerini gören insanların bilgileri ediniriz. Böyle durumlarda insanların yüzlerini tanımak için özelleşmiş ve beynimizin tabanında bulunan FUSİFORM GYRUS olarak adlandırılan yüz tanıma bölgesi (resimde mavi yerler) aktif hale gelmektedir. Daha açık söylemek gerekirse, bulut veya benzeri durumlarda insan yüzüne ait bu benzetmeyi beynin bu kısmı yapar. Biz de, öyle bir şeyi hayal ettiğimizi düşünürüz. Halbuki, insan yüzüne benzetme türündeki bir şekillendirmeyi bilinçli olarak yapmayız, fusiform gyrus olarak isimlendirilen beyin bölümünün bizim adımıza, beyindeki mevcut şablonlara uydurma çabasından sonra bilincimize ileterek bizi o görüntüyü gördürme sürecidir. Kaldı ki, aşağıdaki resimlerden biri olan  ev, size göre de bir insan yüzünü andırmıyor mu? Eğer siz de bir insan yüzü görüyorsanız, fusiform gyrus yüz tanıma nöronlarınız aktif durumda demektir.

Son zamanlarda yapılan bir araştırmada, Mini Cooper markalı otomobilin satışlarındaki artmanın nedeni olarak, otomobilin önden görüntüsünün, deneklerin beyinlerindeki Fusiform Gyrus alanının aktive ettiği buna bağlı olarak da görünümün insan yüzüne benzemesi ve sempatik gelmesi olarak görülmüştür. Geçmiş dönemdeki VolksWagen (kaplumbağa) arabaların da popüler olmasının nedeni bu olabilir mi?

PROSOPAGNOSYA
Peki bu kısım, herhangi bir hastalık veya kaza sonucunda hasarlanırsa ne olur? Kişi yüzleri tanıyamaz. Buna Prosopagnosya adı verilir.

Prosopagnosya; Yunanca, prosopan (yüz), agnosia (kayıtsızlık-tanımamazlık) kelimelerinden oluşan ve yüzleri tanıyamama hastalığıdır. Prosopagnostikler; göz, burun, ağız gibi yüzün her parçasını tek tek görüp tanırlar ancak bunların birbirleri ile ilişkisini kurup bu parçaların bulunduğu yüzü tanıyamazlar.

Buna göre, bir agaç kesildiğinde ağacın odun ve soymuk borularından meydana gelen yaş çizgilerindeki şekilde, bir karpuz kesildiğinde çekirdeklerin dizilişinde, duvardaki bir rutubette, yere dökülen kibritlerin oluşturduğu şekilde (gerçi günümüzde kibrit kullanan pek kalmadı) hatta fal kapatıp, fincanın içindeki telvenin dağılımındaki şekilleri tanıdık bir şeye benzettiğimizde ve hatta kutsal olarak düşünülen bir şekil veya yazıyla eşleştirdiğimizde, gördüğünüzü sandığmız şeyin, beyninizin neresinin bize oynadığı oyun olduğu hakkında bilgimiz var demektir.

Erol



































0 yorum:

Yorum Gönder